KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
Bir Müslüman İslam'ı Yaşarken, Nasıl Bir Yol İzlemelidir?

Ben Müslümanım diyen bir insan İslam’ı, imanını yaşarken nasıl bir yol izlemelidir? Bu soruyu lütfen kendimize soralım ve cevabını da mutlaka bizzat kendimiz, güvendiğimiz kişilerden değil, mutlaka sorumlu olduğumuz KUR’AN’DAN alalım ki, mahşer günü Allah ile aldatılanların safında, Rabbimizin huzuruna çıkmayalım. Gelin birlikte bu sorunun cevabını Kur’an’dan almaya çalışalım. Önce şunu hatırlatmak isterim. Rabbimiz Bakara 286. ayetinde, bizleri rahatlatacak ama bir o kadarda yükümlülük altına sokacak bir hüküm veriyor ve bakın ne diyor. “ALLAH HİÇBİR KİMSEYİ, GÜCÜNÜN YETMEDİĞİ BİR ŞEYLE YÜKÜMLÜ KILMAZ.” Lütfen Allah'ın bu hükmünü hiç unutmayalım, atalarımızın inancını yaşayabilmek için, bu ve benzeri Allah'ın hükümlerini görmezden gelmeyelim. Rabbimiz bizleri neyle sorumlu tuttuysa, imtihanımız gereği ona bizzat bizler anlayabilmek için çaba harcamalıyız. Çünkü Allah bizleri, gücümüz nispetinde sorumlu tutacağına hükmetmiş. Elbette kime inanıp güveneceğiniz size kalmış.

Allah'ın verdiği bu bilgiden sonra, sanırım içimiz çok daha rahatladı. Demek ki hangi yaşta olursak olalım bizler inancımızı yaşarken, elimizden gelen çabayı gösterip akıl, bilgi ve kapasitemiz ölçüsünce, bizleri sorumlu tutacağının hükmünü vermiş Allah. Elbette herkes, kapasitesi ölçüsünce önce Kur’an’ı anlayabilmek için mutlaka çaba harcaması gerekiyor. Ben Kur'an'ı anlayamam dersek, daha başta imtihanımızı kaybetmiş oluruz. KUR'AN'I ANLAYABİLMEK İÇİN ÇABA GÖSTERDİĞİMİZ ÖLÇÜDE DE, ANLAMA KAPASİTEMİZ ARTACAKTIR. Peki, şöyle diyebilir miyiz? Âlim Veli kişiler bizlere anlatsa, onların anlattığıyla bizler İslam’ı yaşasak olmaz mı? Bu yolu Rabbimiz kapatmıştır ve bizzat bizleri bu dünyada Kur’an’dan imtihan ettiğini söylüyor. İMTİHAN OLUYORSAK, DEMEK Kİ BU KONUDA ÖZELLİKLE BİZLER ÇABA HARCAMAMIZ GEREKİYOR.  Bizlere imtihan zor geldiğinden, birilerine tabi olmayı ve onların söylemleri ile İslam’ı yaşamayı seçtiğimizden, ALLAH SAKIN DİNDE BÖLÜNENLER GİBİ OLMAYIN emrini verdiği halde, farklı düşünceler, anlatımlar hatta şahsi çıkarlar yüzünden, dinde bölündük parçalandık. Şimdide aynı kitaba, Resule iman ettiğimizi söylediğimiz halde, birbirimize düşman olduk. 

Bu yolu izlememizi zaten Kur’an yasaklamış ve güvenilecek ardı sıra gidilecek VELİNİZ yalnız benim diyerek, Ruhbanlığı emretmediğini söylediği halde, onların yaptığı yanlışlardan örnek vererek bizleri RUHBANLAR, din adamları konusunda uyarmıştır. Rabbimiz tüm kullarını Resulü dâhil, KUR’AN’A YÖNLENDİRMİŞTİR. Hatta Zuhruf suresi 44. Ayetinde, bu konuda çok net hükmünü verip, nasıl uyarmıştı hatırlayalım. ŞÜPHESİZ BU KUR’AN, SANA VE KAVMİNE BİR ÖĞÜT VE BİR ŞEREFTİR, ONDAN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ.” Bakın Allah çok net, istisnasız sizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğim diyor. Bu durumda şunu söyleyenlere inanmamız doğru olur mu? Kur’an açık ve detaylı değildir, Onu herkes anlayamaz Veli insanlar anlar bizlerde onlardan öğreniriz, diyebilir miyiz? Asla diyemeyiz, bunu söyleyen ve inanan, Allah’ın adaletini sorguluyor demektir. Rabbimiz açıklamadığı izah edip örnek vermediği hiçbir şeyden sorumlu tutmaz. Tutmadığını, nice örneklerle açıklayıp izah ettiğini, hatta yemin ederek kolaylaştırdığını söylüyor. KİME İNANIP GÜVENECEĞİNİZ SİZE KALMIŞ.

Sizce HAŞA Allah, sözünden dönüp mahşer günü bizlere, yalnız Kur’an’dan sorumlu olur mu, Resulümü herhalde postacı diye göndermedim, onunda dinde hüküm koyma yetkisi vardı. Kur’an’da benim açıklamadıklarımı O açıklamıştı, ona da tabi olup onun rivayet hadislerine de uymanız gerekirdi, diye bizden hesap sorar mı? Doğrusu bu sorunun doğru cevabını hala, İslam toplumunun çoğu bulamadı, çünkü KUR’AN İLE BULUŞAMADI DA ONDAN. Sen Kur’an’ı anlayamazsın, senin ilmin ne ki anlayacaksın diyenler bu topluma, ne yazık ki ne Kur’an’ın, nede aklın mantığın kabul etmeyeceği bu düşünceyi, kabul ettirip inandırdılar. ÇÜNKÜ AKILLA, MANTIKLA İSLAM YAŞANMAZ DİYENLERİN ELİNDEN, AKILLARINI VE DÜŞÜNMEYİ ALDILAR, ELLERİNE AKLIN MANTIĞIN KABUL ETMEDİĞİ RİVAYETLERİ VERDİLER.

Hâlbuki Kur’an’ı anladıkları dilden birkaç kez dikkatle okumuş olsalardı, Rabbimizin onlarca ayetinde aklımızı kullanmamızı düşünmemizi emrettiğini görecekler, hatta aklını kullanmayanlara Allah’ın ne yapacağını görüp, İMANIN ÖZÜNÜN, DİREĞİNİN AKIL DÜŞÜNME OLDUĞUNU ANLAYACAKLARDI. Lütfen uyarıya bakar mısınız? “ALLAH AKLINI KULLANMAYANLARI, PİSLİK İÇİNDE BIRAKIR.” (Yunus 100) Bakın Allah aklını kullanın diyor, dini anlattığını söyleyen O birileri de, akılla İslam yaşanmaz diyebiliyor. Bu uyarı ile Allah şunu söylüyor bizlere. Aklını kullanmadan körü körüne birilerine tabi olanlar, Kur’an gerçekleri ile buluşamadığından,  kendilerine güvenip edindikleri Veli, gavs dedikleri kişiler onları İNKÂR, ŞİRK BATAĞINA SÜRÜKLEYECEKLERİNİ BİLDİRİYOR. Yani herkes aklını kullanmadan, birilerine tabi olursa kendi elleriyle bataklığın, pisliğin içine battıkça batacaktır uyarısını yapıyor.

Özellikle tekrar etmek istiyorum. Bizlerin bu dünyada, Allah ile kulu arasında hiç kimsenin olmadan İMTİHAN OLDUĞUMUZU SÖYLÜYOR KUR’AN. Hatta Resulüne tebliğ etmek sana, hesap sormak bana düşer diyerek, Resulüne verdiği görevi konusunda nasıl bilgi veriyordu? “RASULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18) Demek ki ben iman ettim diyen, her aklı başında okuma yazma bilen Müslüman, Kur’an’ı bizzat anladığı dilden dikkatle ayetler üzerinde düşünerek okuyup ALLAH’IN MESAJINI TEBLİĞİNİ ALMAKLA GÖREVLİDİR. Ondan sonrada istediği kişiye danışır bilgi alır, istediğinin kitaplarını okur. Çünkü ilk önce en doğru bilgi Kur’an ile buluştuğu için, EĞRİYİ DOĞRUDAN AYIRABİLECEK VE EN DOĞRU SÖZ OLAN KUR’AN’A TABİ OLACAKTIR. Yani okuyup araştıranı, hiç kimse Allah ile aldatamaz. Çünkü Allah bizleri yalnız Kur’an’dan sorumlu olduğumuzu bildirdiği gibi, Ankebut 2. Ayetinde nasıl uyarıyordu.

Ankebut 2: İNSANLAR, DENENİP SINAVDAN GEÇİRİLMEDEN, “İMAN ETTİK” DEMEKLE BIRAKILACAKLARINI MI SANIYORLAR? (Kur’an yolu. Diyanet işl.)

Aslında Kur’an’ı dikkatle okuyup, üzerinde düşünene her şey çok açık. Allah bizleri bu dünyada imtihandan geçirdiğini söylüyor ve birçok ayetinde YEMİN OLSUN Kİ BU KİTABI, ANLAYIP HİÇ KİMSEYE MUHTAÇ OLMAYASINIZ DİYE KOLAYLAŞTIRDIK diyorsa, lütfen Allah’a güvenelim aldatıcılara değil. İMTİHAN KİŞİYE ÖZELDİR VE TEK BAŞINA OLUR. Birilerine ya da guruplara, cemaatlere tabi olarak imtihan verilmez. Lütfen bu gerçeğin artık farkında olalım ki, birileri bizleri şirkin bataklığına batırmasın. Rabbimiz aslında bu konuda bizlere doğru yolu gösteriyor ve bakın nereye sarılın, tabi olun diyor.

“HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE (KUR’AN’A) SIMSIKI SARILIN. PARÇALANIP BÖLÜNMEYİN.” (Ali İmran 103)

Allah yalnız, size indirdiğim KUR’AN’IN İPİNE SARILIN diyor. Bizlere dini anlattığını zannedenler ise, Allah’ın ipini elimizden alıp, SEN KUR’AN’I ANLAYAMAZSIN ONU VELİ İNSANLAR ANLAR DİYEREK, KENDİLERİNE DAVET EDİYOR VE ELLERİYLE YAZDIKLARINA SARILMAMIZI İSTİYORLAR. Yani Allah anlayalım ve hiç kimseye muhtaç olmayalım diye yemin ederek kolaylaştırdığı, kendi kitabına bizleri davet ediyor, Allah ile aldatıcılar ise Allah’ın davet ettiği Kur’an’dan bizi caydırıp, KENDİLERİNE DAVET EDİYORLAR. Hâlbuki Kur’an kendilerine değil, ALLAH’A DAVET EDENLERE UYUN DEMİYOR MU? Yetmiyor, size Kur’an’ı biz anlatır açıklarız diyorlar. Haşa Rabbimiz kuluna anlatamadı, izah edemedi de ondan sonrada açıklamadığı izah etmediği kitaptan mı bizleri hesaba çekecek? NE DEDİĞİMİZİN, NEYE İNANDIĞIMIZIN FARKINDA MIYIZ?

Demek ki Allah çok açık ve net bizlerin, yalnız sorumlu olduğumuza hükmettiği Kur’an’a sarılmamızı emrediyor, çünkü ondan hesaba çekecekte ondan. Özellikle tekrar etmek istiyorum. Sizce haşa Rabbimiz sözünden döner de, başka kaynaklardan bilgilerden de sorumluydunuz der mi mahşer günü? Aklını kullanan bu sorunun cevabını bilir, kullanmayana ne söylerseniz sizi duymayacaktır. Rabbimiz bu konuda Kur’an’da bizlere inanın çok güzel yollar gösteriyor lütfen anlayarak ve ayetler üzerinde dikkatle düşünerek okuyalım ki, gerçek HAK yoldan gidebilelim. Küçük bir örnek vermek istiyorum. Bakın Allah aklını kullanan kulum ne yapar, nasıl bir yol izler diyor.

Zümer 18: SÖZÜ DİNLEYİP DE, ONUN EN GÜZELİNE UYANLAR VAR YA, İŞTE ONLAR ALLAH’IN HİDAYETE ERDİRDİĞİ KİMSELERDİR. İŞTE ONLAR AKIL SAHİPLERİNİN TA KENDİLERİDİR. (Diyanet meali)

Aslında her şey çok basit ve kolay yeter ki önyargılarımızdan kurtulup, yalnız Kur’an’a sarılıp onu rehber edinelim. Allah her söyleneni önce dinleyin diyor. Daha sonra ONUN EN GÜZELİNE UYUN diyerek, son noktayı koyuyor. Elbette önce KUR’AN İLE BULUŞMAK ŞARTIYLA. Peki, en güzelinin ne olduğunu nereden bileceğiz diyenlere cevap vermek isterim. Allah din ve iman konusunda en güzel doğru sözü kim söyler diyordu? “SÖZ BAKIMINDAN, ALLAH'TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!” (Nisa 87) Allah’ın sorduğu bu soruya sizler, Allah’ım senin sözün doğru ama Resulünün bizlere ulaşan rivayet hadislerini de bizler, sizin sözünüz gibi doğru Kabul ediyoruz, ayrıca senin Veli kulların da doğru söyler diyebilir misiniz? Aslında düşünmeden konuşunca, işte böyle büyük hataları yaptığımızın farkında bile olamıyoruz. Şunu lütfen unutmayalım, Allah kimin en doğru yolda gittiğini, yalnız ben bilirim diyorsa, hiç birimiz karşımızdaki bir kişi için BU ALLAH DOSTU, BU ALLAH’IN VELİ KULU DİYEREK ARDI SIRA GİDEMEYİZ. Bu hatayı yakın zamanda yapanlar, ülkeye ve kendilerine nasıl büyük zararlar verdi, hep birlikte gördük. Ama ders aldık mı, kesinlikle hayır. Çünkü aynı yanlışları yapmaya devam ediyoruz. KUR’AN İLE BULUŞAMADIĞIMIZ SÜRECE, AYNI YANLIŞLARI YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ. Bakın Allah’ın Resulü ümmetini, yalnız neyle uyarmış.

“BU KUR’AN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19)

“RABBİNİZDEN SİZE GERÇEKLERİ GÖSTEREN DELİLLER GELDİ. ARTIK KİM GÖZÜNÜ AÇAR HAKKI İDRAK EDERSE KENDİ YARARINA, KİM DE (HAKKIN KARŞISINDA) KÖRLÜK EDERSE KENDİ ZARARINADIR. BEN BAŞINIZDA BEKÇİ DEĞİLİM.” (Enam 104)

“YEMİN OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP GÖNDERDİK Kİ, ÖĞÜT VE UYARINIZ/ZİKRİNİZ/ŞEREFİNİZ YALNIZ ONDADIR. HÂLÂ AKLINIZI ÇALIŞTIRMAYACAK MISINIZ?” (Enbiya 10)

Bu ve benzeri yüzlerce ayete iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyerek, kendisini çok büyük bir riske atarak imanını rivayetlere asla teslim etmez. Dilerim BU CAN BU BEDENDEN AYRILMADAN, Kur’an gerçekleri ile buluşan, Allah’ın azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 



Sayfa Kategorisi: GENEL İSLAMİ YAZILAR.
 
Yorum Yaz
Ad-Soyad:
E-Mail :
Mesaj:
En fazla 500 karakter. 500 karakter kaldı.
Güvenlik:
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı.