Bizler ne yazık ki inancımızı, imanımızı Allah ın rehberine bizzat müracaat etmek yerine, aracı koyarak bir başkasından İslam ı öğrenmenin, daha doğru olduğuna inandırılmışız. Çünkü bizlerin, Allah ın kelamını okuduğumuzda, anlayamayacağımız öğretilmiştir.
Böyle olunca da, özellikle Kur’an ın muhkem ayetlerine müracaat edeceğimiz yerde, bizlere önerilen ve her mezhebin farklı fıkıh kitaplarına yönlendirilerek, İslam ı yaşamamız sağlanmıştır. İşin kötüsü her mezhep kendi fıkıh inancını yarattığı içinde, Allah ın rehberliğinden uzaklaşan bizler, hangi kapıya sığınacağımızın telâşesin de, imanımızı yaşar olmuşuz.
Sizlere bu makalemde, Muhammed Suresi 2 ve 3. ayetleri hatırlatarak, üzerinde düşünmeye davet etmek istiyorum. Aşağıda yazdığım ayetler, peygamberimiz devrinde ona inanan ve inanmamakta ısrar eden toplumun, dikkatini çekmek adına indirilmiştir. Ayetlere çok dikkat edelim ve sözcüklerin üzerinde iyice düşünelim. Önce ayetleri yazalım.
Muhammed 2: İman edip yararlı işler yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir.
3. Bunun sebebi, inkâr edenlerin batıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. İşte böylece Allah, insanlara kendilerinden misallerini anlatır.
Muhammed suresi 2. ayette, Allah iman edip yararlı işler yapanların dedikten sonra, bakın daha sonra ne diyor?
(Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların…)
Burada özellikle dikkat çekilen konu üzerinde durmak istiyorum. Allah ın günahlarını affettiği ve hallerini düzelttiği kullarının neye, kime, hangi kitaba inandığını söylüyor Allah?
(HAK OLARAK MUHAMMED'E İNDİRİLENE..)
Peki, bize böylemi öğrettiler? Kur’an da her bilgi yoktur, O özet bilgidir, onu herkes anlayamaz demediler mi? Önümüze Kur’an yerine, ciltlerce dolusu beşerin kitaplarını koymadılar mı? Kur'an ı anlayamazsın ama bu kitapları anlarsın demediler mi? Demek ki bize öğretilen ile Allah ın sözleri arasında çok büyük farklar var.
Allah hem gönderdiğim kitaba inanın diyecek, ama O kitapta her şey olmayacak ve anlaşılması zor olacak öylemi dostlar? Bu sözlere inanmakla, nasıl büyük bir hata yaptığımızı, sanırım mahşerde hesap günü fark edeceğiz. Çünkü gözlerimiz perdeli, gönüller taş gibi iman eder olmuşuz. Allah bizleri affetsin.
Şimdide ayetin devamında, aslında gerçek iman etmeyen, Kur’an ı yeterli görmeyip, atalarından kendilerine intikal eden hurafe ve batıl yolcusu olanlara bir sesleniş var. Fakat sanırım buradan bizler, günümüzde de çok büyük dersler çıkarmalıyız. Bakın Allah ne diyor batıl yolcularına?
(Bunun sebebi, inkâr edenlerin batıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır.)
Allah a şükürler olsun, bu kadar açık sözleri de anlayamıyorsak, önce elimizi başımızın arasına koyup çok iyi düşünmeliyiz. Ayette geçen inkar edenlerin, batıla uymaları sözünden, Kur'an ı , Allah ı tamamen inkardan bahsetmiyor. Allah ın gönderdiği Ayetlerden bir kısmını, atalarının inancını yaşayabilmek adına, görmezden gelip hayatlarına geçirmediklerinden bahsediliyor. Günümüzde aynı yanlış yapılmıyor mu? Bakın Allah dan gelen ve Hak olan Kur’an ı yeterli görmeyip, batıl yolundan gidenlere ne diyor?
(İnkâr edenlerin batıla uymaları.)
Gerçek iman edenler için ne diyor, burası çok önemli.
(İnananların da, Rablerinden gelen hakka yani Kur'an a uymuş olmalarıdır)
Allah dan gelen hakkın da Kur’an olduğunu, ayetin başından anlıyoruz.
Şimdide inkâr edenler ve iman etmeyenler için Allah, nereye iman ediyorlar diyordu? ( İnkâr edenlerin batıla uymaları.) Burada bahsedilen batıl ne olabilir sizce? Elbette emin olmadığımız rivayet, sanı bilgiler. Emin olunan bilgi ise elbette yalnız KUR’AN. Ya da Kur’an ın onayından geçmeyen sözlere de batıl diyebiliriz.
Burada bahsedilen batıla inananlar, Allah ı ve kitabı inkâr edenler olmadığını bir kez daha söylemek isterim, çünkü burası çok önemli. Allah ın gönderdiği kitapları yeterli görmeyip, hakkı batıl ile karıştıranlar, Yahudiler ve Hıristiyanlar. Onlarda Allah dan gelen, ellerinde ki hak olan kitabı bırakmış, atalarından intikal eden batılın takipçileri olduğu için, Allah yeni bir resul ve rehber kitap göndermiştir. Peki bizler kitap ehlinin yaptığı bu yanlışları yapmıyor muyuz? Ne dersiniz?
Allah ın elçisinin, bizlere Kur’an ile hükmetme görevi aldığı, birçok ayette açıkça belirtilmiştir. Peygamberimiz Kur’an dışına asla çıkmayacağına göre, onun sözüdür diye nakledilen her bilgiyi, Kur’an süzgecinden geçirip öyle kabul etmeliyiz. Eğer peygamberimizin ümmeti olduğunu söylüyorsak, onun yolundan gittiğimizi iddia ediyorsak, ona saygı duyuyorsak, bunu mutlaka yapmalıyız.
Onun adına uydurulan her söze inanmayarak, peygamberimize karşı sevgimizi, saygımızı göstermeliyiz. Bu ayetten çıkarmamız gereken en önemli ders, peygamberimiz devrinde yalnız Kur’an ı yeterli görmeyip iman etmeyerek, atalarından gelen inançlardan vazgeçmeyenlerden bahsedilmektedir. Kur’an da atalarının hurafe inançlarından vazgeçmek istemeyenlere karşı, ikazlarla doludur. Allah hakka batıl karıştırmayın derken, Allah ın ne anlatmak istediğini, lütfen dikkatle düşünelim.
Allah ın elçisi sağlığında, kendi sözlerinin nasıl çarpıtılıp değiştirildiğini görmüş ve bu konuda ümmetini uyararak, benim sözüm olup olmadığını anlamak için, Kur’an ile karşılaştırınız demiştir. Daha da ileri giderek, kim ben söylemediğim halde, bu peygamber sözüdür derse, cehennemdeki yerini hazırlasın diyerek, dikkatli olmamız gerektiğinin ikazını yapmıştır. Kendisinin Kur’an dan başka hiçbir bilgiyi tebliğ etmediğini, kayda almadığını hadislerinde bakın nasıl dile getirmiştir.
Allah bazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın. Bazı hadler koymuştur, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın. Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın.
Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, sayfa 403
Ey insanlar ateş tutuşturuldu ve karanlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; Kuran’ın helal kıldıkları dışında bir şeyi helal kılmadım. Kur an’ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım.
İbni Hişam Siret 4 sayfa 332
İşte bizler bu kadar güzel ve asil bir peygamberin takipçileriyiz, şükürler olsun Rabbimize. Sizlere son olarak bir ayet daha hatırlatmak istiyorum. Batıl inançlarını yaşayabilmek adına, Kur'an ın bazı ayetlerine İman etmekte nazlananlara hitaben yazılan bu ayetten, sanırım bizler günümüzde daha çok ders almalıyız. Kur’an ı herkez anlayamaz, onu veli insanlar anlar diyenlere de, güzel bir cevabı, Allah onlara veriyor.
Muhammed 24: Peki bunlar, Kur'an'ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpler üzerinde o kalplerin kilitleri mi var?
Allah, iman ettiğini söyledikleri halde, Kur’an ı anlaşılması zor ilan ederek, atalarının itikadından vazgeçemeyen batıl yolcularına bakın ne diyor? Kur’an ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Demek ki düşündüğünüzde, bizlerin sorumlu olduğumuz muhkem ayetler, anlaşılması zor değil, anlaşılabilecek bir kitapmış. Fakat bizler sanırım Kur’an ı anladığımız dilden düşünerek hiç okumadığımızdan, bunun farkına bile varamıyoruz. Ya ayetin devamındaki sözlere ne dersiniz? Ben buna yorum yapmak istemiyorum. Kalplerinde mühür olmayanlar, hemen Allah ın ne söylediğini anlayacaktır.
(YOKSA KALPLER ÜZERİNDE O KALPLERİN KİLİTLERİ Mİ VAR?)
Dilerim Allah dan kalpleri mühürlenmeyen, gözlerine perde çekilmemiş, ellerimizden Kur'an ı indirmeyen, Allah ın halis kullarından oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK