KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
Adak Kurbanının Dinimizdeki Yeri.

Bu makalemin konusu, ADAK KURBANI üzerinde olacaktır. Hiçbir şart gözetmeden, Allah'ın rızasını kazanmak adına, Allah'a kurban adamak, yani kurban kesmek için söz vermek, elbette konumuzun dışındadır, bunu her zaman yapabiliriz. Bakara suresi 270. ayetinde Rabbimiz, ne diyordu hatırlayalım. "Yaptığınız her harcamayı ve adadığınız her adağı elbette Allah bilir. Zâlimler için yardımcı yoktur."  Bildiğiniz gibi bizlerin Kurban bayramı adı altında kestiğimiz kurbanlar, Kuran'da Allah'ın emrettiği farz bir emir değildir. Kurban yılın yalnız bir gününde değil, her gününde kesip Allah'a saygımızı gösterebiliriz. Allah yalnız kendisi adına olmak şartıyla, Kurban kesmemize bizlere izin vermiş, meşru kılmıştır ama bunu bizlerin gönül rızası ile gücümüz yetiyorsa yapmamızı ister. Yer ve zaman olarak, Kur’an'da bahsedilen kurban, Hac vaktinde kesilmesi gereken kurbandır ki, buda Hacca gelenlere sunulmak içindir. Kurban Allah'a yaklaşmalıktır, bunun birçok yolu da vardır. İster Allah'ın rızasını kazanmak adına, hayvan keser dağıtırsınız, ister oruç tutarız, ister hayır ve hasenatta bulunuruz. 

Makalemin konusu ise geleneklerimize giren ama asla Kur’an'da bahsedilmediği gibi, Kur’an'a da uymayan ADAK KURBANLIK konusu üzerine olacaktır. Bildiğiniz gibi, geleneksel Fıkıh İslam öğretisinde olmasını, gerçekleşmesini istediğimiz herhangi bir konuda Allah'a, ŞU İŞİM OLURSA SANA KURBAN KESECEĞİM, YA DA 30 GÜN ORUÇ TUTACAĞIM, şeklinde adaklar yapılır, yani söz verilir. Sizce Alla'a böyle ŞARTLI bir talepte bulunmak doğru olabilir mi? Bunu söyleyen bir insan, aslında şunu söylemiş oluyor. “Allah'ım eğer istediğim işimde başarılı olursam, ya da dileğimi gerçekleştirirsen, sana Kurban keserim, eğer getirmezsen kesmem.” Çünkü buna inanan Müslüman kardeşlerimiz, dileği gerçekleşirse kurbanı kesiyor. Gerçekleşmezse kesmiyor. BU DAVRANIŞ ALLAH İLE PAZARLIK DEĞİLDE NEDİR?  Bir Müslüman Allah'ın rızasını kazanmak adına kurban kesecekse, şart koşmadan Allah'a şükürlerini belirtmek ve çevresine dağıtmak yani yardım için kurban kesmelidir. 

ALLAH'A HER ANIMIZA ŞÜKREDECEK, O KADAR ÇOK SEBEBİMİZ VAR Kİ. Allah zor günümüzde bile bizlere verdiği destekle, sabırla o zorluğumuzu geçirmemize yardımcı olmuyor mu? Hiç farkında olmadan verdiği o mutluluktan, huzurdan, bolluktan başka nasıl bir neden arayalım da, HÂŞÂ Allah'a şart koşarak kurban keselim. Düşünen, aklını kullanan yaşamın gerçeklerini görecek, fark edecektir. Bizler her konuda yaptığımız yanlışı, bu konuda da yapıyoruz ve yanlış inançlarımıza Kur’an dan, ilgisi olmayan ayetleri delil gösteriyoruz. Bu konuda da bakın hangi ayeti delil gösteriyorlar, adak kurban ile ilgili. Aynı ayeti iki farklı mealden yazıyorum ki daha iyi anlaşılsın.

İnsan 7: O kullar ADAKLARINI yerine getirirler. Kötülüğü her yanı kuşatmış bir günden korkarlar. (Diyanet meali)

İnsan 7: O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak VERDİKLERİ SÖZÜ yerine getirirler. (Diyanet vakfı meali)

Bu ayet delil gösterilerek, bakın Allah adaklarınızı yerine getirin, sözünüzde durun diyerek günümüzde, adeta Allah ile pazarlık yapılan adak kurbanına, kanıt gösterilmektedir. Hâlbuki bu ayette Allah'ın has sevgili kullarının, yoksulu doyurup, hayırda bulundukları ve bu yardımı, karşılık beklemeden yalnız Allah'ın rızasını kazanmak için yaptıkları, öncesi ve sonrası ayetlerde açıklanıyor. Yani bahsettikleri konuyla hiçbir ilgisi yok. Yine yanlış inançlarına delil gösterdikleri diğer ayetlere bakalım.

“SONRA KİRLERİNİ GİDERSİNLER, ADAKLARINI YERİNE GETİRSİNLER VE BEYT-İ ATİK’İ (KÂBE’Yİ) TAVAF ETSİNLER.” (Hac 29)

"ANTLAŞMA YAPTIĞINIZ ZAMAN, ALLAH’A KARŞI VERDİĞİNİZ SÖZÜ YERİNE GETİRİN. ALLAH’I KENDİNİZE KEFİL KILARAK PEKİŞTİRDİKTEN SONRA YEMİNLERİNİZİ BOZMAYIN. ŞÜPHESİZ ALLAH, YAPTIKLARINIZI BİLİR." (Nahl 91)

“VERDİĞİNİZ SÖZÜ YERİNE GETİRİNİZ! ÇÜNKÜ VERDİĞİNİZ SÖZDEN MUTLAKA SORGUYA ÇEKİLECEKSİNİZ…” (İsra 34)

“EY İMAN EDENLER! ANTLAŞMALARA SÂDIK KALINIZ….. “ (Maide 1)

Hac 29. ayetinde bahsedilen konu ise Hac da geçiyor. Elbette bu ayette geçen, adaklarını yani Hac için niyet ettiğiniz zaman, verdiğiniz sözleri yerine getirip yasaklara riayet edin, Haccın gereklerini yerine getirin diyor. Nahl 91. ayetin bir öncesinde şöyle uyarır. ”Allah adaleti, iyiliği ve akrabaya yardım etmeyi emreder; yüz kızartıcı işleri, fenalığı ve azgınlığı yasaklar. O, düşünüp öğüt alasınız diye size öğüt veriyor.”  Dedikten sonrada Nahl 91. ayetinde biz iman eden kullarını Allah uyararak, genel anlamda herhangi bir anlaşma, sözleşme yapıp, söz verdiğinizde herhangi bir konuda, Allah'a verdiğiniz doğruluk, dürüstlük adaletli olma, infak  etme sözünü unutmayın ve yerine getirin diye bizleri uyarıyor. Ayetin devamında karşınızdaki insanlara herhangi bir konuda kefil şahit gösterip, yeminlerinize ortak ettiğinizde, sakın sözlerinizi yeminlerinizi bozmayın, verdiğiniz sözü yerine getirin diyor. İsra 34 ve Maide 1. ayetlerde de aynı konuya dikkat çekiyor ve genel anlamda verdiğiniz sözde durun diyor. Bakın örnek verdikleri adak kurbanıyla da, hiçbir bağlantısı yok bu ayetlerinde. 

