İslam ı Kur’an dan uzak, öyle yanlış bilgiler ışığında yaşıyoruz ki, doğruluğunu hiç araştırma gereği bile duymuyoruz. Yanlış, hurafe ve batıl bilgiler, doğru ve kabul görür olmuş ne yazık ki İslam toplumunda. Yaptığımız yanlışlara bu makalemde bir örnek vermek istiyorum. Mezheplerin beşeri öğretisi olan rivayetlerin oluşturduğu FIKIH inancında, şöyle bir inanç vardır.
ŞU ÜÇ VAKİTTE NAMAZ KILINAMAZ.
(1. Güneş doğarken, güneşin doğmaya başlamasından itibaren yaklaşık 45 dakika geçinceye kadar olan süre içinde.
2. Güneş zevalde iken, yani güneş tam tepe noktasına gelip, henüz batı tarafına geçmeden.
3. Güneş batarken, güneşin batma zamanından yaklaşık 45 dakika öncesinden güneş batana kadar.
Bu üç vakitte farz, vacip, nafile hiçbir namaz kılınamayacağı gibi, geçmiş namazların kazası da kılınamaz. Sadece o günün ikindi namazının farzı kılınmamış ise güneş batarken de kılınabilir.)
Sizlere şöyle bir soru sorsam ve desem ki, Allah ın Kur’an da bahsetmediği, yasaklamadığı bu konuda, peygamberimiz yasak getirmiş olabilir mi? Allah ın elçisinin, böyle bir yetkisi var mı? Hatırlayınız lütfen, Yaradan biz Kur’an da hiçbir eksik bırakmadık, her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız, Allah hükmüne hiç kimseyi ortak etmez, sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğim diyecek, daha sonrada namaz gibi önemli bir konuda, bu vakitlerde namaz kılamayacağımızdan sorumlu tutulacağız, öyle mi dostlar? Peki, güneşin doğuşu ve batışının, hatta güneşin tepe noktasında oluşunun, namaz kılmamıza nasıl bir zararı olabilir. BU SORUMUZA KENDİ NEFSİMİZDE CEVAP ARARKEN, EĞER AKIL, KUR’AN VE MANTIK SINIRLARI DIŞINA ÇIKARAK, EMİN OLAMAYACAĞIMIZ KANITLAR ARARSAK, HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ YANILIRIZ.
Namaz konusunda Allah Kur’an da, belirli vakitlerin açıklamasını yapmıştır bizlere, ama diğer zamanlarda da namaz kılarak, bizleri yaratan Rabbimizle sohbet kapısını, her zaman açık bırakmıştır. Hiçbir ayetinde, uyarısında Allah güneş doğarken, batarken ve güneş tam tepe noktasında, namaz kılamazsınız, huzuruma duramazsınız diye bir hüküm, emir vermemiştir. Allah ın hükmetmediği bir konuda, peygamberimizin hüküm verdiğini, yasaklar koyduğunu söylemek, Allah ın elçisine iftiradır. Peki, Allah ın yasaklamadığı, Kur’an ın hiç bahsetmediği bu bilgiler, İnancımıza nereden girmiştir. Gelin şimdide ona bakalım ve bu sözler üzerinde, Allah önerdiği gibi düşünelim.
"RASÛLÜLLAH (S.A.V) BİZE ÜÇ VAKİTTE NAMAZ KILMAYI VE ÖLÜLERİMİZİ DEFNETMEYİ YASAKLIYORDU: Güneşin doğmasından itibaren bir veya iki mızrak boyu yükselmesine kadar, güneşin gökyüzünde tam dik oluşundan batıya yönelmesine kadar ve güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar." (Müslim, Müsâfîrîn, 293; Ebû Dâvud, Cenâiz 51; Tirmizî, Cenâiz, 41; Nesaî, Mevâkît, 31, 34, Cenâiz, 89; İbn Mâce, Cenâiz, 30; Dârimî, Salât, 142).
Aişe (r.anha)’dan RİVÂYET EDİLMİŞTİR, Ömer (r.a), Rasûlullah (s.a.v)’in;
“Bekleyip bekleyip de güneş doğacağı ve batacağı zamanlara namaz kılmayı denk getirmeyiniz. ÇÜNKÜ GÜNEŞ ŞEYTANIN BOYNUZLARI ARASINDAN DOĞAR VE BATAR.” (Müslim, Salat-ül Müsafirin: 51; Ebû Davud, Salat: 5)
İbn Ömer (r.a)’den RİVÂYETE GÖRE, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Güneşin ucu görünüp iyice doğuncaya kadar kılacağınız namazı geciktirin. Güneş batmaya başlayıp iyice batıncaya kadar yine namaz kılmanızı geciktiriniz.” O VAKİTLER, GÜNEŞE TAPANLARIN İBADET ANLARIDIR. (Müslim, Salât-ül Müsafirin: 51; Ebû Davud, Salat: 5)
Güneşe tapan kâfirlerin içine, sadece insanlar değil cinni kâfirler habis ruhlar da girer. Bütün bunlara benzeme nehyedilmiştir.”
Zikir ehli bir Müslüman ın, bu sözlere inanması, rivayetlere, söylentilere göre inancını yaşaması mümkün değildir. Çünkü Allah ın elçisi yalnız Kur’an a uymuş ve yalnız Kur’an ile ümmetine hükmetmiştir. Hiçbir Müslüman ın ne güneşe tapanla, nede putperestlerle hiçbir ilgisi olamaz. Onlarla da bir Müslüman ve yaptığı ibadet karşılaştırılamaz. ÇÜNKÜ ALLAH BİZLERİN GÖNLÜNDEN GEÇENİ BİLİR. NİYETLERİMİZE VE AMELİMİZE GÖRE DEĞERLENDİRİR BİZLERİ. Allah ın yasaklamadığı bir şeyi, peygamberimizin de yasaklayamayacağını hala anlayamadıysak, bizleri Allah ile aldatanlar her zaman olacaktır. Güneşe tapanlarla, Müslümanların Allah ın huzuruna durmasını, aynı mantıkla düşünmek ve karşılaştırmak, İslam ı zerre kadar anlamadığımızı gösterir.
Hatırlatmak isterim, Allah ın elçisi ÜMMİYDİ. Yani inanç konusunda Ehli kitaba tabi değildi ve hiçbir inancında etkisinde değildi. Farklı inançlar hakkında fazla bilgisi de yoktu. Allah bu konuya bizlerin dikkatimizi çekmek adına, Şura suresi 52. Ayetinde elçisine hitaben, “SEN, KİTAP NEDİR, İMAN NEDİR BİLMEZDİN.” Der ve seni doğru yola biz ilettik açıklamasını yapar. Farklı inançlar konusunda bilgisi olmayan Allah ın Resulü, Kur’an da Allah ın emrettiklerinin dışında, nasıl hükümler koyacağını söyleriz. Peygamberimiz yalnız Kur’an a uymuş, yalnız Kur’an ın ipine sarılmıştır. Bu sözler Kur’an ın sözleridir.
DEĞERLİ DİN KARDEŞLERİM. KUR’AN IN BAHSETMEDİĞİ, ÖRNEĞİNİ VERMEDİĞİ HİÇBİR KONUNUN, BİZLERİ DİN ADINA BAĞLAYICILIĞI OLMADIĞINI LÜTFEN UNUTMAYALIM. Biz aciz kullar olarak Allah ın huzuruna, Rabbimizin Kur’an da belirlediği vakitler dışında da, zamanın her vaktinde, hatta gece yarısı, içimizden geldiği her an Allah ın huzuruna durabilir ve Rabbimizden yardım isteyebilir, ona saygımızı şükranlarımızı sunabiliriz. PEYGAMBERİMİZİN ADINI KULLANARAK, BİZLERİ KUR’AN IN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARMAYA ÇALIŞANLARIN ALDATMACASINA LÜTFEN KANMAYALIM, bunun hesabını huzuru mahşerde veremeyiz, bunu da unutmayalım.
Hüküm yalnızca Allah’a aittir. O, hakkı anlatır. O, hakkı batıldan ayırt edenlerin en hayırlısıdır.”(Enam 57)
O halde Kur'ân'dan sonra hangi söze inanacaklar? ( Araf 185)
Kimdir sözü Allah’ın kinden daha doğru olan? (Nisa 87)
Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.(Kehf 26)
İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridirler. (Bakara 5)
Saygılarımla
Haluk Gümüştabak
https://twitter.com/HGumustabak
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/