Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, ALLAH İLE KULU ARASINA GİRİLİR Mİ sorusu üzerine olacak. Önce şunu söylemek isterim, Allah ile kulu arasında bir boşluk ara olduğuna inanıyorsanız, bu soruya vereceğiniz cevabınız elbette farklı olacaktır. Allah size şah damarından daha yakınım diyor ayetinde. Allah’ın kişi ile kalbi arasına gireceğini söylüyorsa, sizce Allah ile kulu arasına hiç kimse girebilir mi? Çünkü günümüzde yaşadığımız İslam inancına göre, Müslümanların yalnız tek başına İslam’ı Kur’an’dan yaşamalarının mümkün olmadığı, mutlaka bir bilge VELİ kişi ya da bir mezhebe tabi olmamız gerektiği, İslam’ı da bu kaynaklardan kişilerden ancak doğru öğrenirsek, yaşayabileceğimiz anlatılır. Sizce bu doğru olabilir mi, İslam dininde RUHBAN sınıfı varmı ki, böyle bir yola başvuralım. Doğru olsaydı, dinde böyle bölünmez ve de birbirimizle savaşmaz düşman olmazdık. Ayrıca Allah ile kulu arasına birilerini sokabiliyor olsaydık, bizler ne Kur’an’dan sorumlu olurduk, nede yaptığımız yanlışlardan. ARACI OLAN SORUMLU OLURDU. Buda bu dünyada bizlerin, imtihan olduğu gerçeğine asla uygun düşmez. Bu konuyu Kur’an’dan anlamaya çalışmadan önce mezheplerin, cemaat ve tarikat eksenli İslam’ı yaşayanların, bu konuda söylediklerine inandıklarına önce bakalım.
“HAZRETİ PEYGAMBER (SAV.) HAYATTAYKEN SAHABELER DİNLERİNİ ONDAN ÖĞRENİYORLARDI. VEFATINDAN SONRA DA YAŞADIKLARI OLAYLAR KARŞISINDA NASIL DAVRANACAKLARINI, EĞER SAĞLIĞINDA KENDİLERİ ALLAH RESULÜNDEN ÖĞRENMEMİŞLERSE, ONDAN ÖĞRENMİŞ BİRİNİ BULUP ONA SORABİLİYORLARDI. DOLAYISI İLE BİLGİYE ULAŞMAK KOLAYDI. ZAMANLA SAHABELER AHİRETE GÖÇTÜKÇE, BİLGİYİ KAYNAĞINDAN ALANLARIN SAYISI AZALDI VE BU BİLGİLERİN BİR ARAYA TOPLANMASI İHTİYACI ORTAYA ÇIKTI. BİR ARAYA TOPLANAN BU BİLGİLERİN SINIFLANIP DİSİPLİNE EDİLMESİYLE, DE İSLAMÎ İLİMLER ŞEKİLLENDİ.
BU İLİMLER ASLINDA HER MÜSLÜMANIN BİLMESİ VE HAYATINA UYGULAMASI GEREKEN BİLGİLERKEN, GÜNÜMÜZDE MAALESEF HİÇ İLMİHAL GÖRMEMİŞ PEK ÇOK MÜSLÜMANLAR MEVCUTTUR.
İŞTE, GÜNÜMÜZDE “ALLAH İLE KUL ARASINA GİRİLMEZ!” SÖZÜNÜ KULLANAN PEK ÇOKLARININ HEDEFLEDİĞİ DE TAM OLARAK BUDUR. MÜSLÜMANLAR DİNLERİNİ ÖĞRENEMESİNLER, YAŞAYAMASINLAR. SONRA DA HZ. ÖMER’İN İKAZ ETTİĞİ GİBİ, “YAŞADIKLARINI DİN ZANNETSİNLER.”
EVET, ALLAH İLE KUL ARASINA GİRİLMEZ. AMA BUNUN İÇİN KULUN KENDİNİ, RABBİNİ VE DİNİNİ BİLMESİ GEREKİR. DİNİNİ BİLMEYEN KİŞİ RABBİYLE NASIL MUHATAP OLACAK? (EVET, ALLAH İLE KUL ARASINA GİRİLMEZ. AMA BU SÖZ İNSANIN İSLAMİYET’İ ÖĞRENME SAFHASI İÇİN GEÇERLİ DEĞİLDİR. ÇÜNKÜ KİŞİ DİNİNİ İLLÂ Kİ BİR ARACIDAN ÖĞRENECEK VE RABBİYLE BAĞINI BUNA GÖRE KURACAKTIR.”
Allah’ın Resulünün döneminde yaşayanların işi bize göre elbette daha kolay. Ellerinde hem Kur’an vardı hem de Allah’ın kontrolünde, Resulü vardı sormak istediklerini ona sorabiliyorlardı. Peki, Allah’ın Resulü şimdi aramızda yok ama Allah’ın korumasındaki Kur’an elimizde sapasağlam var. Bu durumda ne yapmalıyız? Onların söylediği gibi, Resule en yakın sahabeler bu eksikliği, tehlikeyi görüp yazıya geçirdiği ve bizlere ulaştırdığı kaynaklar, hadisler var mı? KESİNLİKLE YOK. ÇÜNKÜ ALLAH’IN RESULÜ KENDİ SÖZLERİNİ ÖZELLİKLE YAZDIRMADIĞI İÇİN, ONLARDA RESULÜN VEFATINDAN SONRA, ASLA KUR’AN DIŞI HİÇ BİR BİLGİYİ YAZIYA GEÇİRMEMİŞLERDİ. Hatta dört halife döneminde de Resule ait olduğu iddia edilen hiçbir hadis kayda alınmamıştır. Gerekli olsaydı bunu yapmazlar mıydı? İlginç olan bu rivayetlerin toplanması ile İSLAMİ İLİMLERİN ŞEKİLLENDİRİLDİĞİ ANLATILIYOR. Lütfen Allah’ın İlmi Kur’an ile rivayetleri bir tutmayalım, ateşin azabından asla kurtulamayız. Günümüze ulaşan ve her ne hikmetse sayısı gittikçe artan ve Resule ait olduğu iddia edilen hadislerin tamamı, Resulün vefatından yaklaşık 200-250 yıl sonra, insanların büyüklerinin anlattıklarından, akıllarında ne kaldıysa onları yazıya geçirerek bizlere ulaştığı anlatılır. ALLAH AŞKINA SİZLERE SORUYORUM, BÖYLE BİLGİLERLE ALLAH'IN DİNİ YAŞANIR MI? Madem bizler yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağız, Resul neden bizlerin ihtiyacı olan sözleri/hadisleri yazıya Kur’an ile birlikte geçirmedi diye neden sormuyoruz? Yoksa aramızda Allah’ın Resulünün görevini, tam ve eksiksiz yaptığına inanmayanlar mı var?
Allah ayetinde uyarıyor ve SAKIN EMİN OLMADIĞIN BİLGİLERİN ARDINA DÜŞMEYİN, BUNUN HESABINI SİZLERE SORARIM DEMİYOR MUYDU KUR’AN’DA? Kur’an öğretisinden korkan mezhepler, cemaat ve tarikatlar Müslümanları Kur’an’a değil, uydurdukları rivayetlere davet ederek, her Müslümanın bunları bilmesi gerektiğini söyleyebiliyorlar. Çok daha ilginci, hiç ilmihal yani Kur’an dışından detaylı dini bilgileri görmemiş, pek çok Müslümanın olduğunu söylemeleri. Devamında ise Allah ile kulu arasına elbette girilmez ama diyerek, bunu söyleyenlerin asıl amacının ne olduğunu bakın nasıl söylüyor; ”MÜSLÜMANLAR DİNLERİNİ ÖĞRENEMESİNLER, YAŞAYAMASINLAR. SONRA DA HZ. ÖMER’İN İKAZ ETTİĞİ GİBİ, “YAŞADIKLARINI DİN ZANNETSİNLER.” Hz. Ömer ve Resulün en yakınları, biliyorlardı ki İslam yalnız Kur’an ile yaşanır. Onun için ne Resulün sağlığında, nede Resul vefat ettikten sonra onun sözleri/hadisleri diye tek bir bilgi kaynak, sizlere Kur’an yeter diyerek bırakmamıştır. Eğer Kur’an’ın dışına çıkıyorsak, Allah’ın dinde bölünmeyin uyarısına kulak asmıyoruz demektir. Bu hatayı yaparak Allah’a inat, dinde bölünmekte zenginlik var diyorsak, yalnız Allah’ın ipi Kur’an’a sarılın diyen Rabbimize karşı yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyorsak, BİZLER YAŞADIĞIMIZI ALLAH’IN DİNİ ZANNEDEN, ŞİRK BATAĞINA BATMIŞ, ZALİMLERDEN OLMUŞUZ DEMEKTİR.
Son bölümde ise Kur’an’dan habersiz bir inancın ürünü olarak, bakın neler söylüyorlar. ”EVET, ALLAH İLE KUL ARASINA GİRİLMEZ. AMA BUNUN İÇİN KULUN KENDİNİ, RABBİNİ VE DİNİNİ BİLMESİ GEREKİR” Çok doğru, bir insan önce kendisini, daha sonrada Allah’ı ve indirdiği dini İslam’ı bilmesi gerekir. Peki, bunu Resul aramızda olmadığına göre kimden öğreneceğiz? Bakın Allah ile kulun arasına girilemeyeceğini bilen bu kişiler, kelime oyunları ile toplumu bakın kendilerine nasıl davet ediyorlar. Şunu da hatırlatmak isterim Kur’an, kendilerine davet edenlere değil, Allah’a onun kitabına davet edenlere uymamız konusunda özellikle ayetinde uyarıyor. “EVET, ALLAH İLE KUL ARASINA GİRİLMEZ. AMA BU SÖZ İNSANIN İSLAMİYET’İ ÖĞRENME SAFHASI İÇİN GEÇERLİ DEĞİLDİR. ÇÜNKÜ KİŞİ DİNİNİ İLLÂ Kİ BİR ARACIDAN ÖĞRENECEK VE RABBİYLE BAĞINI BUNA GÖRE KURACAKTIR.” İşte bu tuzağa düşen din kardeşlerim ne yazık ki Allah ile asla buluşması mümkün olamıyor, çünkü sen anlayamazsın düşünemezsin mantığına inananlar, O mantıksızlığında kurbanı oluyorlar. Öğrendiğimiz yanlış bilgileri din zannettiğimiz için, Kuran’da göremediğimizde ne yazık ki Kur’an’ı yetersiz görüyoruz. Gerisini de sizler zaten biliyorsunuz. Sizlere şu soruyu özellikle, tekrar hatırlatmak istiyorum. İslam dininde ruhban sınıfı var mı? Allah böyle bir sınıf emretmiş mi? Asla emretmediğini söylediği gibi, Kitap Ehlinin düştüğü bu yanlışlardan örnekler verip bizlerin dikkatini çekmiştir. KUR’AN’A GÖRE İSLAM’I YAŞAMAK İÇİN AKLI BAŞINDA HİÇ KİMSENİN KUR’AN DIŞI BİLGİLERE, KİŞİLERE İHTİYACI YOKTUR. Eğer var diyorsanız Kur’an’ın yüzlerce ayetini inkâr ediyorsunuz demektir. Allah bizleri Kur’an’dan imtihan ettiğini, sorumlu olduğumuzu söylüyorsa, sizce anlayalım diye yemin ederek kolaylaştırdığı üstüne basa basa bizlere bildiriyorsa, aklı başında düşünen bir Müslümanın hala Kur'an'ı anlayamayacağını söylememiz doğru olur mu? Elbette her insan aynı kapasitede değildir, araştıracak soracak ama ilk muhatap olduğu kaynak mutlaka Kur'an olacak ki, yanlış ile doğruyu ayırabilsin. HAŞA ALLAH’IN ANLATAMADIĞINI BİZLERE, BİRİLERİ Mİ ANLATMAYA ÇALIŞIYOR?
Allah bizlerin Kur'an'dan sorumlu olacağımıza ve yalnız Kur'an'ın ipine sarılmamıza hükmediyorsa, bizler yalnız Kur’an’dan Allah’ın dinini aracısız öğrenebilirmuşuz ki bu hükümleri veriyor. YANİ ALLAH İLE KULU ARASINA HİÇ BİR BEŞERİ KUL GİREMİYOR MUŞ. Fatiha suresi 5. Ayetinde bizler ne diyoruz Rabbimize karşı? “ANCAK SANA KULLUK EDER VE YALNIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ.” Birkaç ayet daha hatırlayalım.
“(ALLAH) “KORKMAYIN!” DEDİ, “ŞU KESİN Kİ BEN SİZİNLE BİRLİKTEYİM; HER ŞEYİ DUYUYOR VE GÖRÜYORUM.” (Taha 46)
“YİNE BİLMEZ MİSİN Kİ GÖKLERİN VE YERİN MÜLKİYET VE HÜKÜMRANLIĞI YALNIZ ALLAH’INDIR. SİZİN İÇİN ALLAH’TAN BAŞKA NE BİR DOST NE DE YARDIMCI VARDIR.” (Bakara 107)
Bakara 186: KULLARIM SANA BENİ SORDUKLARINDA BİLSİNLER Kİ ŞÜPHESİZ BEN YAKINIM, BANA DUA ETTİĞİNDE DUA EDENİN DİLEĞİNE KARŞILIK VERİRİM. ŞU HALDE BENİM DAVETİME GELSİNLER VE BANA İMAN ETSİNLER Kİ DOĞRU YOLU BULABİLSİNLER. (Kur’an yolu. Diyanet İşl.)
Enfal 24: EY İMAN EDENLER! SİZE HAYAT VERECEK ŞEYLERE SİZİ ÇAĞIRDIĞI ZAMAN, ALLAH’A VE ELÇİSİNE (ÇAĞRISINA) CEVAP VERİN! BİLİN Kİ ALLAH, KİŞİ İLE KALBİ ARASINA GİRER VE SİZ ŞÜPHESİZ Kİ O’NUN HUZURUNDA TOPLANACAKSINIZ. (Mehmet Okuyan)
Kaf 16: ANDOLSUN, İNSANI BİZ YARATTIK VE NEFSİNİN ONA VERDİĞİ VESVESEYİ DE BİZ BİLİRİZ. ÇÜNKÜ BİZ, ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ. (Diyanet meali)
Bu ayetler Allah ile kulu arasına hiç kimsenin, Resulü dâhil giremeyeceğini çok açık bildiriyor. Allah ile kulu arasına girmeye çalışanlar, lütfen unutmayalım ALLAH İLE KULUNU AYIRMAK VE BÖYLECE İNSANLARI ALLAH’A DEĞİL, KENDİLERİNE KUL YAPMAK İSTEYENLERDİR. Söyleyecek anlatacak ve verecek çok örnek ayetler var ama aklını başkalarına emanet edenlere, ne anlatırsanız anlatın fayda etmeyecektir. Dilerim cümlemiz emanetimizi teslim etmeden önce, Kur’an gerçekleri ile buluşabilen, Allah’ın azınlık halis kulları arasında oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/