Adak kurbanı konusunda fıkıh, bu konudan Kur'an bahsetmediği ve herhangi bir hüküm vermediği için, her konuda yaptıkları gibi, mezhepler kendince şekillendirmiş ve bazı kurallara bağlamıştır. İlginç olanı, ALLAH'A ADAK KURBANI KESENİN, KURBAN ETİNDEN YEMEMESİ GEREKTİĞİ HÜKMÜNÜ BİLE VERMİŞER. Bu düşünce asla Allah'ın emri değildir. Kurban edilen hayvanın etleri konusunda, Allah ayetinde açıklama yaparak şöyle der.” ONLARDAN HEM SİZ YEYİN, HEM DE DARDA OLAN YOKSULA YEDİRİN.” Bunun dışında, Allah'ın rızasını kazanmak adına keseceğimiz herhangi bir kurbanın etini kesen yiyemez diyemeyiz, bu yasağı koyacak yalnız Allah'tır. Çünkü hükmü Allah verir, detaylandıran da yalnız Allah'tır. Gelelim adak kurbanı konusunda, mezhepler nasıl düşünüyor, inanıyor şimdide ona bakalım.

“HANEFİ MEZHEBİNE GÖRE, ŞARTLI VEYA ŞARTSIZ OLSUN ALLAH İÇİN BİR ŞEY ADAMAK CAİZDİR. Malikî mezhebine göre, şartsız olanı menduptur. Bazı Malikîlere göre -şartlı olan- mekruhtur. Şafii ve Hanbelilere göre de –adak adamak- MEKRUHTUR. Onlara göre, eğer mendup/sünnet olsaydı, Hz. Peygamber (a.s.m) adak adardı. HÂLBUKİ BÖYLE BİR ŞEY YAPMADIĞI BİLİNMEKTEDİR.”

“Kişinin Allah’ın takdirinin değişmesine vesile olması dileğiyle, dünyevi amaçlarla BELLİ ŞARTLARA BAĞLI OLARAK ADAKTA BULUNMASI İSE DOĞRU KARŞILANMAMIŞTIR. Nitekim Hz. Peygamberin (s.a.s.) “Adak, (Allah’ın takdir buyurmuş olduğu) hiçbir olayı geri çevirmez. Sadece cimrinin malını eksiltmiş olur.”; “Adak bir şeyi ne ileri alır ne de geri bırakır…” (Buhârî, Eymân, 26; Müslim, Nezir, 2) anlamındaki hadislerinden, ŞARTA BAĞLI ADAKTA BULUNMAYI HOŞ KARŞILAMADIĞI ANLAŞILMAKTADIR.”

“İmam Şâfiî ve Ahmed b. Hanbel başta olmak üzere bazı fakihler yukarıdaki hadislere dayanarak NASIL OLURSA OLSUN ADAK ADAMANIN MEKRUH OLDUĞU GÖRÜŞÜNDEDİRLER (Nevevî, el-Mecmû‘, VIII, 450; İbn Kudâme, el-Muğnî, XIII, 261).”

Kur’an'ı tek rehber almayıp, rivayet ve sanı sözlerin ardına düşüp dinde bölününce, işte böyle farklı sonuçlar ortaya çıkıyor. Onun için Allah, sakın dinde bölünenler gibi olmayın, yalnız Kur’an'ın ipine sarılın emrini vermiştir. Karar sizin, imtihan sizin imtihanınız. Bizlerin ne yazık ki, Kur’an ile bağını kesenler, anlamadan Kur’an'ı okutarak, düşünme yetkimizi de ellerimizden aldıklarından, ayetler üzerinde düşünemiyor, Allah'ın emrettiği doğru yolu bulamıyoruz. Öyle olunca da ne söylenirse inanıyor ve doğrudur diye yerine getiriyoruz. Şunu lütfen unutmayalım, bizlere öğretilen geleneksel, rivayet zinciri ile ulaşan inançlarımızı, lütfen Kur’an'a zorla onaylatma çabasında olmayalım. Bizlerin yapması gereken, Kur’an'ın bahsetmediği rivayet inançlarımızı, mutlaka Kur’an'ın onayından geçirme çabasında olalım. Kelimelerin anlamları ile oynayarak, ayetlere rivayet inançlarımızı, zorla kendi nefsimizce ilave etmekle, ancak kendimizi kandırmış oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/