KUR'AN A DAVET

 

 

 

AMACIMIZ HURAFEDEN, BATILDAN ARINMIŞ BİR İSLAM YAŞAMAKTIR. ONUN İÇİNDE REHBERİMİZ,  ALLAH IN KORUMASI ALTINDA Kİ, YALNIZ KUR'AN DIR.

YAZILARIMIN OLDUĞU DİĞER SİTELERİM.

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Takvim

 
Gerekli Linkler

 
BERAT KANDİLİ VE KUR'AN.

Bu yazımda sizleri, Berat kandili konusu üzerinde düşünmeye davet etmek istiyorum. Eğer bir gelenek, güzele ve doğruya yönlendiriyorsa, elbette kutlamaya devam edelim, ama içinde yanlışlar varsa da, düzeltelim bilinçli olalım. Önce şunu belirtmeliyim ki, kutsak gecelerin hiçbirisi Allah'ın Resulünün zamanında yoktu, bu gerçeği lütfen unutmayalım. Yani bu geceler, Allah'ın Resulünden çok sonra kutlanmaya başlanmıştır. Bu gecelerde bolca ibadet yapılmasını önermenin, hiçbir sakıncası elbette yoktur. Yanlış olan, bu gecelerde yapılan ibadetlerin, bilmem kaç gün oruca ya da namaz kılmaya bedel olduğunu söyleyerek, bu gecelerin kutsallaştırılmasıdır. İlginç olan kandil gecelerinin, diğer Müslüman toplumlarının hepsinde kutlandığınıda söyleyemeyiz. Dikkat çeken bir konuyuda sizlere nakletmek isterim.  

Bizim inancımızda kutlanan Beraat kandili/gecesi, Kur'an'ın onaylamadığı bir çok inancın geçtiği, Yahudilerden bizlere geçmiş olması büyük ihtimal, Çünkü böyle bir geceden Kur'an asla bahsetmez.  YAHUDİLİKTEKİ BERAAT GECESİ, YOM KİPUR /KEFARET GÜNÜDÜR. Yom Kipur günü, Yahudiler için en kutsal gündür. (Youm=yevm/ gün, Kippur= kefaret demektir.) Onların kefaret ve tövbe günüdür. Yahudiler genel olarak bu günü 25 saatlik bir oruç ve yoğun olarak dualarla, günü büyük kısmını sinagogda geçirirler. Yapılan ibadetler sonucunda Yahudiler günahlarından kurtulurlar / Beraat ederler! Yahudi geleneklerine göre, Tanrı, Roş Aşana'da insanların kader kitaplarını açar ve onların durumlarına göre, Yom Kipur'da karar alıp, kader kitaplarını kapatır.

Önce Berat Kandilinde, geleneksel İslam anlayışında, nelerin olduğu anlatılır onları önce yazalım. Daha sonrada bu sözleri Kur’an ile karşılaştıralım, bakalım söylenenler Allah ın ayetlerine uygunluk gösteriyor mu?

1. Bu geceyi ibadetle geçirenlere yardımcı olması amacıyla, Allah tarafından melekler gönderilir.

2. Bu gece bağışlanma ve af gecesidir.

3. Bu gecede yapılan ibadetlerin faziletleri çok büyüktür.

4. Bu gece peygamberimize şefaat yetkisinin tamamı verilmiştir. Bu yetkinin üçte biri Şaban ın 13. günü, Üçte biri Şaban ın 14. günü, geri kalan üçte biride Şaban ın 15. günü verilmiştir.

5. Cenabı hak bu gece güneşin batmasıyla yeryüzüne iner ve şöyle der. Benden af dileyen yok mu? Onu affedeyim. Rızık isteyen yok mu? Rızık vereyim. Şifa isteyen yok mu? Şifa vereyim der. 

6. Bu gecede hayır namazı adıyla 100 rekât bir namaz vardır ki, kılan kimse o sene ölünce şehitlik mertebesine nail olur.

Değerli din kardeşlerim, aslında bu geceyle ilgili daha birçok rivayetler var. Ben özet olarak aldım, konunun daha iyi anlaşılması için. Yukarıdaki bilgileri okuduğumuzda, gerçekten insan bu gece ye çok önem verip, elinden geldiğince bu geceyi ibadetle geçirmek isteyecektir. Peki ya diğer geceler? Bu ve buna benzer düşünceler ne yazık ki, bizleri kolaycılığa yönlendirmiştir. Bu bilgilerin ve sözlerin, Kur’an ile hiçbir ilgisi yoktur. Kur’an bu düşünceye asla onay vermez, çünkü Kur'an böyle bir geceden asla bahsetmez. Önce bunu söylemeliyim.

Allah Zuhruf suresi 44. ayetinde, sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyor da, böyle bir geceden hiç bahsetmeyip bahsedilen bilgileri asla vermiyorsa, bizlerin izleyeceği yol çok açıktır. Kur’an asla hiçbir geceden özellikle bahsetmez. Çünkü Allah böyle bir geceyi özellikle söylemiş olsaydı, kullarının bu geceyi ne hala sokacaklarını çok iyi biliyordu. Söylemediği halde, bizler kendi nefsimizde çok özel geceler belirleyip, birde Allah ın bahsetmediği vasıfları yükleyerek, neler söylüyoruz. SANIRIM İŞLEDİĞİMİZ GÜNAHLARDAN, BİR GECEDE KURTULMA ÜMİDİMİZ İŞİMİZE GELMİŞ OLMALI Kİ, BU GECEYE SIKI SIKI SARILMIŞIZ. ALLAH'IN KİTABINA BU DERECE SIKI SIKI SARILSAYDIK, NE BÖYLE GECELERE İHTİYACIMIZ OLURDU, NEDE BATILIN PEŞİNE DÜŞME ÇABAMIZ OLURDU. Allah şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin fayda etmediği o günden sakının diyorsa, şefaat yani bağışlama yetkisini de, kimseye vermeyeceği açıktır. Muhammed suresi 19 ayeti sizlere hatırlatmak isterim.

Muhammed 19: Allah'tan başka İlah olmadığını bil; HEM KENDİ GÜNAHIN, hem de inanan erkek ve kadınların günahları için af dile! Allah dönüp dolaşacağınız yeri bilir.

Allah'ın Resulü bile kendi günahları için, Allah'a dua ediyorsa, bizlerinde yapacağı şey, yalnız Allah'a dua ederek, ondan bağışlanma dilemek olmalıdır. Ayete dikkat ederseniz, Allah'ın Resulü kendisine iman etmiş erkek ve kadınlarında günahları adına Allah a dua etmesini söylüyor. Bizlerde mahşer günü Resulün yüzüne bakabilenlerden olmak istiyorsak, onun dualarına layık olma çabasını göstermeliyiz. Bizlerin yapması gereken, hesabın görüleceği O çetin gün gelmeden, Allah'ın Resulünün şahitliğinde, ona mahcup olmamak adına, batıl ve hurafelerin ardına düşmeden, yalnız Kur’an ın ipine sarılmak olmalıdır. Allah dan başka şefaatçi olmadığının bilinciyle her günümüzü ve her gecemizi, Allah'ı zikreden, Rabbin halis kulları arasında olma çabasını göstermeliyiz. 

Kendi nefsimizde geceler ilan ederek, o gecelere sığınarak yaptıklarımızdan kurtulacağımızı sanmayalım. Hepimiz yaptıklarımızın karşılığını göreceğiz. Bundan kaçış yok. Bahsedilen bu geceye atfedilen sözler, Allah'ın sorumlu tuttuğunu ilan ettiği Kur’an da olmadığı gibi, Kur’an ın öğretisine ve yüzlerce ayetine'de tamamen ters düşer, bunu unutmayalım. Örneğin İbrahim peygamberimizin babası, iman etmeyen bir kişiydi. Bildiğiniz gibi, İbrahim peygamberimiz, Allah tarafından övgüyle söz edilen bir elçidir. O dahi babasına Allah katında, hiçbir şey yapamayacağını, yalnız babası için dua edebileceğini söylüyor. Değerli din kardeşlerim, günümüzde belirlenen bu ve benzeri gelenekselleşmiş özel geceleri kutlamak isteyen elbette kutlayabilir, ama bu gecelere lütfen Allah'ın vermediği değerleri yüklemeyelim. Bunu yaparsak yalan söylemiş oluruz. Bu gecelerde bir birimizi, büyüklerimizi arayalım. Onların hatırlarını soralım. İbadetlerimize ağırlık verelim. Bunlar güzel gelenekler. Ama dediğim gibi, bu gecelere lütfen, Allah'ın vermediği değerleri yüklemeyelim.

Kur’an da tek bir geceden bahsedilir. Oda Ramazan ayı içinde Kur’an ın indirilmeye başlandığı Kadir gecedir. Ama Allah özellikle bu gecenin hangi gece olduğunu dahi söylememiştir. Tüm Ramazan ayını, aynı değerde yaşayabilmemiz için. Bu gecenin hangi gece olduğunu, Allah'ın Resulüne sorduklarında verdiği cevapta düşündürücüdür. "BİLİYORDUM AMA ALLAH BANA UNUTTURDU"

Sanırım bu cevaptan her şey çok açık anlaşılıyor. Dilerim her gecemizi, Kadir gecesi gibi yaşayabilen, Allah'ın halis kullarından oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/