NEML SURESİ 80 VE 81. AYETLERDEN DERS ALAMADIYSAK, KUR’AN’A KARŞI HEM KÖR HEM SAĞIR OLANLARIN SAFINDA OLMAMIZ, KAÇINILMAZ OLACAKTIR.
Kur’an, gerçek iman etmek için yola çıkanlara bir nurdur, rehberdir, gönül gözüdür, ışıktır. Eğer Allah’ın kitabı hakkında zerre kadar kalbinde şüpheler varsa, ONA KARŞI SAĞIR VE KÖR GİBİ DAVRANIYORSAK O Nur, rehber bize asla doğru yolu göstermez. Şöyle diyebilirsiniz, Kur’an’a iman ettiğini söyleyen bir Müslümanın, zerre kadar Kur’an’dan ne şüphesi olabilir ki? Ona neden kör ve sağır kesilsin diyebilirsiniz. Aslında bu soruyu lütfen kendimize soralım ve tarafsız doğru cevabını bulalım, bulamıyorsak inanın kör, sağır ve topal bir din yaratırız kendimize. Battıkça bataklığa batarız, bunun farkında da olamayız, kendimizi doğru yolda gittiğimizi zannederiz. Kur’an’a iman eden birisinin nasıl bir şüphesi olabilir diye bir an lütfen düşünelim. Buna bir örnek vermek istiyorum. Çok sevdiğiniz onun için canını verdiğiniz bir arkadaşınızı düşünün. Bir başka arkadaşınız onun hakkında, aslında o var ya senin için, şöyle kötü sözler söyledi dese, siz ne yaparsınız? Sanırım ilk yapmanız gereken, bizzat o samimi olduğunuz ve çok sevdiğiniz arkadaşınızla konuşur, ondan gerçekten bu sözleri söyleyip söylemediğini öğrenirsiniz. Doğru olan budur.
Yaşadığımız İslam’ı, bu örnekten yola çıkarak kendimizi karşılaştıralım. BİZLER ALLAH’A ONUN KİTABI KUR'AN'A GÜVENEREK, HİÇ ŞÜPHE DUYMADAN MI İSLAM'I YAŞIYORUZ ONU ANLAYALIM. Yüce Rabbimiz çok açık bir şekilde, biz kullarının yalnız Kur’an’ın ipine sarılmamızı, çünkü bizleri yalnız Kur’an’dan hesaba çekeceğini, bizlerin hiç kimseye muhtaç olmayalım diye, yemin ederek Kur’an’ı nice örneklerle açıklayıp kolaylaştırdığını söylediği halde, bizler Allah’ın kitabına güveniyor ve yalnız Kur’an’a mı sarılıyoruz? Eğer bunu yapmıyor da, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz, Kur’an detaylı bilgi vermez, özet bilgi verir, zaten Kur’an’ı herkes anlayamaz âlim olanlar anlar, bakın mezheplerin ve Resulün rivayet hadislerinde verdiği detaylar Kur’an’da yok, demek ki yalnız Kur’an ile İslam yaşanmıyormuş. ALLAH’IN RESULÜNÜN RİVAYET HADİSLERİ VE MEZHEPLERİN FIKIH İNANCI OLMASA KUR’AN KAPALI KALIRDI DİYORSAK, BİZLER KUR’AN’IN HÜKÜMLERİNE GÜVENMİYOR, KUR’AN HAKKINDA ŞÜPHELER YARATIYORUZ, ALLAH’IN NURUNDAN UZAKLAŞIYORUZ DEMEKTİR. Hâlbuki bizlere anlatılan bu bilgileri, güvendiğimiz iman ettiğimiz Kur’an’a sorup, doğruluğunu araştırmamız gerekmez miydi? Tıpkı sevdiğimiz ve güvendiğimiz arkadaşımız hakkında yaptığımız gibi. Ne yazık ki bunu yapmıyoruz. Bakın Allah’ın ayetlerine karşı sağır ve kör olanlara Rabbimiz, Resulü kanalıyla nasıl uyarıyor.
Neml 80: BİL Kİ SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, ARKALARINI DÖNÜP GİDERLERKEN SAĞIRLARA DA ÇAĞRIYI DUYURAMAZSIN. ( Kur’an yolu Diyanet işl.)
Rabbimiz Resulüne, bil ki sen ölülere işittiremezsin diyor. Peki, bu uyarıdan ne anlamalıyız? Allah’ın Resulü zaten ölülere işittiremeyeceğini, Kur’an’ı tebliğ etmeyeceğini biliyor. Demek ki bu ayette ölülere işittiremezsin sözüyle, KALPLERİ İYİCE ÖLMUŞ, GERÇEKLERİ HİSSETMEYEN KENDİSİNİ BÜTÜNÜYLE ŞEYTANA VE ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARA TESLİM ETMİŞ İNSANLARDAN BAHSEDİYOR. Günümüz tabiriyle ateistler diyebiliriz. Gerçekten de Allah’ı inkâr eden, dine inanmayanlara din kelimesini bile söyleseniz, sizden uzaklaşırlar arkalarını dönüp giderler. İşte onlara Rabbimiz ölmüş insanlar tabirini kullanıyor.
Ayetin devamında ise SAĞIRLAR DA ÇAĞRIYI İŞİTMEZLER diyor. Bakın ayetin iki bölümünde de Rabbimiz, TEŞBİH yani benzetme yaparak, iki konuya dikkatimizi özellikle çekiyor. Burada bahsedilen kişiler, aslında gerçekten ölmüş ve sağır olanlar değil elbette. Allah’ın apaçık ayetlerini kendilerine tebliğ ettikleri, hatırlattıkları halde, atalarının ya da mezheplerinin batıl inançlarını inatla yaşamaya devam etmek için, GERÇEKLERİ ALLAH’IN VAHYİNİ HATIRLATANLARA KARŞI KULAKLARINI TIKAYIP, YANİ DUYMAK İSTEMEYİP, ADETA SAĞIRLAR GİBİ DAVRANDIKLARININ ÖRNEĞİNİ VERİYOR. Çok üzgünüm günümüz İslam toplumu, yani bizler ayetin bu bölümünde Rabbimizin uyardığı gibi, Allah’ın ayetlerine karşı hem SAĞIR hem de KÖR taklidi yapıyoruz. Ama atalarımızdan öğrendiğimiz rivayetlere karşı her nedense çok duyarlıyız. Rabbimiz bir başka ayetinde de bu konuya dikkatimizi çekip, iman edenlerin genel çoğunluğunun, Allah'a şirk koşmadan iman etmedikleri bilgisini veriyor ki, kendimize gelebilelim. Duyana işitene ne mutlu. Bu ayetin devamında Allah, bakın Resulünün ancak kimleri uyarabileceğini söylüyor. Sizce bizler bu guruba giriyor muyuz, lütfen inancımızı sorgulayalım.
Neml 81: KÖRLERİ SAPIKLIKLARINDAN VAZGEÇİRİP, DOĞRU YOLA GETİREMEZSİN. ANCAK ÂYETLERİMİZE İNANIP DA MÜSLÜMAN OLMUŞ OLANLARA DUYURABİLİRSİN. (Diyanet meali)
Ayetin ilk uyarısı çok dikkat çekici. Bakın bundan önceki ayetinde Allah, ölmüş kalplerden ve sağırlardan yani Allah’ın vahyini inatla duymak istemeyenlerden bahsediyordu. Bu ayette de yine iman ettik dedikleri halde, ALLAH’IN APAÇIK VAHYİNİ, AYETLERİNİ GÖRDÜKLERİ HALDE KUR’AN’A TAMAMEN TERS DÜŞEN BATIL İNANÇLARINI YAŞAMAYA DEVAM EDEBİLMEK İÇİN, ALLAH’IN AYETLERİNE KARŞI KÖR BİR DAVRANIŞ SERGİLEYENLERE UYARI YAPIYOR. Rabbimiz ayetlerine karşı kör gibi davranıp, batıl inançlarından vaz geçmeyenlere, sen onları sapıklıklarından vaz geçiremezsin diye uyarıyor. Hatırlatırım Allah’ın ayetlerine kör ve sağır olanlara Rabbimiz SAPIK YOLDA OLANLAR DİYOR. Ayetin devamında, bakın Allah’ın Resulü ancak kimleri uyarıp doğru yola davet edebileceğini söylüyor. “ANCAK ÂYETLERİMİZE İNANIP DA, MÜSLÜMAN OLMUŞ OLANLARA DUYURABİLİRSİN” Rabbimiz bu konuda Kur’an’da örnek verirken, iman ettim demekle iman olmayacağını, imanlarının kalplerine yerleşmesi gerektiğinin söyler. Demek ki ben Kur’an’a iman ettim demekle iş bitmiyormuş. İnancına asla hurafe ve batıl karıştırmadan, Allah’ın vahyine yani Kur’an’a inananları ancak Hz. Muhammed duyurabileceğini, onlara Kur’an’ı kabul ettirebileceğini söylüyor. Günümüzde de aynı değil mi? Kur'an'dan ayet örneği verdiğinizde, sen Resul inkarcısızın neden Resulün hadislerinden de örnek vermiyorsun diyerek, YALNIZ KUR'AN AYETLERİNİ DUYMAK İSTEMEYENLERİ, ÇOK DUYMUŞSUNUZDUR.
Sizce bizler ayetin sonunda, Rabbimizin bahsettiği guruba giriyor muyuz? Yani bizler Allah’ın Resulünün tebliğ ettiği, Allah’ın ayetlerine mi iman ediyoruz? Yoksa Allah’ın ayetlerine kör ve sağır kesilen kitap ehlinin büyük bir kısmı gibi, atalarımızın rivayet ve mezhep inançlarımızı yaşayabilmek için, Allah’ın birçok ayetlerine karşı hala KÖR VE SAĞIR KESİLENLER GİBİ Mİ DAVRANIYORUZ, NE DERSİNİZ? Bu konuda tek bir örnek vermek istiyorum, Rabbimiz sizlere gönderdiğim yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, sakın onun sınırlarını aşmayın, çünkü sizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyorum. Kur’an’ı anlayasınız diye yemin olsun ki kolaylaştırdım, nice örneklerle açıkladım, hiçbir eksik bırakmadım diye uyardığı halde, eğer bizler bu hükümlerinin tam tersi düşüncelere inanıyor ve YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, BAKIN ŞUNLAR YA DA BUNLAR KUR’AN’DA YOK, DEMEK Kİ YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMIYORMUŞ. RESULÜN HADİSLERİ OLMASAYDI, KUR’AN KAPALI KALIR ANLAŞILAZDI DİYORSAK, İNANIN BİZLERDE ALLAH’IN VAHYİNE KARŞI HEM KÖR, HEMDE SAĞIR KESİLENLERİN SAFINDAYIZ DEMEKTİR. Ne yazık ki böyle olanların Allah’ın vahyi ile asla buluşamadan yani Allah’a şirk koşarak mahşer günü Allah’ın huzuruna çıkacakları kaçınılmaz görünüyor.
Dilerim Kur’an gerçekleri ile buluşan, Allah’ın vahyine KÖR VE SAĞIR OLMAYAN, onun azınlık halis kulları arasında oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/