KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
BİR BAŞKASINA, BANA DUA ET DEMEMİZ, NE KADAR DOĞRU BİR DAVRANIŞ.

Bugünkü yazımın konusu, Allah a yapacağımız DUA üzerine olacaktır. Dua konusu Kur’an da çok geçer ve Allah bizzat kullarının kendisine, aracı kullanmadan dua etmesini ister. Çünkü dua, her hangi bir konuda istekte bulunmaktır ki, bizlerin istekte bulunacağımız, yardım isteyeceğimiz makam yalnız Allah tır. Hatta Furkan 77. ayette Allah bizlere, DUANIZ OLMASA RABBİM SİZE NE DİYE DEĞER VERSİN diye uyarır. Birkaç örnek verelim Kur’an dan.

Bakara 186: Kullarım sana beni sorduklarında de ki ben çok yakınım; BANA DUA ETTİĞİNDE, DUA EDENİN İSTEĞİNE KARŞILIK VERİRİM. O halde, benim davetime uysunlar ve bana güvensinler ki doğru yolu bulabilsinler. (Bayraktar Bayraklı meali)

Araf 55: RABBİNİZE ALÇAK GÖNÜLLE VE YÜREĞİNİZİN TA DERİNLİKLERİNDEN GELEREK DUA EDİNİZ. Doğrusu O, çizgiyi aşanları sevmez. (Bayraktar Bayraklı meali)

Mümin 60: Rabbiniz, “BANA DUA EDİNİZ, DUANIZA CEVAP VEREYİM. Bana kulluk etmeyi gururlarına yediremeyenler, alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir” buyurmuştur. (Bayraktar Bayraklı meali)

Bu ayetlerden de anlıyoruz ki, Allah kullarının bizzat kendilerinin dua etmesini, istekte bulunmasını özellikle istemiştir. Şahit olduğum bir örneği, konumuzla ilgili olduğu için vermek istiyorum. Camiye yardım toplanan bir kulübede bekleyen, yaşlıca bir görevliye para yardımı yapan bir bayan, parayı veren kişiye şöyle diyordu.BİZLERE DUA EDİN LÜTFEN.” Ne dersiniz, böyle bir istekte bulunmak sizce doğrumu? 

Şöyle diyebilirsiniz, hiçbir sakıncası yok, neden olmasın. Bende böyle cevap veren kardeşime, şunu sormak isterim. Acaba kendisine dua edilmesini isteyen kişinin, ALLAH İLE ARASI BOZUKMU DA, KARŞISINDAKİ KİŞİYİ KENDİSİ İÇİN, ALLAH İLE ARACI YAPMAYA ÇALIŞIYIOR. Neden kendisi yüce Rabbimizi muhatap almıyor ve direk kendisi Yaradan a dua etmiyor? Kendisinin yüzümü yok Allah a karşı yoksa? Lütfen unutmayalım, Allah aracı kabul etmiyor, nedeni de hepimizin bu dünyada imtihan olmamızdır. Onun içinde bizzat bizlerin Allah ile muhatap olmamızı ve kendimizin Allah a dua etmemizi istiyor. Gönülden dua edenlerin de, dualarını kabul ederim diye de özellikle belirtiyor. Şöyle düşünebilirsiniz, dua etmesini istediğimiz kişi, Allah katında makbul bir insan ise, belki Allah onun duasını kabul edebilir. İyide bunu söylediğimiz kişinin, böyle bir insan olduğunu nereden bileceğiz. Ayrıca duanın kabul edilmesi için, gerekli şartları bizler yerine getiriyor muyuz? Allah ne diyordu, kimin takvaca üstün olduğunu yalnız ben bilirim. Onun için kendimizi ötelemek, dışlamak yerine, lütfen Allah ile bağımızı önce kendimiz kuralım.

Peki, bizler yakınlarımız, ya da sevdiklerimiz için dua edemez miyiz? Elbette ederiz, ama dikkat ediniz lütfen, ilk çaba istek kişinin kendisinden gelecek ve bizzat o kişi Allah ile muhatap olacak. Ondan sonrada bizler sevdiklerimize Allah ın yardım etmesi, gerçekleri görmesi adına elbette dua edebiliriz. Çünkü dua kapısını Allah, hepimiz için sonuna kadar açık bırakmıştır. Tabi bunu doğru ve yerinde kullanmak şartıyla. Şimdide dua konusunda, Allah ın elçisini örnek verdiği ayete bakalım.

Muhammed 19: Ey Muhammed! Bil ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. HEM KENDİ GÜNAHIN İÇİN, HEM DE MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR İÇİN ALLAH'TAN BAĞIŞLANMA DİLE. Allah, sizin gezip dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir. (Elmalı meali)

Aslında ayet bizlere, çok dikkat çekici bilgiler veriyor. Allah elçisine bile, kendi günahı ın için bana dua et diyor. Günümüzde yaptığımız çok büyük yanlışa bu ayet cevap veriyor. Bakın peygamberimiz günahlarının affı için, Allah a dua ediyor, ama bizler günümüzde ne yapıyoruz? Günahlarımızın affı için peygamberimizden ŞEFAAT DİLİYORUZ. Bu nasıl bir mantıktır, nasıl Kur’an anlayışıdır ki, peygamberimiz Allah a dua ediyor günahlarının affı için, bizde elçisine dua ediyor günahlarımızın affı şefaat için. Allah günahlarımızı affetsin. Ayetin devamında da, bu kısma lütfen dikkat, senin tebliğlerine iman etmiş, mümin kadın ve erkeklerin günahları için bana dua et diyor. Yani peygamberimiz kendisine iman ettiğini bilen, ümmetinin günahları için ancak Allah a dua edebileceğini bildiriyor bizlere. Tam tersi konumda olanlar için ise, bakın nasıl bir uyarıda bulunuyor elçisine. 

Tevbe 80: (Ey Muhammed!) ONLAR İÇİN İSTER AF DİLE, İSTER DİLEME; ONLAR İÇİN YETMİŞ KEZ AF DİLESEN DE ALLAH ONLARI ASLA AFFETMEYECEK. Bu, onların Allah ve Resulünü inkâr etmelerinden ötürüdür. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez. (Diyanet vakfı meali)

Zümer 19–20: (Resulüm!) HAKKINDA AZAP HÜKMÜ GERÇEKLEŞMİŞ KİMSEYİ VE ATEŞTE OLANI SEN Mİ KURTARACAKSIN!  Fakat Rablerinden sakınanlara, üst üste yapılmış, altlarından ırmaklar akan köşkler vardır. Bu, Allah'ın verdiği sözdür. Allah, verdiği sözden caymaz. (Diyanet vakfı meali)

Sanırım bu iki ayet bizlere, Allah ın elçisinin bile duasının sınırlı olduğu, bildiği tanıdığı, kendisine iman etmiş olanların dışında, duaların hiçbir işe yaramayacağı çok açık anlatılıyor. Günümüzde DUA konusunda yaptığımız yanlışa, Kur’an ın uyarısını hatırlatmak istiyorum. Bizler ne yazık ki Allah ın ŞEFAAT TÜMDEN BANA AİTTİR, HİÇ BİR ŞEFAATİN FAYDA ETMEDİĞİ O GÜNDEN SAKININ hükümlerine kulak asmayarak, edindiğimiz şefaatçilerden, yatırlardan, mezarlardan öyle yardımlar bekliyor ve onlara öyle dualar ediyoruz ki, yaptığımız yanlışın büyüklüğünü anlatacak bir kelime bulamıyorum. Allah ın uyarısını hatırlatmak istiyorum, ders alanlara ne mutlu.

Rad 14: Gerçek dua ancak O’nadır. O’NDAN BAŞKA YALVARDIKLARI İSE ONLARIN İSTEKLERİNE ANCAK, AĞZINA ULAŞMAYACAĞI HÂLDE, ULAŞSIN DİYE AVUÇLARINI SUYA UZATAN KİMSENİN İSTEĞİNE, SUYUN CEVAP VERDİĞİ KADAR CEVAP VERİRLER. Kâfirlerin duası daima boşa çıkar. ( Diyanet meali)

Yunus 106: "Allah'ın berisinden, SANA YARAR SAĞLAMAYACAK VE ZARAR VEREMEYECEK ŞEYLERE YAKARMA! Eğer bunu yaparsan mutlaka zalimlerden olursun." (Yaşar Nuri meali)

Bakın Allah nasıl uyarıyor. Allah dan başka hiç kimseye dua edilmez. Yani Allah ın dışından hiç kimse yardım ve şefaat için MUHATAP ALINMAZ. Eğer duayı ve yardımı Allah ın dışından edindiğiniz velilerden, evliyalardan, şeyhlerden dilerseniz, SİZİN BU YAPTIĞINIZ ÇOK SUSAYAN BİR KİŞİNİN, ELLERİNİ SUYA UZATTIĞI HALDE, SUYU ASLA İÇEMEYECEK OLAN KİŞİLERİN DURUMU GİBİDİR DİYOR. Ama bizler bu kadar açık ve gerçek ayetler dururken, tüm bu gerçekleri görmezden gelerek, şefaatçiler edinebiliyor onlardan yardım isteyebiliyoruz. HATTA BU KİŞİLERİ ALLAH İLE ARACI YAPIYOR, BİZİM İÇİN ALLAH A DUA ET DİYEBİLİYORUZ. Hâlbuki Allah elçisine, bizlere özellikle söylemesini istediği bir ayet var, hatırlatmak isterim. 

Cin 21: De ki: “Şüphesiz ben, SİZE NE ZARAR VEREBİLİR NE DE FAYDA SAĞLAYABİLİRİM.” (Diyanet meali)

Rad 14 ve Yunus 106.ayetlerde, Allah ın uyardığı bu kişilere Allah, kâfir yani inkârcı diyor. Peki, hangi konuda inkârcı bu insanlar burası çok önemli. Allah ı ve elçisini inkâr edenler değil, lütfen dikkat. Bu kişiler gerçekleri tebliğ aldıkları halde, atalarının inançlarını yaşamak adına, Allah ın gerçeklerini, ayetlerini görmezden gelenler, ayetlerin üstünü örtenler olduğunu lütfen unutmayalım.

İsterseniz günümüzde yapılan, aynı yanlışlara bizlerin yaptığı örneklerden verelim. Allah şefaat tümden bana ait diyor da, Allah ın yanında şefaatçilerin olduğuna hala inanıyorsak, Allah Kur’an da saydıklarım dışında, her temiz şey sizler için helaldir dediği halde, Allah ın haram demediklerini de haramlaştırıyorsak, Allah dinde sakın bölünenler gibi olmayın diyor da, dinde bölünmekte zenginlik, bereket vardır diyorsak, Kur’an ın ipine sarılın, emin olmadığın bilginin ardına düşmeyin, sizler için her şeyden nice örnekleri Kur’an da verdik ki anlayasınız dediği halde, Kur’an özet bilgidir, her bilgi yoktur diyerek, Kur’an ın hiç bahsetmedikleri konuları da, dinin ana unsuru yapıyor ve hayatımıza geçiriyorsak, LÜTFEN UNUTMAYALIM KUR'AN A GÖRE, BİZLERDE İNKÂRCILAR SAFINA GEÇMİŞİZ DEMEKTİR. 

Değerli din kardeşlerim. Dua kapısını Allah, iman eden kulları için sonuna kadar açık bırakmıştır. Lütfen o kapıdan bizler girelim ve Rabbimizi bizzat bizler muhatap alarak yardım isteyelim. Eğer Allah ın istediği kulların arasına girebildiysek, gönülden yapacağımız her isteğimizin, duamızın bir gün karşılık bulacağını unutmayalım. Tabi isteklerimizin ve dualarımızın karşılık bulması içinde, bizlerin Allah a kulluk görevimizi yapmamız gerektiğini de unutmayalım. 

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/



Sayfa Kategorisi: GENEL İSLAMİ YAZILAR.