KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
BAKARA 170. ALLAH IN İNDİRDİĞİNE UYUN DENİLDİĞİ ZAMAN........
Allah Kur’an da ayetleri, öyle güzel, açık örneklerle bizlere anlatıyor ki, biraz düşünen, tüm gerçekleri anlayacak, Allah ın istediği doğru yolu bulacaktır. Peygamberimiz Kur’an ı tebliğ ederken, bir kısım inkârcılar, Allah ın indirdiği kitaba uymak istememiş ve büyüklerinden, atalarından öğrendikleri inançlardan vazgeçmek istemeyip, “BİZ ATALARIMIZI ÜZERİNDE BULDUĞUMUZ YOLA UYARIZ” demişler. Hatta bir kısmı da, Kur’an a inanmak istemiş ama yanında atalarının inançlarına da devam etmek istemişler. Bu düşüncedeki kişilere de Allah, asla izin vermemiştir.
 
Bu örnek çok dikkat çekici ve bizlere bir o kadar da önemli uyarılar yapıyor. Unutmamamız gereken, atalarının inancından vazgeçmeyenlerin, genel çoğunluğu Ehli kitap dediğimiz kişiler. YANİ ONLARIN DEDELERİNE YA DA ATALARINA, ALLAH HAK OLAN BİR KİTAP İNDİRMİŞ, ama bu toplumlar Allah ın indirdiği kitaptan saparak,  kendi nefislerince bir din yaratmış ve kendi BEŞERİ FIKIH inançlarını yaşıyorlar. Kur’an ı tebliğ etmeye çalışan peygamberimize, ısrarla biz Kur’an a uymayız, atalarımızın inancına uyarız diye direttiklerini görüyoruz. Ayeti yazalım, üzerinde birlikte düşünelim.
 
Bakara 170: Onlara (müşriklere): ALLAH'IN İNDİRDİĞİNE UYUN, DENİLDİĞİ ZAMAN ONLAR, «HAYIR! BİZ ATALARIMIZI ÜZERİNDE BULDUĞUMUZ YOLA UYARIZ» DEDİLER. YA ATALARI BİR ŞEY ANLAMAMIŞ, DOĞRUYU DA BULAMAMIŞ İDİYSELER? (Diyanet vakfı meali)
 
Kur’an a uymak istemeyip, atalarının inancına devam etmekte ısrar eden müşriklere, Allah ın uyarısını lütfen çok dikkatle düşünelim. Bakın ne diyor. 
 
“YA ATALARI BİR ŞEY ANLAMAMIŞ, DOĞRUYU DA BULAMAMIŞ İDİYSELER?”
 
Müşriklerin yaptığı bu yanlışı, Allah bizlere acaba neden, örnek vererek Kur’an da anlatıyor olabilir? Elbette aynı yanlışı bizlerde yapmayalım diye. Acaba bu uyarıdan bizler ders aldık mı, yoksa günümüzde Kur’an ile bağımızı kesenlerin sözlerine inandığımız ve Kur’an ın ipine sarılamadığımız için, bizlerde aynı yanlışı bugün yapıyor muyuz?  
 
Evet din kardeşlerim, aynı yanlışı ne yazık ki, İslam toplumları olarak bizlerde yapıyoruz. Allah yalnız Kur’an ın ipine sarılın, sizleri Kur’an dan sorumlu tutacağım dediği halde, hiç korkmadan, zerre kadar düşünmeden neler diyoruz? 
 
“YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ. HER BİLGİNİN OLMADIĞI, DETAYLARIN VERİLMEDİĞİ KUR’AN İLE NASIL İMANIMIZI YAŞARIZ. ALLAH NAMAZ KIL DEMİŞ, HANİ NAMAZIN REKÂT SAYILARI KUR’AN DA, ALLAH ZEKÂT VER DEMİŞ NASIL VERECEĞİZ, NE KADAR VERECEĞİZ HİÇ BİRİSİ YAZMIYOR?”
 
Sizlere soruyorum, bizlerin cahiliye dönemindeki müşriklerden ne farkımız var? Onlar da Allah ın indirdiği kitapları bir kenara koymuş, terk etmişler yeterli görmeyip, kendi nefislerinde yarattıkları beşeri FIKIH inancının peşi sıra giderek, bundan vazgeçmiyorlar. Yani onlar için atalarının inançları en doğru, açıklayıcı ve detaylı. Allah ın kolay ve basit bir şekilde gönderdiği ayetleri, beşerin sözleriyle karşılaştırıyoruz, onları Kur’an da göremediğimizde, bakın Kur’an açık ve detaylı değil şu ya da bu bilgiler Kur’an da yok diyebiliyoruz. Hâlbuki Allah biz kitapta hiç bir eksik bırakmadık diye de söylediği halde, bizler bu yanlışları yapıyoruz. Çünkü Allah ı ne yazık ki dinleyen yok. Beşerin sözleri, kitapları Kur’an ın önüne geçmiş. Allah bizleri affetsin. Bu Kur’an a yapılacak en büyük saygısızlıktır. Hâşâ Allah gönderdiği Kur’an ı bizlere açıklayamadı, izah edemedi mi?
 
Bizlerin ne farkı var onlardan. Bizler Kur’an a inandığımızı söylemişiz ama Allah ın Kur’an ın ipine sarılın, emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmeyin emirlerini hiçe sayarak, Kur’an da her bilginin açıklanmadığını, zaten Kur’an ı herkesin anlayamayacağına inanmışız. Yalnız Kur’an ile yaşayamayacağımızı söyleyerek, kendi fıkıh inancımızın ardı sıra gitmekle, bizlerde kendi atalarımızın inancının peşi sıra gitmiş olmuyor muyuz? 
 
Bunu hatırlattığımız kardeşlerimiz, hemen savunmaya geçerek, bilmem kimden daha çok mu biliyorsun sen, onca âlimi bir kenara mı atalım, sözleri ile karşılaşıyoruz. Hiç kimsenin sözlerini kenara atmaya gerek yok. ÖNCE ALLAH IN SÖZLERİNE BAKALIM. BİZLERİN YAPMASI GEREKENİ ÖNCE YAPALIM. ODA ÖNCE KUR’AN A VE ONUN HÜKÜMLERİNE SARILMAK, ANLAMAYA ÇALIŞMAK OLMALIDIR. Onu asla yetersiz, detaysız görmeden verdiği emirleri yeterine getirmeye çalışalım. Daha sonrada okuduğumuz kitapları ve onların sözlerini, bilgilerini mutlaka Kur’an ın onayından geçirmeliyiz. Onay alan her bilgi ve örnek başımızın tacıdır. Almayan ise bizleri din adına bağlamaz. Lütfen bu gerçeğin farkına varalım. Yoksa cahiliye dönemindeki yanlışları bizlerde tekrarlamış oluruz. 
 
Kur’an Allah ın koruması altında, güvenilecek tek rehber kitaptır. Bunun dışından rivayetler ve söylentilerle günümüze gelmiş her bilgiye, hurafe, yanlış inançlar karışmış olabilir. Ayrıca dine nifak sokmak isteyen din düşmanları da bu yolla, İslam a sızmaya çalışabilir. Onun için Allah bizleri uyarıyor ve emin olmadığımız bilginin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diyor.
 
Her beşer hata yapabilir, hele hele rivayetler yoluyla intikal eden sözlerin, aslı gibi iletilmesi ise hiç mümkün değildir. Bu bilgilere güvenerek imanımızı yaşamamız, bizleri Allah a değil şeytanın kucağına götürecektir unutmayalım. 
 
Bakara suresi 170. ayetin bizlere vereceği dersi alalım. Eğer almamakta ısrar ediyor da, ataların inançlarını yaşamayı seçiyorsak, Allah ın müşrikleri uyardığı gibi bizlerde birbirimizi uyaralım ve diyelim ki; 
 
“YA ATALARIMIZDAN BİZLERE NAKLEDİLEN RİVAYETLER YANLIŞSA, YA DOĞRUYU BULAMAMIŞ İDİYSELERDEMİ, ONLARIN SÖZLERİNE İNANALIM. BİZLERE NAKLEDİLEN BİLGİLERİN, DOĞRULUĞUNUN GARANTİSİNİ, KUR’AN IN/ALLAH IN VERDİĞİ GİBİ, BİZLERE VEREBİLECEK VAR MI ARANIZ DA.”
 
Karar sizlerin, hepimiz bu dünyada imtihan oluyoruz. İsteyen yalnız Allah ın söylediği gibi Kur’an ın ipine sarılır, isteyen Kur’an yeterli değildir der, atalarının rivayet ve sanı inançlarına sarılır. Gerçek doğruyu mahşerde, hep birlikte göreceğiz. Üzülmek istemeyen, Kur’an ın ipine sarılır ve Allah ın sözlerinden ibret alır.
 
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
 
 


Sayfa Kategorisi: KUR'AN DAN AYETLER.