KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
KENDİMİZE RABLAR EDİNDİĞİMİZİN, FARKINDA BİLE DEĞİLİZ.
Allah Kur’an'da bizlere, geçmiş toplumların yaptığı yanlışlardan örnekler verip, aynı yanlışları bizlerin yapmamamız için uyarılarda bulunur. Allah, benden başka RAB lar, yani benzeri olmayan, ıslah eden, hükmeden, bağışlayan, yardım eden, yol göstericiler edinmeyin diye uyardığı halde, geçmiş toplumlar bu uyarıları dinlemeyerek, bakın neler yapmışlar ki, Rabbimiz örnek olsun diye Kur’an'da bizleri bilgilendiriyor. Bizlerde bu konuyu dikkatle düşünerek doğru anlayalım ki, aynı yanlışları bizlerde yapmayalım.
 
Tevbe 30: Yahudiler, "UZEYİR ALLAH'IN OĞLU" DEDİLER, HIRİSTİYANLAR DA "MESİH ALLAH'IN OĞLU", DEDİLER. Bu onların kendi ağızlarıyla uydurdukları sözlerdir. DAHA ÖNCE İNKÂRA SAPMIŞ OLANLARIN SÖZLERİNE BENZETİYORLAR. Allah onları kahretsin, nasıl da saptırıyorlar! ( Elmalı meali)
 
Tevbe 31: Onlar, Allah'dan başka BİLGİNLERİNİ VE RAHİPLERİNİ DE KENDİLERİNE RAB EDİNDİLER, MERYEM OĞLU MESİH'İ DE. Oysa onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah'dan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir. (Elmalı meali)
 
Aslında bu iki ayetten alacağımız, çok önemli dersler var. Ayetlerde özellikle dikkat çekilen, geçmiş toplumlar Allah'ın gönderdiği elçilere Allah'ın asla vermediği kutsallıkları verip, Allah'ın oğlu ilan ettiklerini söylüyor. Dikkat ederseniz, Allah bu yapılanların yanlış olduğunu özellikle söylüyor, çünkü görev verdiğim elçilerde, tıpkı sizler gibi bir beşerdi ve bana kulluk etmek için yaratılmışlardı açıklamasını Kur'an'da yapıyor. Bizler belki Allah'ın Elçisi için, Allah'ın oğlu yakıştırmasını yapmadık ama Allah'ın vermediği öyle yetkilerle donattık, öyle şeyler söyledik ki, HÂŞÂ DİNDE NEREDEYSE ALLAH'IN  HÜKÜM ORTAĞI KONUMUNA GETİRDİK.  Yetmedi Allah'ın bizleri sorumlu tuttuğu ayetlerini detaylandıran, anlaşılır hale getiren ilan ettik. Ayette bilginlerini, veli edindiği kişileri, din adamlarını RAB edindiler diyor. EĞER BİZLER ALLAH'IN TEK ELİNDE OLDUĞU ŞEFAAT YETKİSİNİ RESULÜNEDE VERİP ŞEFAAT YA RESULALLAH DİYORSAK, BİZLER ALLAH'IN RESULÜNÜ KENDİMİZE ALLAH'IN YANINDA RAB EDİNMİŞİZ DEMEKTİR HATIRLATIRIM.
 
Diğer ayette ise çok önemli ve dikkat çekici bir konuda örnek veriyor ve diyor ki, Allah'ın yanında bilge, âlim, din uleması ilan ettiğimiz kişileri ve de rahipleri, yani din adamlarını da kendilerine RAB edindiklerini belirtiyor. Ayetin sonunda ise Meryem oğlu Mesih i de Rab edindiler diyerek, yapılan yanlışı aktarıyor bizlere. Tam bu esnada RAB kelimesine, bir açıklama yapmam gerekiyor ki, konu yanlış anlaşılmasın. AYETTE GEÇEN RAB KELİMESİNİ, ALLAH, TANRI,  İLAH KAVRAMIYLA KARIŞTIRMAYALIM. BURADA GEÇEN RAB SÖZÜNDEN, SORGUSUZCA İTAAT EDİLEN EFENDİ, GÖZETİP KORUYAN, NİMET VEREN, TERBİYE EDİP EĞİTEN, DOĞRU HEDEFE ULAŞTIRAN ANLAMINDADIR. Allah'ın Elçisi kendisine, efendimiz denmesine kızarmış ve efendi Allah tır, bende sizler gibi bir kulum dermiştir. Ne kadar doğru. 
 
Onun içindir ki Allah Kur’an'da din ve iman adına güvenilecek benden başka veliler, dostlar edinmeyin, onların ardı sıra gitmeyin, sizlerin güvenilecek yardım istenecek, sorgusuzca itaat edilecek veliniz yalnız benim, diye bizleri ayetinde uyarmıştır.  Eğer Yaradan'ı dinlemeyip, Allah dan başka şüphe duymadan sorgusuzca itaat edilecek, yardım ve şefaat istenecek, güvenilecek en doğru HEDEFE ulaştıracağını zannettiğimiz VELİLER, ŞEYHLER, EFENDİLER edinirsek, Allah'ın uyarılarını dinlememiş olacağımız gibi, kendimize Allah'ın yanında, RAB LAR EDİNMİŞ OLURUZ. Bir başka şekliyle söylemek gerekirse, Allah'ın tek elinde olan güç ve kuvveti yetkilerinin bir tanesini bile edindiğimiz ve güvendiğimiz velilere verirsek, ONU RAB EDİNMİŞ OLURUZ. ALLAH BU KONDA İKAZ EDİYOR VE BU HATAYI SAKIN YAPMAYIN DİYOR. Ne yazık ki bu hatayı bizler yapıyoruz, ama farkında bile değiliz. 
 
Allah dinde ruhban sınıfı olmadığını, daha önceki toplumlarada böyle bir emri olmadığını söylediği halde, günümüzde bizler öyle bir ruhban sınıfı yarattık ki, Ehli kitabın yarattığı ruhban sınıfı solda sıfır kaldı. Bizler edindiğimiz velilere, ardı sıra gittiğimiz şeyhlere, efendilere öyle payeler, güçler yükledik ki Allah'ın tek elindeki, mahşer günü adeta bizler için, cennetin anahtarları oldular. Allah bizleri bu konuda uyarıyor Kur’an'da ve ne diyordu? Şefaat tümden bana aittir, yardım istenecek makam yalnız benim. Ama bizlerin gözleri perdeli, kulakları mühürlü olduğu için ve Allah'ın ayetlerine karşı KÖR VE SAĞIR OLDUĞUMUZDAN, Allah'ın zikrini yeterli görmeyerek, EN DOĞRU HEDEFE ULAŞTIRACAK KENDİMİZE RAB LAR, YANİ HİÇ ŞÜPHE DUYMAYACAĞIMIZ, BİZLERİ ALLAH'A ULAŞTIRACAĞINI ZANNETTİĞİMİZ VELİLER, EFENDİLER EDİNDİK. Lütfen dikkat tekrar ediyorum, burada ki Rab Tanrı/ilah anlamında değildir.
 
Allah ayetinde Hz. İsa yı da Rab edindiler diyor. Bu kısım çok önemli. Şöyle düşünebilirsiniz, ne yani Elçiler bizleri doğru yola iletemez mi? Elbette iletir, ama lütfen dikkat, kimin sözleriyle, kitaplarıyla iletir? ELBETTE YALNIZ ALLAH'IN. Elçiler hiçbir zaman Allah'ın sözlerine/ayetlerine ilaveler yapamaz, adı üzerinde ELÇİ. Allah ne bildirdiyse onu iletirler, ona davet ederler. Çünkü Elçilerinde tek rehberi, efendisi yalnız Allah tır, onun gönderdiği kitaplardır. Âlimler ve bilge dediğimiz kişilerde, eğer bizleri yalnız Kur’an' a davet ediyor ve Kur’an'ı anlatıyor ve bizlerden hiç bir menfaat beklemiyorlarsa, başımızın üstünde yerleri var.
 
Lütfen unutmayalım Elçiler, Allah'ın kontrolündeydi ve yaptığı bir yanlışta hemen uyarılıyordu. Kur’an'da Allah'ın Elçisinin, Allah tarafından uyarıldığı ayetleri lütfen unutmayalım. Sizce bu ayetler, neden Kur’an'a geçmiş olabilir? Kur’an'a geçirmeden, Allah uyarabilirdi Elçisini. İşte bunu anlayamadığımız sürece, gerçekleri de göremeyiz. BİZLERE DÜŞENDE, TÜM ALLAH'IN ELÇİLERİNİN YAPTIĞI GİBİ, ALLAH'IN ZİKRİYLE DİN KARDEŞLERİNİ UYARMAK OLMALIDIR. Eçiler bugün aramızda yok, olsaydı işimiz çok daha kolay olurdu. Onun için bizlerin işi biraz daha zor. Aldanmak kandırılmak istemiyorsak, Allah'ın korumasındaki Kur'an'ın ipine sarılalım. BİZLERE VELİ, DİN ALİMİ, ULEMASI DEDİKLERİ KİŞİLER ALLAH'IN KONTROLÜNDE DEĞİLDİR. HATA YAPTIKLARINDA UYARILMAZLAR. ONUN İÇİNDE GÜVENECEĞİMİZ TEK KAYNAK, ELİMİZDEKİ KUR'AN'DIR LÜTFEN BU GERÇEĞİ UNUTMAYALIM. Kur’an ın dışına çıkarak, birileri eğer bizlere, Kur’an da yok ama bunları da Allah'ın Elçisi dine ilave etmiştir diyorlarsa, asla onlara inanmayalım. Din Allah'ın dinidir, ortağıda asla yoktur.
 
Rad 40: Onlara va’dettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, (göstermeden) senin ruhunu alsak da SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. Hesap görmek ise bize aittir. (Diyanet meali)
 
Günümüzde Kur’an'ın yanına koydukları, onunla eş tutulan öyle beşeri kitaplar var ki, adeta Kur’an'ın önüne geçirilmiştir. Kur’an'ı anlaşılması zor, her bilginin olmadığı kitap ilan ederek, beşerin yazdığı kitapların daha anlaşılır olduğunu söyleyenler, unutmasınlar kendilerine yeni RAB lar  edinenlerdir. Özellikle günümüzde Said-i Nursi nin yazdığı, Risale-i Nur adını verdikleri kitapların, kendisinin gönlüne Allah tarafından indirildiğini söylemesi, dikkatle düşünülmelidir. Bunlar şirktir, lütfen bunlara kanmayalım, inanmayalım, yoksa ebedi yaşantımızı ateşe atmış oluruz.
 
Bu hataları yaptığımız sürece, toplum olarak acılardan asla kurtulamayız. Çünkü bizleri Allah ile aldatanlar, her zaman çıkacaktır. Değerli din kardeşlerim gelin inancımızı yaşarken, Allah'ın Elçisinin yaptığı gibi yalnız Kur’an'ı, Allah' ın sözlerini/ayetlerini referans alalım. Çünkü Allah biz Kur’an'da, hiçbir eksik bırakmadık ve sizler için yemin olsun ki Kur’an'ı kolaylaştırdık diyor. Kendilerine beşeri RAB lar edinenler bu ayetlere inantla, KUR'AN KOLAYDA NE KADAR KOLAY, ONU ALİM OLANLAR ANLAR diyerek, toplumu farkında olmadan RABLAR edinmeye davet ediyoruz. Rabbimiz sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum, hesaba çekeceğim diyorsa, Kur’an'da her bilgi yoktur diyenlere değil, gelin bizleri yaratan Rabbimize kulak verelim.
 
Allah dinde mezheplere, fırkalara, cemaatlere, tarikatlara bölünmeyi yasaklamıştır. ÇÜNKÜ DİNDE SAKIN BÖLÜNENLER GİBİ OLMAYIN, emrini vermiştir. Emin olamayacağınız bilgininde ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye uyarıyorsa bizleri, sizce hiç kuşku duymadan inanacağımız bir kitap, bilgi, söz Kur’an dan başka ne olabilir?
 
"KİMİN SÖZÜ ALLAH'IN SÖZÜNDEN DAHA DOĞRU OLABİLİR?" ( Nisa 87)
 
"KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BIR KİTABI SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU? (Ankebut 51)
 
"KENDİ HÜKMÜNDE HİÇ KİMSEYİ ORTAK KILMAZ." (Kehf 26)
 
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK