Bugün sizleri düşünmeye davet etmek istediğim konu, Kur’an da geçen Ahzab suresi 56. ayetin de Allah, acaba bizlere ne emrediyor ve neler anlatmak istiyor, onu anlamaya çalışalım. Önce ayeti yazalım, üzerinde birlikte düşünelim.
Ahzab 56: Şüphesiz Allah ve melekleri PEYGAMBER’E SALÂT EDİYORLAR. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin. (Diyanet meali)
Bu konuda düşüncelerimi yazmadan önce, bu ayetten geleneksel İslam’ın ne anladığını ve bu ayet delil gösterilerek, kabul edilen hadisleri sizlere aktarmak istiyorum. Bizler her nedense Allah ın ayetlerini, itikatlarımıza uydurmanın bir yolunu hiç korkmadan buluyoruz. Tabi işin sonu nereye varacak, hiç hesap etmeden. Önce salât sözcüğünden günümüzde ne anlam çıkartılıyor ve onun doğrultusunda neler yapılıyor ona bakalım.
Salât kelimesinin Kur’an da geçen anlamı NAMAZ, DUA VE DESTEK OLMAK gibi, değişik anlamları olduğunu söyleyebiliriz. Geleneksel İslam’ın öğretisinde, ne yazık ki yukarıdaki ayet, yalnız peygamberimize dua etmek ve saygı gösterisi olarak algılandığını görüyoruz.
Bazı kişiler ayette geçen aynı kelimeden, Allah ın ve meleklerinin farklı, bizler için farklı anlamı içerdiğinden bahsederler. Ama her nedense Allah aynı kelimeyi, hem kendisi ve melekleri için, hem de bizler için aynı anlamda kullanmıştır. Eğer farklı anlamda olsaydı, aynı ayette aynı kelimeyi farklı şekliyle kullanırdı bizde bunu açıkça anlardık, diğer ayetlerinde olduğu gibi. Önce bunu unutmamalıyız.
Allah ın elçisine salât etmek, çoğulu salâvat getirmek olduğu, böylece ona dua etmek, onu anmak, onu yüceltmek olduğu anlaşılmış ayetten. Günümüzde bu ayet öne sürülerek, peygamberimizin adı anıldığında, ona saygı göstermek için okunan dua olduğu anlatılır. Hatta yine bu ayet öne sürülerek, peygamberimize rahmet duası yapılması gerektiği çıkarılmıştır ayetten. Örnek vermek gerekirse; SALLALLAHÜ ALEYHİ VESELLEM” VEYA “ALEYHİSSALÂTÜ VESSELÂM” denilerek getirildiği gibi, daha uzun dua metinlerinin içinde de salâvat vardır. Meselâ, namazda okuduğumuz Allahümme Salli ve Bârik duaları da, salâvat örnekleri olup, peygamberimizi ve ailesine karşı bir duadır.
Yukarıda yazdığım ve peygamberimize hitaben yapılan, bu duanın acaba Ahzab suresi 56.ayetle bir ilgisi var mı, gelin birlikte bakalım, ayeti anlamaya çalışalım. Acaba bu ayette Allah, ne anlatmak istiyor bizlere. Önce günümüzde yapıldığı anlamda düşünelim. Eğer bahsedilen anlamda düşünürsek, Allah ve melekleri peygamberimize rahmet duası mı yapıyor sizce?
ALLAH GÖREV VERDİĞİ ELÇİSİNE DUA EDER Mİ? Dua kime edilir? Yüce bir makama ve ondan istekte bulunmak için yapılır. Allah emreder ve o iş olur. Demek ki bu ayette salât, dua anlamında kullanılmadığı çok açık. Çünkü Allah ve melekleri peygambere dua etmiş anlamında asla olamaz. Ne olabilir, yine bir başka anlamında olduğu gibi, DESTEK anlamı, en doğru anlam olacaktır. Zaten Sayın Bayraktar Bayraklı nın mealinde, de bu çok açık görülüyor.
Ahzab 56: Allah ve melekleri PEYGAMBERE DESTEK OLUYORLAR. Ey iman edenler! SİZ DE PEYGAMBERE DESTEK OLUNUZ, ona yürekten bağlılığınızı ifade ediniz. (Bayraktar Bayraklı meali)
Yine başka bir şekliyle yazmak gerekirse;
(ALLAH VE MELEKLERİ ELÇİSİNİ DESTEKLEMEKTEDİR. EY İNANANLAR SİZ DE ONU DESTEKLEYİN, GEREKEN SAYGI VE İTAATİ GÖSTERİN.)
Ayette Allah ve melekleri, elçiye destek verirler yardım ederler, onun şanını yüceltirler derken, onu büyük bir makamın sahibi yaparlar anlamını da veriyor. Lütfen düşününüz, bir insana destek vermek, onu büyük bir makama getirmekle de yapılır. Bir insanı Vali yaptığınızda, o ilin en yetkili insanı yapmış olursunuz. Allah da elçi olarak görevlendirdiği bir kuluna, yine açıkladığı yetkilerle destek olmuştur.
Ayetin devamından da, yine bu manayı çıkarmalıyız ve EY İNANANLAR, SİZDE BENİM ELÇİME DESTEK OLUN, ONA YARDIM EDİN Kİ, ONA VERDİĞİM GÖREVİ DAHA RAHAT VE DAHA GÜZEL GERÇEKLEŞTİRSİN ANLAMINDADIR. Buda peygamberimize bir destektir. Çünkü aldığı görevi daha rahat ve kolay yapabilmesi için, onunda yardıma ihtiyacı vardır. Bu da tüm iman edenlerin görevidir diyor Allah.
Ayetin sonundaki ona içtenlikle selam verin sözünden de, ona samimi ve açık olun, ona saygılı olun, ona itaat edin, onun dostu olun demek istemektedir. Bu ayetin birkaç ayet öncesinde (Ahzab 53) peygamberimizin evinde onu gereksiz yere rahatsız edilmemesi gerektiği konusunda açıklama yapılır. Selam, bir insana ya da bir topluluğa, onlara verilen saygının bir nişanesidir, ama burada daha çok ona itaat edilmesi, ona saygılı olunması, destek olunması anlamındadır.
Yukarıdaki ayeti okudunuz ve Allah ın ne söylediğini anlamaya çalıştık elimizden geldiğince, Allah yanıltmasın. Şimdide günümüzde bu ayet öne sürülerek yapmamızı istediklerine bakalım ve bu doğrultuda bizlere aktarılan rivayet hadis örneklerini yazalım. Acaba Ahzap suresi 56. ayetle bir ilgisi var mı, onun yorumunu da sizlere bırakıyorum. ALLAH HERKESE AKIL VERMİŞ KULLANSIN DİYE. BİRİLERİ KULLANSIN, DİĞERLERİ SEYRETSİN DİYE DEĞİL.
"Kıyamet günü insanların bana en yakın olanları, üzerime en çok salâvat getirenlerdir"
"Kim benim üzerime 1 salâvat getirirse Allah onun üzerine 10 salâvat getirir. Kim benim üzerime 100 salâvat getirirse Allah onun iki gözü arasına nifaktan kurtuluş beratı yazar. Ayrıca ateşten kurtulduğuna dair bir beraat yazar. Ve kıyamet günü onu şehitlerle beraber cennete iskân eder"
Efendimiz, “Yeryüzündeki Allah’ın seyyah melekleri ümmetimin salât u selamını bana, hemen anında ulaştırırlar.” (Nesai, Sehv 46) ve “Şüphesiz ki, benim üzerime salâvat getiren kimsenin selamını almak için Allah bana ruhumu iade eder.” (Ebu Davud, Menâsik 96) buyurur.
"Duâ sema ile arz arasında durur. Rasulullaha salâvat getirilmedikçe Allah'a yükselmez." (Tirmizi, Altınoluk yayınları Üsve-i Hasene-33)
1- Her dua semaya çıkmadan memnudur. Buna salât vasıl olursa o dua yükselir.
2- YANINDA BEN ANILDIĞIM HALDE ÜZERİME SALÂT ETMEYEN KİŞİNİN BURNU YERE SÜRTÜLSÜN. (Müslim)
Ebû Hüreyre radiyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurdu: “YANINDA ADIM ANILDIĞI HALDE BANA SALATÜ SELAM GETİRMEYEN KİMSE PERİŞAN OLSUN.”
Yine Ebû Hüreyre radiyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah Sallallahü aleyhi ve sellem söyle buyurdu: “BİR KİMSE BANA SALATÜ SELAM GETİRDİĞİ ZAMAN, ONUN SELAMINI ALMAM İÇİN ALLAH TEALA RUHUMU İADE EDER.
Yazımın başında, belirttiğim ayetleri okudunuz ve birlikte Allah ne anlatmak istiyor anlamaya çalıştık. Peki dostlar, ayetin bahsettikleri ile yukarıda yazan konuların bir ilgisi var mı sizce? PEYGAMBERİMİZ BU SÖZLERİ SÖYLEMİŞ OLABİLİR Mİ? Okuyunca şaşırdınız değil mi? İşte düşünmeden her söyleneni dinden zannedersek, yolumuz nereye ulaşır, onu ben hesap edemiyorum doğrusu. Bunlara inanmaklada, Allah ın elçisine iftira atmış oluruz, hatırlatırım.
Peygamberimize dua etmenin, onun şanını yüceltmenin, elbette hiçbir sakıncası yoktur, tam tersine çok da güzel bir harekettir. Eğer anamıza babamıza, yakınlarımıza dua ediyorsak, elbette peygamberimize de dua etmeliyiz, bolca onu anmalıyız. Ama unutmayalım Allah ın elçisinin değil, bizlerin duaya çok daha ihtiyacı vardır. Tekrar hatırlayalım söylenenleri.
—Yanında ben anıldığım halde üzerime salât etmeyen kişinin burnu yere sürtülsün.
— Yanında adım anıldığı halde bana salatü selam getirmeyen kimse perişan olsun.
— peygamberin cimri demesine ve bedduasına hak kazanmış oluyor.
Tüm bunları söyleyip ve bunlara inanmanın, Allah katında bir sorumluluk olduğunu ve peygamberimize iftira atılmış olacağını da unutmamalıyız. İşte ayetleri, rivayet ve sanı bilgiler ışığında anlamaya kalkarsak, ulaşacağımız sonuç böyle olur. Dilerim Allah dan, Kur’an ı anlayabilmek adına çaba harcayan, bunu yaparken de, rivayet ve sanı bilgiler den değil, yine Kur’an dan yardım alan, Allah ın halis kullarından oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK