KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
ÖLMÜŞLERİMİZE KUR'AN OKUMAK, ONLARIN ADINA KURBAN KESMEK DOĞRUMU.

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor.

Yasin 70:  DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı)

Fatır 22: DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali)

Neml 80: Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı)

Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı HAKKIN YOLUNA DAVETİYE olduğunu anlayacaktır. YANİ ÖNEMLİ OLAN KUR’AN'I OKUMAK DEĞİL, ONUN UYARILARINI DİKKATE ALIP, HAYATIMIZA GEÇİRMEKTİR. Bunu yapabilmek içinde, yaşıyor olmamız gerekir. Ayetlerden çok açık bir şekilde görüyoruz ki, Allah diri olanlara, yani yaşayanlara uyarı ve hakka davet olsun diye Kur’an'ı indirdiğini söylüyor. Ayrıca ölen ile yaşayan farkını da açıklıyor ve diyor ki, yaşayanlarla ölmüşler bir olmaz. Bu sözü ne maksatla söylediğini de doğru anlamalıyız. Ölen bir insanın, amel defteri hesap günü açılmak üzere kapatılmıştır. Bu durumda ölen bir insan için ne okunacak Kur'an'ın faydası olur, nede onun adına kesilecek Kur'an'ın ona faydası olur. Allah Kur'an'da, kim iyi bir iş yaparsa kendisi çin yapmış olur, kim bir kötülük yaparsa, kendisi için yapmış olur der. Buradan da şunu anlıyoruz, ölen bir kişi için yapacağımız hayır ona ulaşmaz, yapanın hesabına hayır yazılır. NE YAPARSAK BİZLER, BU DÜNYADA YAPMALIYIZ. İMTİHANINDA GEREĞİ BU DEĞİL Mİ ZATEN. Allah bizleri bu dünyaya getiriş nedenini açıklarken, bakın neler söylüyordu hatırlayalım.

Enbiya 35: Her canlı, ölümü tadar. BİR DENEME OLARAK SİZİ HAYIRLA DA, ŞERLE DE İMTİHAN EDERİZ. Ve siz, ancak bize döndürüleceksiniz. (Diyanet vakfı)

Ankebut 2: İnsanlar, “İnandık” demekle İMTİHAN EDİLMEDEN BIRAKILACAKLARINI MI ZANNEDERLER. ( Diyanet meali)

Demek ki ölen ile yaşayan arasında çok büyük fark olduğunu, YAŞAYAN İNSANLARIN İMTİHANDA OLDUĞUNU, ÖLENLERİN İSE İMTİHANLARININ SONA ERDİĞİNİ ANLATIYOR AYET.  Onun içinde yaşayan ile ölenlerin arasında çok büyük bir fark var. Kur’an bizler yaşarken, bizler için bir rehber yol göstericidir. BİZLER NE YAZIK Kİ KUR'AN'I AMACI DIŞINDA KULLANIYORUZ VE ÖLMÜŞLERİMİZE KUR'AN, DİRİLERİDE RİVAYET HADİSLERLE UYARIYORUZŞimdide bu konudaki ayetleri hatırlayalım.

Bakara 2: Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. ALLAH’A KARŞI GELMEKTEN SAKINANLAR İÇİN YOL GÖSTERİCİDİR. (Diyanet meali)

Bakara 5: İşte onlar, Rablerinden gelen bir HİDAYET ÜZEREDİRLER VE KURTULUŞA ERENLER DE ANCAK ONLARDIR.  (Diyanet vakfı meali)

İsra 9: Şüphesiz ki bu KUR'AN EN DOĞRU YOLA İLETİR; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler. (Diyanet vakfı meali)

Taha 2–3:  Biz, Kur'ân'ı sana sıkıntıya düşesin diye değil, Allah'a SAYGILI OLANA BİR ÖĞÜT OLSUN DİYE İNDİRDİK. (Bayraktar bayraklı meali)

Sad 87: Bu Kur'an, ancak ÂLEMLER İÇİN BİR ÖĞÜTTÜR. (Diyanet vakfı)

Bu ayetlerden de anlıyoruz ki, Kur’an biz yaşayanlara, YOL GÖSTERİCİ, ÖĞÜT VERİCİ, DOĞRU YOLA İLETEN REHBER, olduğu anlaşılıyor. KUR'AN'I YALNIZ OKUYARAK DEĞİL, HAYATA GEÇİREREK YAŞAMALIYIZ. ÖLMÜŞ BİR İNSAN BUNU YAPABİLİR Mİ? Trafik kazası geçiren bir insana, kazandan sonra Trafik kurallarını anlatmanın ne anlamı var. Bunu daha önceden öğrenmesi gerekir.  Rehberlik ve öğüt, ölen bir insan için değil, yaşayanlar içindir. Allah Elçisine bile sen Kur’an'ı ölülere işittiremezsin diyorsa, bizler ölmüş yakınlarımıza işittirmemiz, zaten mümkün değildir. İşitmiş olsalar bile, artık onların yapabilecekleri hiçbir şey yoktur. Ölmüş bir insanın ardından Kur’an okumanın, onun adına Kurban kesilmesinin ölüye hiçbir faydası olamaz. Çünkü Kur’an bizlerin yaşarken rehberimiz, yol göstericimiz ve öğrendiklerimizi yaşayabileceğimiz tek kaynağımızdır. Eğer onun rehberliğinden yaşarken yararlandıysak, hesap günü bunun faydasını zaten göreceğiz. Çünkü Allah Zuhruf 44. ayette, nasıl bir hüküm vermişti hatırlayalım.

Zuhruf 44: Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ONDAN SORGUYA ÇEKİLECEKSİNİZ. (Elmalı meali)

Demek ki sorgu sual, yalnız Kur’an'dan olacak. Ama yaşarken, imtihanımız için ayrılan vakitte Kur’an ile meşgul olduysak, bunun faydasını göreceğiz. İmtihan vakti bitmiş, sona ermiş ise artık yapacak hiçbir şey yok demektir. Şöyle düşünün, Üniversite imtihanına girmişsiniz, size verilen mühlet içinde dersinize çalıştığınız kitaplardan da imtihan olmuşsunuz ve imtihan sona ermiş. Siz şöyle diyebilir misiniz,  tühhh kitaptan baktım, o sorunun cevabı öyle değilmiş, o soruya şöyle cevap vermeliydim, deme hakkınız var mı? Elbette yok. Bu konuda aynen böyle. Yaşarken Kur’an ile amel ederdek, hakka batıl karıştırmazsak, hesap günü vereceğimiz cevapta zorluk çekmeyiz. ÇÜNKÜ SORULARIN HEPSİ ÇALIŞTIĞIMIZ YERDEN, YANİ KUR’AN'DAN ÇIKACAK. BUNU ALLAH SÖYLÜYOR KUR'AN'DA. Hesap günü soruların tümüne cevap vermek ve eyvah çalıştığım yerden soru çıkmadı demek istemiyorsak, gelin Allah'ın emrettiği gibi yalnız Kur’an'ın ipine sarılalım.

Onun için bizler, emaneti teslim etmeden, imtihan bitmeden, mutlaka Kur’an ile meşgul olmalıyız, tanışmalıyız. Ama asla hakka batıl karıştırmadan, Kur’an'da her bilgi yok demeden batılı, gelenekleri dinleştirmeden, Allah'dan başka veli edinmeden, yardımı şefaati yalnız Allah'dan dileyerek, arı duru Allah'ın dinini, yalnız Kur’an'dan öğrenmeli ve yaşamalıyız. Kur’an'ı okuyanın kendisine faydası olur, ama lütfen dikkat. Anlayarak ve üzerinde düşünerek okuyorsak faydasını görürüz. Eğer anlamını bilmeden okuyor ve Allah'ın hiç bahsetmediği şeyleri de dine sokuyor ve inanıyorsak, Kur’an'ın verdiği örnekte olduğu gibi, Kur’an ile sorumlu tutulup ta, yalnız Kur’an ile amel etmeyen, sırtında ciltlerce dolusu kitap taşıyan, merkebin durumuna benzeriz. 

Özet olarak söylemek gerekirse, ölmüşlerimizin ardından Kur’an okuyup, onlar adına kurban kesmemiz ve onlara göndermemizin hiçbir faydası olamayacağını, Kur’an ayetlerinden anlıyoruz. Ama bizlerin ölen yakınlarımıza, ne yapabileceğimize de elbette örnek veriyor Kur’an. DUA, Allah'ın özellikle bizlere tavsiyesidir. Hem kendimiz için, hem de sevdiklerimiz için, Allah dua kapısını her zaman bizler için açık bırakmıştır. BİZLER YAKINLARIMIZA DUA EDEBİLİR, ONLARIN GÜNAHLARININ AFFI İÇİN, ALLAH'A NİYAZDA BULUNABİLİRİZ. ÖLMÜŞLERİMİZİN ARDINDAN YAPACAĞIMIZ TÖRENLERDE, KUR'AN OKUMAK İSTİYORSAK, ELBETTE OKUYABİLİRİZ AMA KUR'AN'I DİNLEYENLER FAYDALANMAK İSTİYORSA, OKUNAN KUR'AN'IN NE SÖYLEDİĞİNİ MUTLAKA BİLMELİYİZ. YANİ KUR'AN'I ANLAYARAK OKUMALIYIZ. ŞUNU BİLMELİYİZ Kİ, OKUNAN KUR'AN ÖLMÜŞLERİMİZE DEĞİL, YAŞAYAN BİZLERE FAYDA SAĞLAYACAKTIR, ÖLMÜŞ KALPLERİMİZİ DİRİLTECEK VE BİZLERE YOL GÖSTERECEKTİR.  Ölmüşler konusunda bakın Allah, nasıl örnekler veriyor.

Haşr 10: Onlardan sonra gelenler derler ki: "RABBİMİZ, BİZİ VE BİZDEN ÖNCE İNANAN KARDEŞLERİMİZİ BAĞIŞLA, kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok şefkatli, çok merhametlisin!" (Elmalı meali)

Araf 55: Rabbinize alçak gönülle ve YÜREĞİNİZİN TA DERİNLİKLERİNDEN GELEREK DUA EDİNİZ. Doğrusu O, çizgiyi aşanları sevmez. (Bayraktar bayraklı meali)

Bizlerin de yapacağı kedimize, sevdiklerimize, yakınlarımıza onlar için dua etmek olmalıdır. Allah sonsuz, sınırsız bağışlayıcıdır affedicidir, lütfen bunu unutmayalım. Allah'ın vermediği hükümleri, vermiş gibi göstermeyelim ve dinin asli unsuru yapmayalım. Dinin sınırları Kur’an ile çizilmiş ve bu sınırları aşanın Allah müşrik, kâfir olacağını söyler ve bizleri uyarır. Dilerim Allah'tan, yaşadığımız imtihan vaktimizin sınırları içinde, yalnız Kur’an'ın ipine sarılan, batıl ve hurafeden uzak, Kur’an'ın önerdiği yolda yürüyen, Allah'ın azınlık halis kullarından oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK.

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/