KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
KALPLERİN DÜŞÜNMEMESİ, KÖR OLMASI, GÖZLERİ OLUP GÖRMEMESİ NE....

KALPLERİN DÜŞÜNMEMESİ, KÖR OLMASI, GÖZLERİ OLUP GÖRMEMESİ NE ANLAMA GELİYOR?

Bugünkü makalemin konusu, Kur’an da geçen görme, algılama ve hissetme organları olarak geçen kalp, göz ve kulak konusu üzerine olacak. Konumuza geçmeden önce sizlere şöyle bir soru sorsam, nasıl bir cevap verirdiniz? Biz insanlar, yalnız gözlerimiz ile mi görürüz? Aslında bu soruya düşünmeden ve Kur’an ın verdiği bilgilerin farkında değilsek, evet insanların görme organı gözdür diye cevap veririz. Bu cevabı veren arkadaşlarımıza hemen şunu söylemek isterim. Madem bizler yalnız gözlerimizle görüyoruz, gözlerimiz kapalı uyurken gördüğümüz rüyaları neyle görüyoruz, bunu nasıl açıklarız. Çünkü uyandığımızda, film seyretmiş gibi rüyamızı anlatıyoruz. Gözleri görmeyenleri bir an düşünün lütfen. Görmedikleri halde, nasıl yollarını bulurlar, dolaşır ve ihyiyaçlarını giderirler. Demek ki bir insan görmesede, diğer duyu organlarının yardımıylada, sanki görüyormuş gibi işlerini yapabiliyorlar mış.

Demek ki bizlerin görmemizi, hissetmemizi, algılamamızı sağlayan, yalnız gözlerimiz değilmiş. Allah bizlerle irtibat kurmak istediğinde, bizleri yalnız görmemizi sağlayarak uyarmıyormuş. Gözümüzden başka adeta görüyormuş gibi hissetme, algılama organlarımızda varmış. YAŞANTIMIZDA DA BUNLAR HEPSİ BİR ARADA OLUNCA, GERÇEKLERİ ANCAK O ZAMAN TAM VE DOĞRU GÖREBİLİYORUZ. ÇÜNKÜ BAZEN GÖZ, KULAK YANILABİLİYOR. Kur’an ı dikkatle okuyan bir insan şu gerçeği, uyarıları birçok ayetinde görecektir. Allah göz, kalp ve kulak organlarımızı sürekli birlikte kullanır ve bakın nasıl uyarılarda bulunur. Birkaç örnek.

“ANDOLSUN Kİ, KALPLERİ OLUP DÜŞÜNMEYEN, GÖZLERİ OLUP GÖRMEYEN, KULAKLARI OLUP DİNLEMEYEN CİNLERİ VE İNSANLARI CEHENNEM İÇİN YARATTIK.” (Araf 179)

“İŞTE ONLAR, ALLAH’IN; KALPLERİNİ, KULAKLARINI VE GÖZLERİNİ MÜHÜRLEDİĞİ KİMSELERDİR. İŞTE ONLAR GAFİLLERİN TA KENDİLERİDİR.” (Nahl 108)

DE Kİ: “O, SİZİ YARATAN VE SİZE KULAKLAR, GÖZLER VE KALPLER VERENDİR. NE KADAR DA AZ ŞÜKREDİYORSUNUZ!” Mülk 23)

Bu ayetlerden de anlıyoruz ki,  bizler gerçekleri doğru görüp değerlendirebilmemiz için, bu üç organımız birlikte hareket etmek zorundadır. Gözlerimizle göreceğiz, kulaklarımızla işiteceğiz, gönüllerimizle yani kalplerimizle, duygularımızla değerlendirip, tasdik edip karar vereceğiz. Şöyle diyebilirsiniz, düşünme organı kalp değil BEYİNDİR. Elbette tüm organlarımızın bağlı olduğu merkez beyindir. AMA UNUTMAYALIM BEYİN KENDİ BAŞINA BİLGİ, BELGE, KANIT OLMADAN ASLA DÜŞÜNEMEZ. ONUN İÇİN SAYDIĞIMIZ ORGANLAR, ALDIĞI VE DEĞERLENDİRDİĞİ BİLGİLERİ BEYNE GÖNDERİR VE BEYİN EN DOĞRU SONUCU VERİR. 

Allah ın kalbe atıfta bulunmasının nedeni, akıl düşünür karar verir ama onun AMA ONUN YAPTIRIM, ZORLAMA GÜCÜ YOKTUR. Oysa kalp duygularımızın merkezi olup, beyne yani aklın merkezine sürekli bilgiler, veriler gönderip onu müspet yada menfi etkiler. YANİ AKIL ÖNEMLİDİR AMA KENDİ BAŞINA YAPTIRIM ZORLAMA GÜCÜ OLMADIĞINDAN, DUYGULARIN MERKEZİ KALBİN BEYNİ ETKİLEMESİ, ZORLAMASI GEREKİR. Onun için çevremizde kötü, acımasız davranan insanlar için, KALPSİZ  yakıştırması yapılır.

Eğer düşünme organı beyne, doğru veriler gönderemiyorsa, beynin doğru karar vermesi mümkün olmayacaktır. Çünkü beyin kendi başına görmez, duymaz, hissetmez. Organların gönderdiği verileri, beyin değerlendirip sonuca varır. Yani beynin aldığı bilgi çok önemlidir. Bizler bazı konularda şöyle deriz. ”Sen bu işte biraz gönülsüz davranıyorsun.”  Bu sözlerle aslında şunu anlatırız. Yapılmak istenen işte niyetimizin olmadığı ve kalbimizin bu ise onay vermediği anlamındadır. KALP HİSSETME ORGANIDIR. EĞER DOĞRU BİR HİS/DUYGU BİLGİ ALABİLDİYSEK, O KONUDA KESİN KARARIMIZI VERİRİZ. Örneğin insanlar beyniyle değil, kalbiyle âşık olur. İlk önce doğru verileri beyne göndermediyse, daha sonra alacağı farklı verilerle, gerekirse bu aşk biter ya da devam ederek güçlenir. BURADAN DA ANLIYORUZ Kİ KALP BİZLER İÇİN, DOĞRU YA DA YANLIŞ DÜŞÜNMEMİZİ ETKİLEYEN, ÇOK ÖNEMLİ VERİ TOPLAMA ORGANIMIZDIR. ONUN İÇİN ALLAH KALPLERİ VAR DOĞRU DÜŞÜNMEZLER, GÖZLERİ VAR DOĞRU GÖRMEZLER, KULAKLARI VAR DOĞRUYU DİNLEMEKTEN KAÇARLAR diyerek, bizlerin dikkatini çekiyor.

Allah birbirine bağlı, bu duyu organlarının birlikte çalışmadığında, bizlerin gerçeklerle buluşamayacağımızı söylüyor.  Peki, bu duyu organlarının doğru çalışması için ne yapmalıyız? Burası çok önemli. Yoksa birbirinden kopuk çalışan bu duyu organlarının beyne vereceği bilgilerle, asla doğru kararlar vermemizin mümkün olamayacağı anlatılıyor ayetlerde.  Bizler ne yapmalıyız ki kalbimiz/gönlümüz gerçeklerle buluşsun. Yani öyle bir şey yapmalıyız ki, kalp gözümüz, gönül gözümüz daima açık olsun ve doğru verileri, bilgileri beyne gönderip, böylece doğru kararlar verebilelim. ALLAH ONUNDA YOLUNU GÖSTERİYOR.

"BU KUR’AN, İNSANLAR İÇİN KALP GÖZLERİ (KONUMUNDAKİ BİR NUR), KESİN OLARAK İNANAN BİR TOPLUM İÇİN DE BİR HİDAYET VE BİR RAHMETTİR. "(Casiye 20)

Demek ki Allah ın vahyi, yani indirdiği Kur’an ı okumak, bizlerin kalp/gönül gözünü açıyor. Yani Kur’an doğruları kavrayabilme, hissedebilme, algılama kaynağımızın ilk başlangıcı olduğunu söylüyor. Bu doğru bilgileri Kur’an dan ilk önce okuyarak bizzat gözlerimizle algılıyoruz, daha sonra nefsimizde, duygularımızda, kalbimizde değerlendiriyor ve bunları kulaklarımızla da duyarak, beynimize gönderiyoruz. Doğru kaynaktan aldığımız bu bilgiler, doğruluğu ölçüsünce bizlere fayda sağlıyor. Eğer bu üç kaynağı yanlış bilgilerle buluşturuyorsak, beyine giden yanlış bilgilerde kararını, yanlış yönde veriyor.  MAKİNAYA NE VERİRSEN, ONU ÜRETİR, O DOĞRULTUDA KARARLAR VERİR. LÜTFEN BUNU UNUTMAYALIM. ONUN İÇİNDİR Kİ BAZI CEMAAT, TARİKAT MENSUPLARINA YAŞADIKLARI İNANCIN, YANLIŞ OLDUĞUNA İNANDIRMAK ÇOK ZORDUR. ÇÜNKÜ BEYNE GİDEN VERİLER, YANLIŞ KAYNAKTANDIR.

Allah doğru kararlar verebilmemiz için, bizleri Nahl suresi 98. ayetinde uyarıyor ve Kur’an dan doğru bilgiler almak ve gönül gözünüzü Kur’an ile açmak istiyorsanız, önce sizlere öğretilen hurafe, batıl, rivayet inançlarınızdan kurtulun ve yalnız Allah a güvenerek, ona dayanarak Kur’an ı tarafsız okumaya başlayın ki, gerçeklerle buluşabilesiniz diyor. EĞER BU UYARILARIMI DİNLEMEZDE, KÖRÜ KÖRÜNE İNATLA BATILIN, RİVAYETLERİN ARDINA DÜŞER, YANLIŞ BİLGİLERLE KUR'AN'I ANLAMAYA ÇALIŞIRSANIZ, AYETLERİMİ DOĞRU ANLAYAMAZSINIZ VE BÖYLECE GÖZLERİNİZE PERDE ÇEKERİM, KULAKLARINIZI VE KALBİNİZİ MÜHÜRLERİM DİYOR. Konumuzla ilgili, bir bilimsel çalışmadan örnek vermek istiyorum.

”HearthMath” tarafından yazılmış ”Science of the heart” kitabında kalple ilgili şu bilgiler verilmiştir:

Aşk hormonu olarak bilinen, biliş, hoşgörü, arkadaşlık bağı ve güven gibi duygusal fonksiyonlara etkisi olan, OKSİTOSİNİN KALP TARAFINDAN DA ÜRETİLİP SALGILANDIĞI, HATTA KALPTEKİ ÜRETİMİN BEYİNDEKİYLE AYNI ARALIKTA OLDUĞU KEŞFEDİLDİ. AYRICA BEYİNDEKİ DUYGUSAL İŞLEM MERKEZİ OLAN AMİGDALADAKİ VE ALAKALI ÇEKİRDEKLERDEKİ İŞLEVLERİN, KALP TARAFINDAN DOĞRUDAN ETKİLENMİŞ OLDUĞU DA KEŞFEDİLDİ.

BUNLARIN YANI SIRA, KALBİN BEYNE, BEYNİN SADECE ANLAMAKLA KALMADIĞI AYNI ZAMANDA İTAAT ETTİĞİ MESAJLAR GÖNDERDİĞİ BİLİNİYOR. DEMEKKİ KALP, BEYNİ KENDİSİNE İTAAT ETTİRİYOR. Ayrıca kalp ve beyin sürekli olarak, iki taraflı bir diyalog halinde bir bağlantıya sahip olup, her ikisi de birbirinin fonksiyonlarını etkiliyor . ÜSTELİK KALP, BEYNİN KALBE YOLLADIĞINDAN FAZLA BİLGİYİ BEYNE YOLLUYOR. “

Günümüz hukuk kurallarında da yargılama yapan hâkimler, kanunlara uygun karar verirler ama bu kararı etkileyen en önemli etken, VİCDANLARIDIR. Buda kalbin, gönlümüzün en önemli özelliklerindendir. Elbette vicdani duygularımız, davranışlarımız kanunların önüne geçemez. Burada kanun yapıcılara da çok büyük işler düşüyor. Kanunları çıkartırken, adaletli ve Allah ın önerdiği ölçüde olmalıdır.

GÖZLERİ PERDELENMİŞ, KULAKLARI VE GÖNLÜ/KALBİ MÜHÜRLENMİŞ HİÇ KİMSE, DOĞRU KARARLAR VEREMEZ. ÇÜNKÜ BEYNE YANLIŞ BİLGİLER GÖNDERDİĞİ İÇİNDİRKİ, ORADAN ÇIKAN KARARDA YANLIŞ OLACAKTIR. DİLERİM BU YANLIŞLARI YAPMAYAN, GÖNÜL GÖZLERİNİ/KALBİNİ ALLAH IN NURU KUR’AN İLE AÇAN, NURLANDIRAN, ALLAH IN HALİS KULLARINDAN OLURUZ.

Hac 46: Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, DÜŞÜNECEK KALPLERİ VE İŞİTECEK KULAKLARI OLSUN. GERÇEK ŞU Kİ, GÖZLER KÖR OLMAZ, FAKAT ASIL SİNELERDEKİ KALPLER KÖR OLUR. (Bayraktar Bayraklı)

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/



Sayfa Kategorisi: GENEL İSLAMİ YAZILAR.