KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
Nur Suresi 63. Ayet. Bizler İslam'ı Yaşarken, Resulün Çağrısına Mı...

NUR SURESİ 63. AYET. BİZLER  İSLAM'I YAŞARKEN, RESULÜN ÇAĞRISINA MI UYUYORUZ?
 

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim çok önemli bir ayet var. Lütfen bu ayet üzerinde dikkatle düşünelim. Düşünürken de ayetin işaret ettiği AMACI ve uyarının nedenlerini, lütfen doğru anlamaya çalışalım. Önce ayeti yazalım, üzerinde birlikte düşünelim.

Nur 63: RESULÜN ÇAĞRISINI ARANIZDA, BİRİNİZİN DİĞERİNİ ÇAĞIRMASI GİBİ GÖRMEYİN. ARANIZDAN GİZLİCE SIVIŞIP GİDENLERİ ALLAH ELBETTE BİLİR. ONUN EMRİNE AYKIRI DAVRANANLAR BAŞLARINA YA BİR BELÂNIN GELMESİNDEN YAHUT CAN YAKAN BİR CEZAYA ÇARPILMAKTAN KORKSUNLAR! (Kur’an yolu. Diyanet İşl.)

Allah’ın Resulü bizleri, nereye hangi bilgilere çağırıp davet etmişti? HEM KUR’AN’A, HEM DE KUR’AN’DA BAHSEDİLMEYEN, KENDİSİNİN SÖZLERİNE/HADİSLERİNE Mİ?  Kur’an ile buluşamayana bu sorunun cevabını hiç kimse anlatamaz, kabul ettiremez. Çünkü batıl, HAK olanı dışlar kabul etmez. Onun için bizler gerçek HAK olan ile buluşmak istiyorsak, önce Kur’an ile aracısız buluşmalıyız. Daha sonra her şey yolunda gidecek, bu yolu izleyeni hiç kimse Allah ile aldatamayacaktır.

Rabbimiz çok önemli bir konuda kullarını uyarıyor ayette ve diyor ki, aranızda sizlerin birbirinizi çağırması ya da herhangi bir konuya davet etmesi ile sakın Resulümün sizleri çağrısını, davetini aynı görmeyin diyor. Peki, aradaki fark nedir? Bizler arkadaşlarımızı kendi düşüncelerimize ya da, doğruluğundan emin olamayacağımız herhangi bir konuya çağırabiliriz, ama Allah’ın Resulü kesin ve emin en doğru nereye çağıyordu bizleri? ALLAH’IN VAHYİ KUR’AN’A ÇAĞIRIYOR DAVET EDİYORDU. Yani Resul kendi sözlerine hadislerine çağırmıyor davet etmiyor, ALLAH’IN VAHYİ KUR’AN’A ÇAĞIRIYOR. Günümüzde Allah’ın Resulü yok şöyle diyebilirsiniz, bu gün bunu biz nereden bileceğiz? Elbette Kur’an’dan. Bakın Resul nereye hangi bilgilere çağırıp davet ediyormuş. “BU KUR’AN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19) Demek ki Allah’ın Resulü O gün kendisine verilen görevi yaparken, ümmetine yalnız Kur’an’ı tebliğ etmiş, yalnız Kur’an’a çağırmışsa, bizlerde bugün yalnız Kur’an’a sarılmalıyız ve ben Müslümanım diyeni Kur’an’a davet etmeliyiz. Kıssadan hisse alana ne mutlu.

Devamında Allah’ın uyarısı ikazı devam ediyor ve diyor ki, Resulüm benim vahyimi sizlere tebliğ ederken, Onun tebliği ettiği Kur’an’ı ciddiye almayanlarınız var ve onlar tebliği almamak için, görünmeden oradan ayrılıyorlar diyor. Çünkü Resulün tebliğinde, atalarının inancına ters düşen hükümler var ki, onları duymak bile istemeyenlerin olduğunu anlıyoruz. Tıpkı günümüzde bazı mezhep ve cemaatlerin, atalarının inancına ters düştüğü için, Allah’ın bazı ayetlerinin hükmünün kalktığına, bazı ayetlerinde hükmünü Resulün hadisiyle nesh olduğuna inanırsak, bizlerde Allah’ın ayetlerine karşı böyle kaçamak davranıyoruz demektir. Allah onların hepsini biliyor diyor.  Yine ayetin devamında çok önemli bir konuya temas ediyor ve diyor ki; ONUN EMRİNE AYKIRI DAVRANANLAR, BAŞLARINA YA BİR BELÂNIN GELMESİNDEN YAHUT CAN YAKAN BİR CEZAYA ÇARPILMAKTAN KORKSUNLAR!”

Peki, Resul ne emretmişti ya da tebliğ etmişti tekrar o konuya dönelim. Kendi şahsi isteklerini ya da kendi hadislerini mi? Elbette hayır, Elçilik görevini yaparken Allah’tan Aldığı yalnız vahyi tebliğ ediyordu. Allah’ın vahyini Resul tebliğ ettikten sonra, bu çağrıya uymayanları, görmezden duymazdan geleni, bakın neler bekliyormuş? Başlarına mutlaka bir bela gelecek, onlar cezalandırılacaklardır diyor. Bu konuyu Kur’an’ın bir çok ayetlerinde çokça hatırlatılır ve özellikle RESULÜME, ONUN TEBLİĞ ETTİĞİNE MUTLAKA UYUN DER. Böylece Allah Resulünün tebliğine kolaylık sağlar.

Tabi bizler her zaman olduğu gibi, ayetleri Kur’an bütünlüğünde anlamaya çalışmayıp, batıl inançlarımızla ayetleri anlamanın yolunu seçtiğimizden, bakın Allah Resulüne uyulmasını istiyor demek ki, Allah’ın Resulünün bizlere ulaşan rivayet hadislerine de Allah bizlerin uymasını istiyor diyerek, adeta ellerimizle Kur’an’da çelişki yarattığımız gibi, Kur’an’ın tebliğini mesajını da anlamamış oluyoruz.  Hâlbuki Allah birçok ayetinde, yalnız bizlerin Kur’an’a sarılmamızı ve yalnız Kur’an’dan sorumlu olduğumuzu söylememiş miydi? Akıl neyle meşgul olursa, gözde ne yazık ki onu görüyor.

daha öncede özellikle tekrar ettiğim gibi, Kur’an’da birçok ayetinde ALLAH’A VE RESULÜNE uyun emri vardır. Peki, Allah ve Resulüne birlikte anarak, Rabbimiz neyi bizlere anlatmaya çalışıyor olabilir? Elbette Resulün görevinin önemine işaret edip, Resulünün yalnız Allah’ın vahyini ileteceğinin anlaşılmasını sağlamaktır amaç. Yani Resulüm yalnız Kur’an’ı tebliğ edecek ona uyan, Allah’a uymuş olur diyor. Çünkü Kur’an’ı dikkatle okuyup ayetleri birlikte anlamaya çalışan bir Müslüman, bakın Allah’ın Resulüne verdiği yetki ve sorumluluğunu da böylece çok iyi anlayacaktır.

“RASULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18)

“BİZ RASULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.”  (Kehf 56)

“SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. (Rad 40)

“BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9 )

Bu ayetlere iman eden bir Müslüman, hayır Allah'ın Resulü de dinde Allah'ın bahsetmediği hükümleri verir, Allah Resulünü postacı diye mi gönderdi asla demez. Bu ayetlerden de anlaşılıyor ki, Allah Resulüme uyun ona uymak bana uymak gibidir, Onun tebliğine çağrısına uymayanları büyük bir azap bekliyor diyerek, Resulünün yalnız Kur’an’a uyup yalnız Kur’an’ı tebliğ edeceği garantisini bizzat Allah bizlere veriyor. Çünkü din Allah'ın dinidir ve Rabbimiz ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyor. Allah'ın Resulününde dinde hüküm koyabileceğine inanan, RESULÜNÜ DE ALLAH'IN YANINDA, İLAH EDİNİYOR DEMEKTİR. Tüm bunlardan alacağımız derse gelince. Bugün Resulün yolunu izleyen, YALNIZ KUR’AN’A SARILIR. Bizler Allah’ın vahyine karşı ne yazık ki kuşkuyla yaklaşıyoruz, nankör davranıyoruz. Allah'ta bunun ne yazık ki örneğini veriyor ve bakın ne diyor. “İNSAN, RABBİNE KARŞI ÇOK NANKÖRDÜR.” (Adiyat 6) Çünkü Kur’an’ı herkesin anlayamayacağına ve onu Veli kişilerin anlayacağına ne yazık ki inandırıldık. Öyle olunca da HAK ile BATILI ne yazık ki bir birine karıştırdık. “GERÇEK HAK OLAN, RABBİNDEN GELENDİR. O HALDE KUŞKULANANLARDAN OLMA!” (Bakara 147)

Ne dersiniz, sizce biz Müslümanlar olarak günümüzde, HAKKIN peşinden mi gidiyoruz Allah’ın dini İslam’ı yaşarken, yoksa doğruluğundan asla emin olamayacağımız ve Allah’ın sakın emin olmadığın bilginin ardına düşmeyin, Kur'an'ın ipine sarılın NANKÖRLÜK ETMEYİN diye uyardığı halde, rivayetlerin arkasından mı gidiyoruz? Karar sizin, imtihan sizin imtihanınız.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/



Sayfa Kategorisi: KUR'AN DAN AYETLER.