KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
YUNUS SURESİ 106. AYET VE ALLAH IN UYARISI.
Değerli din kardeşlerim. Bugün Kur’an dan Yunus suresi 106. ayette, Allah ın bizleri uyardığı ayeti sizlere hatırlatıp, üzerinde düşünmenize vesile olmak istiyorum. Önce ayeti yazalım.
 
Yunus 106: ALLAH’IN PEŞİ SIRA, SANA YARAR DA ZARAR DA VEREMEYECEK ŞEYLERE YALVARMA! BUNU YAPARSAN, O TAKDİRDE ŞÜPHESİZ Kİ ZALİMLERDEN OLURSUN. (Mehmet okuyan meali)
 
Allah bu ayetiyle çok açık, bir şeyler anlatmak istiyor bizlere, peki bu ne olabilir? Allah benim yarattığım varlıklardan yardım isteme, yardımı yalnız benden iste diyor bizlere. Çünkü onların sizlere ne faydası dokunur, nede zarar verecek güçleri vardır. Çok daha dikkat çekici olan ise bu yanlışı yaparda benden başka şefaatçiler edinirsen, ZALiMLERDEN OLURSUN DİYE UYARIYOR. Ne derseniz bizler bu yanlışı çok fazla yapmıyormuyz günümüzde? Acaba bizlerde zalimlein arasında olmayalım, farkında olmadan. Bu ayettende aslında şunuda anlıyoruz. Bazı insanlar, büyücülük/sihir adı altında, yada üstün güçlerinin olduğunu söyleyerek, insanları korkuturlar. Bu ayettende anlıyoruz ki, hiç kimsenin özel bir gücü yoktur, kiç kimseye de zarar veremezler.
 
Kur’an ı anlayarak, düşünerek okuyan bir insan, yaptığımız onca büyük yanlışların hemen farkına varacaktır. Allah her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız der bizlere. İşte bu konu ile ilgili elçisinin görevini, yetkisini, sorumluluğunu belirleyecek açıklamayı, bakın nasıl yapıyor ayetlerinde. Sizce çok açık değil mi? Tüm bu yetki ve sorumluluğu veren Rabbimiz olduğuna göre, bizlere düşen hükümlere iman etmek olmalıdır, fikir yürütmek ilaveler yapmak değil.
 
Araf 188: De ki: "Ben, Allah'ın dilediğinden başka, kendime herhangi bir fayda veya zarar verecek güce sahip değilim. Eğer ben gaybı bilseydim, elbette daha çok hayır yapmak isterdim ve bana hiçbir fenalık dokunmazdı. Ben sadece inanan bir kavim için, bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.
 
Ahkaf 9: De ki: "Ben, resuller içinden bir türedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Bana vahye dilenden başkasına da uymam! Ve ben, açıkça uyaran bir elçiden başkası da değilim.
 
Ankebut 18: "Eğer yalanlarsanız bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı. Resule de düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir.
 
Ankebut 50: "Ona Rabbinden (başkaca) mucizeler indirilmeli değil miydi?" derler. De ki: Mucizeler ancak Allah'ın katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.
 
Neml 92: "Ve Kur'an'ı okumam (emredildi). Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece uyarıcılardanım.
 
Allah bu ayetlere benzer, o kadar güzel örnekler veriyor ki bizlere, aklını zerre kadar Kur'an ile kullanan, bütün gerçekleri apaçık görecektir.  Bu konuların çok daha iyi anlaşılması için verdiği örnek, çok düşündürücüdür. Lütfen bu ayeti, bizlere öğretilen onca rivayetlerle karşılaştırınız, daha sonra sanırım yaptığımız yanlışlar anlaşılacaktır.
 
Muhammed 19: Şu halde bil; gerçekten, Allah'tan başka ilah yoktur. Hem kendi günahın, hem mümin erkekler ve mümin kadınlar için mağfiret (af) dile. Allah sizin dönüp-dolaşacağınız yeri bilir, konaklama yerinizi de.
 
Allah bu ayetiyle de, açıklık getiriyor konuya. Allah tan başka yardım istenecek kimse yoktur diyor ve elçisinden örnek verip, kendi günahların ve iman eden diğer insanların günahları içinde dua etmesini söylüyor. Elbette Allah elçisinin günahlarını, ona verdiği görev ve başarılarından ötürü bağışlayacağını da müjdeliyor kendisine. Önemli olan bizlerin günahlarıdır, bizler eğer yanlışlarımıza devam ederde, edindiğimiz velilerden, âlim, ulema, dediğimiz kişilerden yardım istemeye çalışır ve onlar bizlere şefaat edecek dersek, sanırım hesap günü halimizin ne olacağını tahmin etmek, çok zor olmasa gerek. ALLAH'IN RESULÜ, KENDİSİNE BİLE ŞEFAAT EDİP GÜNAHLARINI BAĞIŞLAYAMIYORSA, BİZLER ALLAH DURUKEN, NASIL OLURDA ELÇİSİNDEN ŞEFAAT DİLERİZ? Bakın Allah ne diyor.
 
Zümer 60: Allah'a yalan isnat edenleri, kıyamet günü yüzleri simsiyah halde görürsün. Kibirliler için cehennemde bir barınak mı yok.
 
Allah bu sözleriyle, neyi kast ediyor olabilir? Elbette Allah bizlere, rehber olsun diye gönderdiği, sorumluluğunuz Kur’an dan dır dediği kitapta, hiç bahsedilmediği halde, birilerinin bunlarda Allah katındandır dedikleri sözlere, iman edenlere sesleniyor. Allah bu kitaptan hesaba çekileceksiniz dediği halde, acaba Kur’an ın dışından hükümlerden, daha sonra hesap sorar mı? Bunu eğer düşünürsek ve söylersek, çok büyük bir yanlış yapmış oluruz. Sizlere bazı ayetler hatırlattım. Buna benzer yüzlerce ayet var, lütfen onları da okuyunuz. Tüm bu bilgileri bir araya getirdiğimizde, Allah tan başka yardım isteyecek, şefaat dileyecek hiç kimsenin olmadığı çok açıktır. Hatırlayınız Allah ın elçisi bile, kendi günahları için Allah a dua etmesi gerektiği örneğini veriyorsa, sanırım bizlere düşen duası kabul edilen kullar olmak için, çaba göstermekten başka çaremiz olmadığını bilmeliyiz.
 
İsterseniz bizlere öğretilen bilgilerimizi hatırlayalım. Bizlere Resullerin, din ulemalarının, şeyh ve tarikat liderlerinin şefaatçi olduğunu söyleyip, hesap günü bizler adına şefaatçi olacaklarını anlatanların, acaba KUR’AN dan hiç mi haberleri yok. Yoksa bu ayetlerin üzerlerini örtüp, toplumdan gizleyerek, kendi çıkarlarına mı hizmet ediyorlar? Ne dersiniz, bu sorunun cevabını da her beşer kendisi bulmalıdır. Çünkü herkes kendisinden sorumludur, kendi imtihanını kendisi verecektir. Eğer edindikleri velilerden medet umup, ondan yardım isteyerek şefaatçi ediniyorsak, bakın Rabbim Yunus suresi 106. ayetin en sonunda bunları yapanlara ne diyor. "ÇÜNKÜ EĞER BÖYLE YAPARSAN, MUHAKKAK Kİ ZALİMLERDEN OLURSUN!" Zalimlerden olmayı istemiyorsak, yalnız Allah dan yardım dileyelim. Her gün namazlarımızda, yalnız senden yardım dileriz diyerek, Allah a söz verdiğimiz halde, yaptığımız yanlışın artık farkına varalım.
 
Dilerim Allah dan, batıl ve rivayetlerden uzak, yalnız Kur’an ı rehber alan, onun hükümlerini hayatına geçirmek için çaba gösteren, Yalnız Allah tan yardım dileyen, hesap günüde yüzleri gülen kullarından oluruz.
 
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK


Sayfa Kategorisi: KUR'AN DAN AYETLER.