Günümüzde bazı bölgelerde uygulanılan, bir gelenek vardır. Büyük ve birlikte oturan ailelerde, eğer bir erkek kardeş oğlu olmadan ölmüş ise, gelini dışarıdan birisi ile asla evlendirilmez. Yaşına bakılmadan diğer erkek kardeş ile evlendirilir. Hala günümüzde bile gazete başlıklarında rastlarsınız bu mantıksız geleneğe. Acaba hiç düşündünüz mü, bu geleneğin ana kaynağını?
TEVRATTAN BİR ALINTI.
Bölüm 25
"Yas. 25: 5 "Birlikte oturan kardeşlerden biri oğlu olmadan ölürse, ölenin dulu aile dışından biriyle evlenmemeli. Ölenin kardeşi dul kalan kadına gidecek. Onu kendine karı olarak alacak, ona kayınbiraderlik görevini yapacak.
Yas.25: 6 Kadının doğuracağı ilk oğul, ölen kardeşin adını sürdürsün. Öyle ki, ölenin adı İsrail'den silinmesin.
Yas.25: 7 Ama adam kardeşinin dul karısıyla evlenmek istemiyorsa, dul kadın kent kapısında görev yapan ileri gelenlere gidip şöyle diyecek: 'Kayınbiraderim İsrail'de kardeşinin adını yaşatmayı kabul etmiyor. Bana kayınbiraderlik görevini yapmak istemiyor.
Yas.25: 8 Kentin ileri gelenleri adamı çağırıp onunla konuşacaklar. Eğer adam, 'Onunla evlenmek istemiyorum diye üstelerse,
Yas.25: 9 kardeşinin dul karısı ileri gelenlerin önünde adamın yanına gidecek, onun ayağındaki çarığı çıkaracak, yüzüne tükürecek ve 'Kardeşine soy yetiştirmek istemeyen adama böyle yapılır diyecek.
Yas.25: 10 Adamın soyu İsrail'de 'Çarığı çıkarılanın soyu diye bilinecek. "
Bakın fitne içimize, nerelerden girmiş. Hadi çıkar çıkarabilirsen. Bu gelenek hala ülkemizin bazı bölgelerinde ne yazık ki uygulanıyor. Allah yardımcımız olsun.
Yahudiler bizlerin inancıyla sinsice oynamışlar, inancımızın içine girip, bizler gibi yaşamışlardır. Tabi bunun nedeni, atalarının batıl inançlarını, bizlerinde inancımıza sokmaktı. Bunu da başardılar. Lütfen araştırınız, Kur’an da olmayan öyle konular vardır ki, bugün Yahudilerin ellerinde olan, tahrif edilmiş Tevrat da geçer. Ama bizler neden Kur’an da geçmez diye her nedense hiç sormayız, hatta araştırmadan inanırız. İnandığımız bu yanlış inancın, sorumlu olduğumuz Kur'an da olmaması, bizi her nedense hiç düşündürmez, tedirgin etmez hatta bakın Tevratta yazıyor diye örnek verenleride görebiliriz. Sanırım gözlerin perdelenmesi, gönüllerin mühürlenmesi böyle bir şey olsa gerek.
Hatırlatmak isterim, imtihan olduğumuz, sorumlu tutulacağımız ve yalnız ipine sarılacağımız kitap Kur'an dır.
Zuhruf 44: Şüphesiz bu Kur’an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ONDAN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ. (Diyanet meali)
Enbiya 10: YEMİN OLSUN, SİZE BİR KİTAP GÖNDERDİK Kİ, ÖĞÜT VE UYARINIZ/ZİKRİNİZ/ŞEREFİNİZ YALNIZ ONDADIR. Hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız? (Yaşar Nuri meali)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK