KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
Dinler Arası Diyalog Aldatmacası Ve Kur'an’ın Uyarısı.

Bugün sizlerle, geçmişte ve günümüzde çok konuşulan bir zamanlar ısrarla Türk toplumuna kabul ettirilmeye, dayatma çalışılan DİNLER ARASI DİYALOG KONUSUNU KONUŞMAK İSTİYORUM. Slogan haline getirilmiş bu düşünce, ilk baktığınızda kulağa çok hoş geliyor. DİN VE DİYALOG. İki kelime yan yana, çok güzel kullanılmış ve bana sorarsanız çokta etkili. Eğer konunun detaylarına girmeden, yüzeysel bakarsak hiç kimsenin karşı çıkmaması gerekir, DİNLER ARASI DİYALOG ÇAĞRISINA. Çünkü din, her zaman diyalogdan, yanadır. Şimdi bu düşünce üzerinde yavaş yavaş, düşünmeye işin özüne inmeye, bu düşüncenin arka planında neler var onu anlamaya çalışalım. Bu konu ile ilgili yaşananlara, söylenenlere bakalım ve araştırmaya başlayalım. Dikkat ederseniz, ülkemiz haricinde böyle bir diyalogdan bahseden, hiçbir Müslüman ülke yok, olmadı da. İlginç değil mi sizce. Dinler arası diyalogu, kimler arasında yapılacağı söyleniyor? YAHUDİLER VE HIRİSTİYANLARLA MI?

İlginç olanı, dinler arası diyalogu yapmak isteyenler bizim içimizden çıkan, toplumu açıkça Allah ile aldatmaya çalıştıkları anlaşılan bazı kişiler. Ne Yahudiler nede Hristiyanların böyle bir istekleri yok. Zaten olamazda. Diyalog yapmak istediklerinde, bizlerin inancını önce kabul etmeleri gerekir ki diyalog yapabilelim, bunu da asla yapmayacaklarını çok açık söylüyorlar. Ne yazık ki içimizden birileri bizleri aldattı, hatta sinsice aldatmaya devam ediyorlar. Yahudilerle diyalog asla yapamazsınız, çünkü onlar kendilerini üstün bir ırk olarak görürler. Bir başka deyişle Yahudi olunmaz, Yahudi bir anne babadan doğulur mantığıyla hareket ederler. YANİ IRKÇI BİR İNANÇLARI VARDIR. Yahudiler Allah'ı bile yalnız kendilerine laik gördüklerinden, İSRAİL' İN TANRISI DİYE GEÇER KİTAPLARINDA. Hiç kimseyi Yahudi yapmaya çalışmazlar. Bu durumda Yahudilerle, dinler arası diyalog yapmamız, söz konusu bile olmadığı halde, bu diyaloğa başlayanların Türk toplumuna nasıl bir tuzak kurduklarını anlamak, zor olmasa gerek. Çünkü onlar kendilerini üstün bir ırk kabul edip, kendisinden olmayanları yönetmek için var olduklarına inanırlar. Böyle bir akılla, düşünce ve inançla diyalog olur mu?

Geriye Hıristiyanlar kalıyor. Peki, onlar ne diyor dinler arası diyalog konusunda? Papa dinler arası diyalogun, gerçek anlamda mümkün olmadığını söylediği halde, bazı Müslüman kardeşlerimizin, hala bunda ısrar etmelerini, nasıl değerlendirmeliyiz sizce? Papa elbette Müslüman toplumlara yaklaşmak istiyor ve diyalog içinde olmanın yollarını arıyor. Ama bunu yaparken, kendi inançlarını nasıl Müslüman toplumlarına kabul ettiririm, onun hesabını yapıyor. Bunun adı diyalog değil, dayatma ve aldatmacadır. Bunu da aslında açıkça itiraf ediyorlar ve dinler arası diyalogun asıl amacının, Hıristiyanlığı yaymak olduğunu da söylüyorlar.

Bizleri diyaloga davet edenlere sormak isterim. Karşımızdaki kişiler, din adına bizlerle diyalog yapmak istiyorlar mı? BUNDAN BAHSEDEN YOK. Bahsetmeleri de mümkün değil. Çünkü diyalog yapmak istediğiniz kişi ya da toplumun inançlarını, temel hatlarıyla kabul etmelisiniz ki, ayrıldığınız konularda diyalog yapabilesiniz. Böyle bir konu yok. Yani bizim inancımızı, kitabımızı, Hz. Muhammed'i asla Resul olarak kabul etmiyorlar. BU DURUMDA NEYİN DİYALOGUNU YAPACAĞIZ. Beni yok sayanla, nasıl olurda oturup bir noktada buluşuruz. BİZLERİ BİR ZAMANLAR BAZI KİŞİLER, İŞTE BÖYLE ALDATMAYA ÇALIŞTILAR AMA ALLAH BUNA İZİN VERMEDİĞİ İÇİN, BU TUZAĞI KURMAYA ÇALIŞAN ŞAHIS, LAYIK OLANI BULDU. 

Tüm bu yanlış adımlar, Kur’an'ı rehber almak ve yalnız Allah'ı VELİ edinmek yerine, beşerin kitaplarını ve edindiğimiz velileri rehber almamızdan kaynaklanıyor. BU DİYALOĞU YAPMAYA ÇALIŞANLARIN ASIL NİYETİNİN, MAKSADININ NE OLDUĞUNU, YÜCE RABBİMİZİN YARDIMIYLA ÇOK ŞÜKÜR ANLADIK. TÜM FOYASI ORTAYA ÇIKTI. YA ALLAH YARDIM ETMESEYDİ, NE OLURDU ÜLKE OLARAK HALİMİZ? BU VE BENZERİ OLAYLARLA BİR DAHA KARŞILAŞMAK İSTEMİYORSAK VELİLER, ŞEYHLER EDİNİP ARDI SIRA GİTMEK YERİNE, YALNIZ ALLAH'I VELİ EDİNİP, KUR'AN'IN ARDI SIRA GİTMELİYİZ. Şimdide gelin gönül gözümüzü aydınlatan, Kur’an'a bakalım. Dinler arası diyalog konusunda, Rabbimiz ne diyor bizlere. Gerçi Kur’an devre dışı kaldığı için, ne yazık ki ona bakan, danışan bile yok. Yaradan Bakara suresi 111 ayetinde, Yahudi ve Hıristiyanların, kendileri gibi iman etmeyenlere, bakın ne diyorlar.

Bakara 111: DEDİLER Kİ: 'YAHUDİ VEYA HIRİSTİYAN OLMAYAN HİÇ KİMSE KESİN OLARAK CENNETE GİREMEZ.' BU, ONLARIN KENDİ KURUNTULARIDIR. DE Kİ: 'EĞER DOĞRU SÖZLÜYSENİZ, KESİN-KANITINIZI GETİRİN.

Eğer Yahudi ve Hıristiyanlar böyle düşünüyorlarsa, neyin diyalogunu yapacağız onlarla? Onlar bu düşünce ve fikirlerle, ancak biz Müslümanları, kendi inançlarına nasıl kabul ettireceklerinin hesabını, diyalogunu yaparlar. Eğer bu şartlarda, onlarla diyalog yapmaya kalkarsak, onlara hizmet etmiş oluruz ki, Allah bunu yapanları, onların saflarında olmakla cezalandıracağını söylüyor. Yine Bakara suresi 120. ayetinde, bakın onlarla diyalog yapmaya çalışan Resulüne, Yüce Rabbimiz ne diyor.

Bakara 120: SEN ONLARIN DİNLERİNE UYMADIKÇA, YAHUDİ VE HIRİSTİYANLAR SENDEN KESİNLİKLE HOŞNUT OLMAZLAR. De ki: 'Şüphesiz doğru yol, Allah'ın (gösterdiği) yoludur.' EĞER SANA GELEN BUNCA İLİMDEN SONRA ONLARIN HEVA (İSTEK VE ARZU) LARINA UYACAK OLURSAN, SENİN İÇİN ALLAH'TAN NE BİR DOST VARDIR, NE DE BİR YARDIMCI.

Değerli din kardeşlerim, ayetin güzelliğine ve apaçık uyarısına bakar mısınız lütfen. Allah'ın kelamını rehber alanlar nerede? Gören, duyan yok mu bu uyarıları. Ayet üzerinde biraz düşündüğümüzde, ALLAH'IN ELÇİSİNİN DE O DEVİRDE, YAHUDİ VE HIRİSTİYANLARLA UZLAŞMAK, DİYALOG YOLLARINI ARAMA ÇABASINDA OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ. Peki, bu çabaları konusunda, yaradan elçisini nasıl uyarıyor. (SEN ONLARIN DİNLERİNE UYMADIKÇA, YAHUDİ VE HIRİSTİYANLAR SENDEN KESİNLİKLE HOŞNUT OLMAZLAR.) İşte dostlar, bizler onların dinlerine uymadıkça, onlarda bizlerden asla hoşnut olup, diyalogda bulunmazlar. Onların amacı, bizleri kendi saflarına, kendi inançlarına çekmekten başka bir niyetleri yoktur. Lütfen bu sözleri Rabbimiz söylüyor, bunu unutmayalım ve dikkate alalım. Elbette onlarla dostluğumuza son vermeyelim, çünkü bunu yaparsak, Allah'ın kitabı ile onları buluşturamayız, tebliğ yapamayız. Tebliğ başka bir şey, diyalog başka bir şey. Dinler arası diyalog konusunda, yine Allah'ın bir uyarısını daha hatırlatmak istiyorum. Kur'an'a kulak verene ne mutlu.

Maide 51: Ey iman edenler! YAHUDİLERİ VE HIRİSTİYANLARI GÖNÜL DOSTLARI EDİNMEYİN. ONLAR BİRBİRLERİNİN GÖNÜL DOSTLARIDIR. Sizden kim onları gönül dostu edinirse o, onlardandır. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.

Ayet bakın nasıl bizleri uyarıyor ve diyor ki, Yahudi ve Hıristiyanları gönül dostu edinerek yani onlara güvenerek onların inançlarına, itikatlarına sakın yakın olma, onların inançlarına tolerans gösterip, onlarla bu konuda anlaşma, onlara güvenme diyor. Böyle insanlarla nasıl diyalog kurarsınız? Çünkü Bakara 120 ayetinde ne diyordu Allah, sen onların dinlerine uymadıkça, onlar senden hoşnut olmazlar. Tabi bu ayeti yanlış anlamayalım. Çünkü Allah Yahudi ve Hristiyanlardan bahsederken, onların hepsinin bir olmadığını, onların içinden Allah'ın doğru yolunda insanların olduğundan da bahsediyor. Elbette bu insanlarla dostluklarımızı kurmalıyız ki, onlarla Kur'an'ı buluşturabilelim. Ayette bahsedilenler, Allah'ın yolundan sapmış azgınlardır. KONUYU ÖZETLEMEK GEREKİRSE, DİNLER ARASI DİYALOGUN OLUŞMASINA, ŞARTLAR MÜSAADE ETMİYOR, ÖNCE BU GERÇEĞİ GÖRMELİYİZ. 

Diyalog, karşılıklı iki tarafın, genel anlamda anlaştığı, fakat bazı konularda ayrı fikirlerin olduğu bir konuda uzlaşmak, tartışmak demektir. Peki, bizlerin din adına Yahudi ve Hıristiyanlarla tek bir ortak yanımız, birleştiğimiz tek bir konu var mı?  NE DERSİNİZ, GERÇEKTEN VAR MI? Tek bir Allah'a iman etmemiz dışında, elbette hiçbir ortak noktamız yok. Biz Müslümanlar, onların iman ettiği Resule ve gönderilen kitaplarına iman ediyoruz, ama onlar ne son Elçi Hz. Muhammed'i ve Kur’an'ı asla kabul etmiyorlar. BU DURUMDA NEYİN DİYALOGUNU YAPMAMIZ BEKLENİYOR? Ama bu toplumun büyük bir bölümüne, bu aptalca kurulan TUZAK kabul ettirildi.  İşte onun için Allah, sakın sizleri Allah ile aldatmasınlar diye bizleri uyarıyor. Ne yazık ki başımıza gelen bu musibetten dersler alamadık, HALA BİZLERİ ALAH İLE ALDATMAYA DEVAM EDİYORLAR.

İslam dininde, mezhepler arası bir diyalog tan bahsedebiliriz. Ama bu konuyu gündeme bile getiren yok, çünkü bu konuda bile bizler diyaloğa yanaşmıyoruz. İslam düşmanları ile diyalog kuracağımıza, önce bizler kendi içimizde diyalog kurmalıyız. Ama buna, teşebbüs bile eden yok. Gerçi kendi içinde din kardeşleri ile anlaşamayan, bir noktada buluşamayan, diğer toplumlarla nasıl diyalog kurar?

Lütfen bu aldatmaca ve uyutma çabalarının arkasında yatan gerçeği, artık fark edelim. Rahmanın uyarılarına kulak verelim, yoksa çok pişman oluruz. 

Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 



Sayfa Kategorisi: GENEL İSLAMİ YAZILAR.