KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
Allah’ın Elçisinin Ayetleri Tebyin, Açıklama Görevi Var Mıdır?

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Allah'ın Elçisinin Kur’an ayetlerini AÇIKLAMAK yani TEBYİN görevi var mıdır konusu üzerine olacak. Kur’an'ın sorumlu olduğumuz muhkem ayetleri açık ve anlaşılır değil midir de, Allah'ın Elçisi herkesin anlayacağı şekilde açıklıyor olsun. İlginç olan Muhkem kelimesin anlamı, açık, anlaşılan, tartışmasız şüphe duyulmayan anlamındadır. Onun için Allah, dinin anası temeli olan ayetleri MUHKEM bir şekilde gönderdim diyor Kur'an'da. Ama bunca açık ayetleri gördüğümüz halde, ayetlerin detaylı ve açık olmadığını, ayetleri açıklayanın, detaylandıranın Allah'ın Resulü olduğunu, bunu da hadislerinden öğrendiğimizi söylemekte bir kusur görmüyoruz. Yoksa açıklamak sözünden, ayetlerin nice örneklerle izah ettiği konuları, özellikle Kitap Ehlinin yaptığı yanlışlarla karşılaştırıp, gerçeği KUR’AN İLE AÇIĞA ÇIKARMAK, DİYE Mİ ANLAMALIYIZ? Ne dersiniz?

Kur’an'ı anladığı dilden hiç okumamış, din ile alakası olmayan bir insana, Allah'ın Elçisinin ayetleri anlaşılır hale getirme, yani açıklama görevi de vardır deseniz, hemen şöyle bir soru sorar. “ŞU ANDA OKUDUĞUNUZ, İNANDIĞINIZ KUR’AN ANLAŞILIR VE AÇIKLANMIŞ DEĞİL MİDİR?” Bu soruya evet açık, anlaşılır ve detaylı değildir, Resulün rivayet hadisleri ayetleri açıklamıştır dediğimizde, şöyle bir soru daha sorması muhtemel. "Peki, açıklanmış halini nereden öğreneceğiz?" Allah'ın Elçisi, Kur’an'ı yazdırdığı gibi açıklanmış halini de yazdırmış ve bizlere iletmiş mi dediğinde onu tatmin edecek, mantıklı ve makul nasıl bir cevap vermemiz gerekir sizce bu kişiye.  Doğrusu ben mantıklı, akla yatkın bir cevap bulamıyorum. ÇÜNKÜ HİÇ BİR KİTABIN YAZARI, VERMEK İSTEDİĞİ NESAJI, KİTABI YAZMASINDAKİ AMACI TAM OLARAK YAZMADAN, KONUYU AÇIĞA ÇIKARMADAN, OKUYUCUSUNA GEREKEN BİLGİYİ TAM OLARAK VERMEDEN KİTAP YAZMAZ.

Bizler hiç bir kitabın yazarına layık görmediğimiz sözleri, ne yazık ki Allah'ın kitabına layık görüyoruz ve eşi benzeri olmayan, Allah katından indirilen Kur'an için, detaylı değildir, herkes Kur'an'ı anlayamaz, Resulün hadisleri, açıklamaları olmasaydı Kur'an kapalı kalır, anlaşılamazdı deme cesaretini gösteriyoruz. İslam'ı anlattığımız kişiye, Kur’an'ın detayını açıklamasını Resulün rivayet hadislerinden öğreniyoruz dediğimizde, biraz aklı başında olan ve hiçbir etki altında olmayan kişinin vereceği cevap, BİZLER NASIL OLURDA RİVAYETLERE GÜVENEBİLİRİZ, BÖYLE BİR YOLLA MI ALLAH BİZLERİN KUR’AN'I ANLAMASINI İSTİYOR DER VE BİZLERİ CİDDİYE ALMAZ, BU DİN ALLAH VE ELÇİSİNİN ORTAK DİNİ OLMUŞ DİYEREK, BİZDEN UZAKLAŞIR. ONA ASLA BİR DAHA İSLAM'I, KUR’AN'I ANLATAMAYIZ. Ne yazık ki büyük bir çoğunluk, dinden bu yolla uzaklaşıyor. TÜM BU GERÇEKLERİ GÖRDÜKLERİ HALDE, HALA RİVAYETLERİ AKLAYARAK ADETA KUR'AN'IN ÖNÜNE GEÇİRMELERİNİN NEDENİ, SİZCE NE OLABİLİR? ELBETTE ÖNCE DÜŞÜNÜP AKLINI KULLANMAMAK. DAHA SONRA GELENEK, TÖRE VE ALIŞKANLIKLARINDAN VAZGEÇME KORKUSU, ONLARI BATILDA ISRAR EDİP, ATALARININ İNANCINI YAŞAMAYA YÖNLENDİRİYOR. BÖYLE İNSANLARDA DÜŞÜNME VE AKIL NE YAZIK Kİ DEVRE DIŞI OLUYOR.

Önce şunu unutmayalım BEYAN bildirmek, söylemek anlamındadır, bilinmeyeni açıklamak değildir. Yani bildiği gerçekleri hiç değiştirmeden beyan etmektir ki, bu kelimeyi bizlerde hayatımızda kullanırız. TEBYİN KELİMESİ İSE TOPLUMDA AÇIKLAMAK, İZAH ETMEK VE ANLAŞILMAYAN GERÇEĞİ ORTAYA KOYMAK ANLAMINDA KULLANILIR. SİZCE HÂŞÂ ALLAH AYETLERİNDE, GERÇEĞİ AÇIKÇA ORTAYA KOYUP, BİZLERE BİLDİRMİYOR MU? Sizce Allah, bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an'ı açıklamamış, detay vermeden indirmiş olabilir mi? Yani Ey Resulüm ben özet bir Kur’an indiriyorum, sen kullarıma bunu anlaşılır hale getir, demiş olabilir mi? BU ŞEKİLDE GÖNDERECEĞİNE NASIL İNANIRIZ? BU NASIL BİR AKIL TUTULMASI BÖYLE. TABİKİ MÜMKÜN DEĞİL, YOKSA ALLAH SİZLERİ KUR’AN'DAN HESABA ÇEKECEĞİM, BEN AÇIKÇA GÖNDERMEDİM AMA SİZLER BUNU ELÇİMİN RİVAYET HADİSLERİNDEN ÖĞRENİN DEMESİ ASLA MÜMKÜN DEĞİL. BUNU AKIL VE MANTIK KABUL ETMEDİĞİ GİBİ, ZATEN KUR'AN'DA BU DÜŞÜNCEYİ İNANCI ONAYLAMIYOR. Açıkça anlaşılmayan, detay sız bir kitabı Allah, neden bizlere göndersin? Bunu da mı düşünemiyoruz. Konumuzu açıklığa kavuşturmadan önce, Allah Elçisine verdiği görev, yetki ve sorumluluklarını hatırlayalım.

“RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. (Ankebut 18) BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.  (Kehf 56) SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. (Rad 40) BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM. (Ahkaf 9 )” 

Siz bu ayetlerden, Allah'ın Elçisinin ayetleri açıklamak ve anlaşılır hale getirmek, yani açık olmayan ayetleri açıklama, TEBYİN etme görevinin de olduğunu mu anladınız? Allah daha nasıl açıkça söylesin, senin görevin SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR DİYOR. Yoksa haşa Aramızda, Allah'a güvenmeyenler mi var? Bunun tersini söyleyen, Allah'ın ayetlerine iman etmiyor demektir. Şimdide Kur’an'ın apaçık ya da detaylı açıklanıp açıklanmadığı konusuna gelelim. Yusuf suresi 1. ayetinde Allah ne diyordu hatırlayalım. “BUNLAR, APAÇIK KİTAB’IN AYETLERİDİR.” Yine Hud suresi 1. ayetinde, Kur’an'ın bakın kim tarafından açıklandığını bildiriyor. “BU ÖYLE BİR KİTAPTIR Kİ AYETLERİ HEM MUHKEM KILINMIŞ, HEM DE DOĞRU KARARLAR VEREN VE HER ŞEYİN İÇ YÜZÜNÜ BİLEN, ALLAH TARAFINDAN AÇIKLANMIŞTIR.” Bakar mısınız lütfen, Allah Kur’an'ı ben açıkladım diyor, bizler hala batılı yaşayabilmek için neler söylüyoruz. Bu ayetleri görmezden mi geleceğiz.  Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için Allah, bakın Elçisinin indirdiği kitabın ayetlerini okurken, tedirgin olmasın ve anlayamam diye şüpheye düşmesin diye, nasıl bir ayet indiriyor. 

Kıyame 16–17–18–19: (Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma. Şüphesiz onu toplamak ve okumak bize aittir. O hâlde, biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy. SONRA ONU AÇIKLAMAK DA BİZE AİTTİR. (Diyanet meali)

Bildiğiniz gibi Allah'ın Elçisi Ümmiydi, yani daha önce hiçbir kitap Ehline tabi olmadığı için, dini konularda da bilgisi yoktu. Ayetler indirilirken, Allah'ın Resulü ayetleri anlama konusunda tedirgin olmuş ki Allah, Elçisine sakin ol, sana ayetleri detaylı bir şekilde açıklayacağız diyor. Batıl inançlarını aklamaya çalışanlar, bu ayetlerde geçen açıklamayı Allah, Kur’an'da değil de daha sonra sözlü olarak açıkladığını dahi söyleyenler var. Demek ki Allah ile aldatılmak bu kadar tehlikeli bir şey. İNSANIN AKLINI BAŞINDAN ALIYOR. RABBİM CÜMLEMİZİ KORUSUN. Allah Enam suresi 97. ayetinde, BİLEN BİR TOPLUM İÇİN AYETLERİ AYRI AYRI AÇIKLADIK diyorsa, hala ayetler açık değil, Elçisi açıklamıştır nasıl deriz. Yaptığımız çok büyük yanlışımıza bir örnek vermek istiyoruz. Rivayet inançlarımızı yaşayabilmek adına, bakın Allah ve Resulünün adeta ortak dini yaratmak adına neler söylüyoruz ve inanıyoruz. “EVET, BAZI ŞEYLERİ BULAMIYORUZ KUR’ÂN’DA. ALLAH ONLARI EKSİK BIRAKMADI, RESULÜNE HAVÂLE ETTİ. AMA TABİÎ Kİ KUR’AN METNİNDE YER ALMADAN, BAŞKA BİR YOLLA/BİLGİ KAYNAKLARIYLA BAZILARINI ONA ÖĞRETTİ; BAZILARINI DA ONUN TAKDİRİNE BIRAKTI.” Bu sözler ve düşünceler Allah'ın dinine, kitabına şirk koşmaktır, lütfen unutmayalım. Bu bilgiyi onaylayacak, Kur'an'da tek bir ayet hüküm yoktur.

Allah daha birçok ayetinde, Kur’an'ı kendisinin açıkladığını bildiriyor. Bunun nedenini de açıklıyor ve diyor ki, Sizlerin sorumlu olacağı ayetleri MUHKEM yani apaçık olarak gönderip, Allah'tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayetleri, işte böyle nice örneklerle açıkladık diyor. İman eden biz Müslümanlara düşen imtihanımız gereği, Allah'ın açıkladığı ayetler üzerinde planlı ve Programlı düşünerek, araştırarak anlamaya çalışmak olmalıdır. İMTİHANINDA GEREĞİ BU DEĞİLMİDİR ZATEN. Allah emin olmadığınız sözlerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diyorsa, sizce bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği muhkem ayetleri açıklamayıp, bizleri aynı konuda farklı olan rivayetlere muhtaç bırakır mı Allah? EĞER AYETLERİ ALLAH'IN RESULÜ AÇIKLADIYSA, NEDEN AÇIK HALİYLE KUR'AN'I YAZDIRMADI DA, AÇIKLANMAMIŞ İZAH EDİLMEMİŞ BİR ŞEKİLDE KAYDA ALDIRDI? BU YANLIŞA İNANANLARA SORUYORUM, BU NASIL BİR MANTIK BÖYLE. ALLAH NEDEN VERDİĞİ HÜKÜMLERİ AÇIK BİR ŞEKİLDE İNDİRMESİN DE, KULLARINI ZOR DURUMDA BIRAKSIN. BUNUDA MI DÜŞÜNEMİYORUZ? Okuduğumuz okulun ders kitabından, imtihan soruları çıkıyor. Kitapta açıklanmamış, izah edilmemiş bir soruyu, hocalarımız imtihanda bizlere sorar mı? Sormaz diyorsanız, lütfen yaptığımız adaletsizliği Allah'a nispet etmeyelim. Şimdide bazı ayetleri bu konuda, nasıl tahrif edip yanlış anlamlar yükleyerek, rivayetleri dinin asli unsuru yaptıklarına örnekler verelim. Özellikle Diyanet mealinden seçtim ayetleri. 

Maide 15: Ey kitap ehli! Artık size elçimiz (Muhammed) gelmiştir. O, KİTABINIZDAN GİZLEYİP DURDUĞUNUZ GERÇEKLERDEN BİRÇOĞUNU SİZLERE AÇIKLIYOR, birçoğunu da affediyor. İŞTE SİZE ALLAH’TAN BİR NUR VE APAÇIK BİR KİTAP (KUR’AN) GELMİŞTİR. (Diyanet meali)

Yunus 5: O, güneşi bir ışık (kaynağı), ayı da (geceleyin) bir aydınlık (kaynağı) kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona menziller takdir edendir. Allah, bunları (boş yere değil) ancak gerçek ile (hikmeti gereğince) yaratmıştır. O, AYETLERİNİ, BİLEN BİR TOPLUMA AYRI AYRI AÇIKLAMAKTADIR. (Diyanet meali)

Bakın Maide 15. ayetinde Allah ne diyor. Sizlere daha önce indirdiğim kitaplardan, gizleyip durduğunuz gerçeklerden birçoğunu sizlere, Elçim açıklıyor diyor. Peki, bu açıklama anlaşılmayan bir şeyi açığa kavuşturmak mı, yoksa Kitap ehlinin yaptığı yanlışları, Kur’an ayetlerini tebliğ ederek, onların yanlışlarını ortaya çıkarmak mı? Ayetin sonunda bunu da söylüyor ve APAÇIK BİR KİTAP GELMİŞTİR DİYOR. Demek ki Resul apaçık olan ayetlerle, tüm soruları açıklığa kavuşturuyor. Ne yazık ki bizler kelimelere, her konuda olduğu gibi özellikle farklı anlamlar vererek, batılı aklamaya çalışıyoruz. Resul, Allah'ın Rad suresi 40. ayette verdiği yetki gereği, ALLAH'IN APAÇIK AYETLERİNİ, GİZLEDİKLERİ TÜM GERÇEKLERİ SADECE KUR’AN'DAN TEBLİĞ ETMİŞ, UYARICI, İKAZ EDİCİ GÖREVİNİ YAPMIŞTIR. 

Yunus 5. ayetinde Allah, birçok konuda bizlere bilgiler verip, detaylı açıkladığını söyleyerek, ayetin sonunda bakın ne diyor. ”O, AYETLERİNİ, BİLEN BİR TOPLUMA AYRI AYRI AÇIKLAMAKTADIR” Peki açıklayan kim, elbette Allah Kur’an'da açıklıyor, Resulü de apaçık bilgileri tebliğ ediyor bilgilendiriyor. Şimdide konumuzun daha iyi anlaşılabilmesi için, anlamını değiştirmeye ve rivayetleri ayetlere ilave etmeye çalıştıkları başka bir ayeti, iki farklı tercümeden yazmak istiyorum.

Nahl 44: (O Resulleri) APAÇIK BELGELER VE KİTAPLARLA GÖNDERDİK. İNSANLARA, KENDİLERİNE İNDİRİLENİ AÇIKLAMAN ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur’an’ı indirdik. (Diyanet meali)

Nahl 44: Onları mucizelerle ve HİKMET DOLU SAYFALARLA GÖNDERDİK. O Zikri (Kitabı) sana da indirdik ki KENDİLERİNE GÖNDERİLENİN NE OLDUĞUNU O İNSANLARA AÇIK AÇIK ANLATASIN, belki düşünürler. (Süleymaniye vakfı)

İlk yazdığım tercüme Diyanetin. Ayetin daha ilk cümlesi APAÇIK BELGELER VE KİTAPLARLA GÖNDERDİK diye başlıyor. Ama batıl savunucularının gözlerinde perde, gönüllerinde mühür olunca, görmeleri mümkün olmuyor. Allah apaçık belgeler, kitaplar gönderecek ama ayeti açıklamayacak, izah etmeyecek öylemi? Allah akıl fikir versin inşallah. Ayetin devamın da ise Allah Elçisine, sana indirdiğim bu apaçık belgeleri anlat, tebliğ et yani yaptıklarının ve inandıklarının yanlış olduğunu apaçık ayetlerle onlara bildir ki, hatalarından dönsünler diyor. Ayetin daha başında ayetleri apaçık gönderdik diyor, Elçisi apaçık olan ayetleri kitap ehline anlatıyor yani tebliğ edip bildiriyor ve sizin inandığınız gibi değilmiş diye izah edip, ikna etmeye çalışıyor. Aynı ayeti farklı bir tercümeden verdiğimde zaten her şey anlaşılıyor ve ayet yerli yerine oturuyor ve bakın ne diyor. “KENDİLERİNE GÖNDERİLENİN NE OLDUĞUNU O İNSANLARA, AÇIK AÇIK ANLATASIN” Aslında her şey çok açık, ama kafamızdaki O batıldan kurtulmadığımız sürece, gerçeklerle buluşmamız asla mümkün olmayacaktır. Yine konumuzla ilgili bazı örnekler vermek istiyorum.

Enam 55: Suçluların yolu da açığa çıksın diye, AYETLERİ İŞTE BÖYLE AYRI AYRI AÇIKLARIZ. (Diyanet meali)

Nahl 64: SANA BU KİTABI İNDİRMEMİZ DE ANCAK ŞUNUN İÇİNDİR Kİ ONLARA HAKKINDA IHTİLÂF ETTİKLERİ ŞEY'İ BEYAN EDESİN ve iyman edeceklere bir hidayet, bir rahmet olsun (Elmalı orijinal meali)

Nahl 64: SANA BU KİTABI, ANLAŞMAZLIĞA DÜŞTÜKLERİ KONULARI AÇIK AÇIK ANLATASIN bir de inanıp güvenen bir topluluğa yol gösterici ve ikram olsun diye indirdik. (Süleymaniye vakfı)

Enam suresi 55. ayete iman eden bir Müslüman, bizlerin sorumlu olduğu MUHKEM ayetlerin açık ve anlaşılır olmadığını, ayetleri Resulün rivayet hadisleri açıkladığını söylemesi, Allah'ın ayetlerine iman etmiyor, güvenmiyor anlamındadır. BATIL OKADAR AZGIN TAVIRLAR İÇİNDEKİ BU KONUDA, RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ OMASAYDI, KUR’AN ANLAŞILMAZ, KAPALI KALIRDI DEME CESARETİNİ GÖSTERİYORLAR. BUNU SÖYLEMEK ŞİRKTİR, HATIRLATIRIM. Allah ayetleri ayır ayrı açıklıyoruz diyorsa, nasıl olurda bunun tersini başka ayetlerde düşünürüz. Nahl suresi 46. ayeti, özellikle iki farklı tercümeden yazdım. Ayetin ilk cümlesinde, Kur’an'ı indirmemizin amacı, HAKKINDA İHTİLAF ETTİKLERİ ŞEYİ, ONLARA BEYAN EDESİN DİYOR.  Son cümlesi de inanan topluma yol gösterici olsun diyerek bitiriyor. Anlaşılmayan, açıklanmaya muhtaç bir ayet, nasıl olurda yol gösterici olur? 

