KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
RAİNE DEMEYİN UNZURNA DEYİN. BAKARA 104, NİSA 46.

 

Kur’an kendisini anlatan ve açıklayan, eşi benzeri olmayan bir ışıktır, nurdur. Bu sözlere biz Müslümanlar, iman ettik deriz, ama iş hayata geçirmeye geldi mi, ne yazık ki Kur’an tek başına anlaşılamaz demekten de çekinmeyiz. Çünkü genel çoğunluğumuzun, Kur’an ile doğrudan bir bağı yoktur. İmanımızı yaşarken, hep aracı kullanırız da ondan. DAHA AÇIKÇASI, GÜDÜLMEYE ALIŞTIRILMIŞIZ. Bu yazımda sizleri düşünmeye davet etmek istediğim ayet, Bakara suresi 104. Ayet olacaktır. Önce yazalım, daha sonra üzerinde birlikte düşünelim.
 
Bakara 104: Ey iman edenler! "RÂİNE" DEMEYİN, "UNZURNA" DEYİN ve iyi dinleyin, kâfirler için elemli bir azap vardır. (Elmalı meali)

Ayette bizim yabancı olduğumuz iki kelime var. Raina ve unzurna. Bu kelimelerin ne anlama geldiğini, mutlaka doğru anlamalıyız ki, Allah ın ayetteki uyarılarını da doğru anlayabilelim. Özellikle RAİNA kelimesi çok önemli, çünkü Allah sakın böyle konuşmayın, böyle söylemeyin diyor, burası önemli.

Önce bu ayetin, iman edenlere hitap ederek, elçisini iyi dinlemeleri uyarısının yapıldığını anlamalıyız. Konuyu doğru anlamak içinde, bu düşünceden yola çıkalım ki konuyu doğru anlayalım. Demek ki daha önceki toplumlar, Allah ın gönderdiği elçilerin uyarılarından sapmışlar, gereği gibi dinlememişler. Ayeti doğru anlayabilmemiz içinde, bu ayetin öncesindeki ayetlere, dikkatle baktığımız da, ehli kitabın yaptığı yanlışlardan örnekler veriliyor.
 
Yaradan kendilerine hem elçiler, hem de kitaplar gönderdiğim halde, gönderdiğim kitapları göz ardı ederek, Kur’an tabiriyle sırtlarından arkalarına atarak, hiç bir şey bilmiyormuş gibi davrandıklarını, batılın peşi sıra gittiklerini söylüyor. Tabi bu uyarıyı bizlerde, günümüze uygulayarak anlamamız ve gereken dersi çıkarmamız, çok önemli.
 
Gelelim Bakara 104. Ayete. Allah bu ayet öncesinde yaptığı bunca uyarılardan sonra, iman ettiğini söyleyen topluma öyle bir şey söylüyor ki, sakın şu sözü söylemeyin elçime, onun yerine şöyle söyleyin ve size gönderdiğim elçimin sözlerini dikkatle dinleyin diyor. Tabi bu sözlerin, Allah ın indirdiği ayetler olduğunu hatırlayalım. Eğer dinlemezseniz, kâfir olusunuz diye de ekliyor. Raina kelimesini, aşağıdaki ayeti de okuduğumuzda, biraz daha farklı, daha geniş bir anlamda anlayacağımıza inanıyorum. Bu konuyla ilgili şimdide Nisa 46. Ayete bakalım.
 
Nisa 46: Yahudilerden bir kısmı kelimeleri yerlerinden değiştirirler, dillerini eğerek, bükerek ve dine saldırarak (Peygambere karşı) "İŞİTTİK VE KARŞI GELDİK", "dinle, dinlemez olası", "RAİNA" derler. Eğer onlar "İşittik, itaat ettik, dinle ve bizi gözet (unzurna)" deselerdi şüphesiz kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olacaktı; fakat küfürleri (gerçeği kabul etmemeleri) sebebiyle Allah onları lanetlemiştir. Artık pek az inanırlar. (Diyanet Vakfı meali)
 
Bu iki ayeti ve öncesi ayetleri birlikte düşündüğümüzde, Allah ın indirdiği kitaplarından sapmış, Allah ın uyarılarından uzaklaşarak, BİRİLERİNE SÜRÜ MİSALİ TABİ OLMUŞ kişilere hitap ederek söylenen, RAİNA nın anlamının, Allah ın istemediği hoş olmayan bir anlama geldiği anlaşılıyor. Bakara 104. ayette ki RAİNA kelimesine, Allah ın rehberinden uzak, edindikleri velilerin rivayet ve sanı sözleriyle yolunu arayan, sorgusuzca düşünmeden kabullenen, SÜRÜ MİSALİ GÜDÜLMEYİ KABUL ETMEYİN, BUNU İSTEMEYİN DİYOR ALLAH. Çünkü Yaradan, Kur’an ın birçok ayetinde düşünen, sorgulayan kullarım olun diye öğüt verir bizlere. Zaten imtihanın gereği de bu değil mi? Kuşku duymadan din adına hiç kimseye tabi olmayın, güvenilecek yardım istenecek VELİNİZ, yalnız benim der Kur’an da. Bu ayette bir itirazın, emirlere uymamanın açıklaması var.
 
Peki, Nisa 46. Ayette geçen RAİNA kelimesinin anlamı, Bakara 104. Ayette geçen kelimesi ile bire bir aynı anlamı mı taşıyor sizce? Dikkat ederseniz bu ayette geçen kişiler, diğer ayetteki gibi iman edenler değil. İman etmekte zorluk çıkarıp isyan eden Yahudiler, peygamberimize RAİNA diye hitap ederek, saygısızca, ALAYCI bir üslupta hitap ettiklerini anlıyoruz. Bu ayette geçe RAİNA kelimesi, bazı tercümelerde, bizi güt olarak çevrilmiş. Peygamberimize inanmayan, onun sözlerine itiraz eden, İslam a saldıran Yahudiler nasıl olurda peygamberimize BİZİ GÜT derler. Gütmenin anlamı, sorgusuz sualsizce düşünmeden bizi yönet, sana teslim olduk, kul olduk bizlere yol göster anlamındadır. Karşı çıkan ve inanmayan Yahudiler peygamberimize, diğer ayetteki anlamında söylemiş olması mümkün görünmüyor. Önce bunu düşünmeliyiz.
 
Yahudiler peygamberimize, tebliğini duyduk, işittik kabul ediyoruz, ama bizi de bir dinle, konuşalım ve bizleri de gözet, demiş olsalardı, onlar için daha doğru olurdu diyor. Buradan da anlıyoruz ki, peygamberimize RAİNA diyerek küçümseyen itaatsiz, isyankâr Yahudiler, peygamberimize saygısızca yaklaşarak, adeta onunla alay ederek, ona boyun eğmediklerini, hatta bizi istediğin gibi güdebilirsin, yönetebilirsin anlamında bir söz söylemediği anlaşılıyor. Çünkü ne demişlerdi hatırlayalım.
 
“ İŞİTTİK VE KARŞI GELDİK, DİNLE, DİNLEMEZ OLASI",
 
Buradan da anlıyoruz ki, Buradaki RAİNA kelimesi ile Yahudiler, açıkça peygamberimize saygısızca bir anlamda hitap edip, isyan ediyorlar. Peki, bu sözün anlamı ne olabilir? Şimdide bakara suresi 104. Ayetle, Nisa 46. Ayeti karşılaştıralım. RAİNA kelimesi her iki ayette geçiyor. Nisa 46. Ayette, iman etmeyen Yahudilerin, peygamberimize hitaben kullandıkları saygısızca, karşı çıkan bir ifade olduğunu görüyoruz. Dikkat ederseniz, Bakara 104. Ayette ise, Ey iman edenler diye başlıyor. Demek ki iman edenleri uyararak, böyle bir sözü elçime sakın söylemeyin diyor. Devamında da unzurna deyin, yani bizi dinle, gözet ve bilgin ile aydınlat denmesi isteniyor.
 
Peki, Nisa 46. Ayette geçen RAİNA ne anlama geliyor. Peygamberimize iman etmeyeceklerini açıkça bildiren Yahudiler, peygamberimize BİZİ ZORLA İMAN ETTİRMEK İSTİYORSAN, SANA GÖNÜLDEN İTAAT ETMEYİZ. ANCAK BİZLER SANA, BİR ÇOBANIN SÜRÜSÜNÜ GÜTTÜĞÜ GİBİ, İTAAT EDERİZ DİYORLAR. BİZİMDE ATALARIMIZDAN GELEN İNANÇLARIMIZ VAR, BİZİDE DİNLE VE SENDE ONLARI KABUL ET, BİZ ONLARA İNANIRIZ DİYEREK, BÖYLECE SAYGISIZLIKLARINI, GÜVENSİZLİKLERİNİ İLAN EDİYORLAR. Allah da bu sözlerinden dolayı onları kınıyor ve ne demesini istiyordu tekrar hatırlayalım. İşittik itaat ettik, bizleri de dinle ve gözet deselerdi, daha hayırlı olurdu onlar için diyor. Demek ki bu sözlerin, tam tersi anlamında söylenmiş, RAİNA kelimesi.
 
Ben ayetlerden, Kur’an bütünlüğünde bunları anladım. Yazdıklarım benim düşüncelerim ve benim anladıklarımdır, yalnız beni bağlar. Sizlere düşen, Kur’an ı düşünerek ve araştırarak anlamaya çalışmak olmalıdır. Rabbim hatalarımızı bağışla ve gerçekleri görmemizi nasip et.
 
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK


Sayfa Kategorisi: KUR'AN DAN AYETLER.