Beyan etmek, beyanda bulunmak açıkça hiçbir değişikliğe uğramadan tüm gerçekliğiyle bildirmek, söylemek demektir. Yoksa açık olmayan bir ayet, nasıl olurda Kitap ehlinin ihtilaf ettiği bir konusuna açıklık getirsin. Ayet apaçık anlaşılmıyor olsaydı, Kitap Ehli bunu asla kabul etmez, bu senin düşüncen yorumun, ayetten bu söylediklerin anlaşılmıyor derlerdi.  Diğer tercümede zaten, anlaşmazlığa düştükleri konuları onlara açık açık anlatasın diye tercüme edilmiş. Bazı tercümelerde de açıklayasın demişler. Aslında açıklama kelimesine, kendi nefsimizden farklı bir anlam vermezsek buda doğru diyebiliriz. ALLAH'IN ELÇİSİ, ALLAH'IN İNDİRİĞİ AYETLER DOĞRULTUSUNDA İHTİLAFA DÜŞTÜKLERİ KONULARI, KUR’AN'DAN ALDIĞI BİLGİLERLE AÇIĞA KAVUŞTURUYOR, GERÇEKLERLE BULUŞTURUYOR. Bu ayetin anlaşılmadığı anlamında değil, tam tersine APAÇIK ANLAŞILAN BİR HÜKMÜN, İHTİLAF EDİLEN BİR KONUYU ÇÖZÜME ULAŞTIRMASIDIR.

Değerli dostlarım. Bizler yanlış inançlarımızı yaşayabilmek adına, ne yazık ki Allah'ın apaçık ayetlerini görmezden geldiğimiz gibi, ayetlerde geçen kelimelere de farklı anlamlar vererek, ellerimizle Kur’an ayetleri arasında çelişkiler yaratıyoruz. Ne yazık ki bunun nedeni, mezheplerin bizlere öğrettiklerini Kur'an'da göremediğinde bu hatayı yapıyoruz. Halbuki şunu söylememiz gerekmez mi? Allah sizleri Kur'an'dan sorumlu tutuyorum diye hükmünü verdiyse, Kur'an'da bahsedilenler sorumlu olduklarımız, bahsetmeyenler geleneğin, mezheplerin dine yaptığı ilavelerdir, yani dinin emri değildir demeliyiz. Bu farklılıklar toplum arasında korku ve tedirginlik yaratıyor. Bizlere düşen, Kur’an'ı mutlaka farklı tercümelerden okuyup, ayetler arasında bağlantı kurduğumuzda, yanlış anlamamız asla mümkün olmayacaktır. Yanlış anlamayalım diye Rabbimiz, aynı konuları bir çok ayetinde tekrar etmiştir. Allah'ın uyardığı gibi, Kur’an'ı okumaya başlamadan önce, kafamızdaki batıldan hurafeden önce kurtulup, yalnız Allah'a güvenip dayanarak Kur’an'ı okumaya başlarsak, yanlış anlamamız asla mümkün olmayacaktır. ALLAH BÖYLE YAPAN KULLARIMIN GÖNÜL GÖZÜNÜ AÇARIM VE GERÇEKLERLE BULUŞMASINI SAĞLARIM DİYOR. 

DİLERİM CÜMLEMİZ, KUR’AN GERÇEKLERİ İLE BULUŞAN, ALLAH'IN AZINLIK HALİS KULARI ARASINDA OLURUZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/



Sayfa Kategorisi: GENEL İSLAMİ YAZILAR.
 
Yorum Yaz
Ad-Soyad:
E-Mail :
Mesaj:
En fazla 500 karakter. 500 karakter kaldı.
Güvenlik:
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı.